"فعلتَ" - Traduction Arabe en Turc

• yaptın
• yaptığını
• yaparsan
• yaptınız
• yaptığın
• yaptığına
• yapmış
• başardın
• yapmışsın
• becerdin
• yapmıştın
• yaptıysan

Peşime düşmek için yaptın bunu senden özür dileyince de koşup durdurmaya çalıştın.
،لقد فعلتَ ذلك لتنالَ مني ،وبعد ما إعتذرت .ذهبتَ وحاولتَ بأن توقفَ ذلك

Elinden geleni yaptın, Elliot. Ama bu iş seni aşıyor olabilir.
فعلتَ ما بوسعكَ يا إليوت ولكنكَ ربُما تُحمِّلُ نفسك فوق طاقتها

Üzgünüm, ama sen Drazi'yi kızdıracak bir şey mi yaptın?
معذرةً، لكن هل فعلتَ شيئاً معيناً لإغضاب، درازي،

Sen evrenler arası bir kapı açtın. Bana nasıl yaptığını anlat.
بنيت ذات مرّة بوابة للمرور بين عالمين، أخبرني كيف فعلتَ ذلك.

Bir daha böyle yaparsan seni bizzat kendim gebertirim.
سأقتلك بنفسي إن فعلتَ شيئاً مماثلاً لهذا في المرّة المقبلة

Sen gidip yüz kat daha kötüsünü yaptın.
ولكِنكَ فعلتَ شيئاً أسوء بِمئة مرة من ذلِك

Beni yatağa atmak için mi yaptın?
فعلتَ هذا فقط من أجل ان تمارس الجنس معي؟

Yapardın ve yaptın ve tekrar yapmak üzereydin.
لكنتَ فعلتَ وفعلتَ بالفعل وكدت أن تفعلها ثانيةً

Sanırım sormak istediği şey, idama çarptırılacak ne yaptın?
أظنّ أنّ ما تريد سؤالك إياه هو: ماذا فعلتَ كي تحكم بالإعدام؟

Bunu annem için yaptın fakat bana anlatmalıydın.
لقد فعلتَ هذا من أجل والدتي لكن كان يجدر بكَ إخباري بذلك

Çok acımasızsın. Bunu neden yaptın?
لقد كان ذلك تصرفاً قاسياً لماذا فعلتَ ذلك ؟

Bunu çoktan yaptın. Şimdi ne yapacaksın?
لقد فعلتَ ذلك بالفعل، فما عساك تفعل الآن؟

Acil Kod 2 durumundayız. Mavi pabuçlarıma ne yaptın sen? Ben mi?
نحن في وضع خطير من الدرجة الثانية ماذا فعلتَ بحذائي الأزرق؟

Berbat görünüyorsun. Dün gece ne yaptın?
تبدو بحالة فظيعة ماذا فعلتَ ليلة البارحة؟

Nasıl yaptın?
استيقظ, كيف فعلتَ ذلك. ؟ ما الذي قُمتَ بفعله.

Karını öldürmediysen ne yaptın peki?
حسناً، إذا لم تقتل زوجتكَ فماذا فعلتَ بها؟

Hayır, sen her şeyi kanunu görmezden gelerek yaptın.
كلّا, لقد فعلتَ كلّ شيء لكي تتجاوز القانون

Macko'yu kızdıracak ne yaptığını bilmiyorum ama bana bir anlaşma önerdi ve kabul ettim.
لا أعْرفُ ماذا فعلتَ لاغضاب ماكو لكنه وعدني بصفقة وانا قبلتها

Bayım, bunu bizzat kendiniz beyazların genelevine adım atarak yaptınız zaten.
يا سيّدي، لقد فعلتَ ذلك بإرادتكَ في بيت الدِّعارة ماذا تريدين إذن؟

Benim için yaptığın şeyi anlıyorum ve sana minnettarım.
أتفهّم ما فعلتَ لأجلي، وأريدكَ أن تعرف أنّي ممتنّة.

Ama birimdeki birçok kişi yapman gerekeni yaptığına inanıyorlar.
لكني أعتقِد أن مُعظَم الناس في الدائرَة يعتقدونَ أنكَ فعلتَ ما كانَ يتوجبُ عليكَ فِعلَه

Ameliyathanede bile yapmış olsaydın onu kurtaramazdın.
حتّى لو فعلتَ هذا بغرفة العمليات، لم تكن لتنقذها

Gözden kaybolmayı başardın evet, ama soruşturmanın başında Peter Burke var.
فعلتَ عملاً جيداً , هبوط من الشبكة لكن بيتر بيرك . يدير هذه التحقيق

Ben yıllardır bunu yapmayı planlıyorum, sense yapmışsın bile!
،يا إلهي، كنتُ أحلم بفعل هذا لسنوات وأنتَ حقاً فعلتَ ذلك

Bunu nasıl becerdin merak ediyorum.
حسناً ، أنا فضولي بعض الشيء لأسمع كيف فعلتَ ذلك

Sen bana ne yaptın? Bir keresinde yapmıştın.
وما فعلته من أجلي ، لقد فعلتَ شيئاً لي يوماً

Bizi satmış olman durumunda. Ve eğer yaptıysan...
في حال نصبتَ لنا كميناً وإن كنتَ فعلتَ ذلك