Ama beni tutuklamaları için haklı nedenleri vardı. Ben kötü bir şey yaptım. | Open Subtitles | لكن كان لديهم الحق في سجني فعلت شيئا سيئا |
Saldırıdan önce, hiç yapacağımı düşünmediğim bir şey yaptım. | Open Subtitles | ليلة الهجوم فعلت شيئا لم اظن انني قادر علي فعله |
Seni alamasın diye bugün bir şey yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت شيئا لك اليوم لكي لا يتمكن من الحصول عليك |
Ona bir şey yaptın ki bağırıyor. | Open Subtitles | إذا كانت تصرخ .لا بد أن تكون قد فعلت شيئا لها |
Sanırım Holly, Alison'a bir şey yaptı. Bunu dinlediğinde beni ara, tamam mı? | Open Subtitles | أعتقد أن هولي فعلت شيئا لأليسون، حتى مجرد دعوة لي بعد الحصول على هذا، حسنا؟ |
Ona bir şey yapmış olsaydım bile hakkım olurdu be. | Open Subtitles | حسنا، حتى لو فعلت شيئا ،لها سيكون من ضمن حقوقي. |
Ama buraya düşmek için çok kötü bir şey yaptığını düşünüyorum. | Open Subtitles | لكني أشعر. أنك قد فعلت شيئا خاطئا جدا للوصول الى هنا. |
Ben aptalca, aptalca bencilce bir şey yaptım. Beni hor görürsen, anlarım. | Open Subtitles | فعلت شيئا سخيفا سأتفهم الأمر إذا إحتقرتنى |
Yakuza olarak asla yapılmaması gereken bir şey yaptım. | Open Subtitles | بقد فعلت شيئا ً لا يمكن غفرانه عندما كنت في ال ياكوزا |
Onunla iletişime geçmek için o kadar çaresiz kaldım ki gurur duymadığım bir şey yaptım. | Open Subtitles | وكنت يائسا جدا و أريد التواصل معه و فعلت شيئا لست فخورا به |
Onunla iletişime geçmek için o kadar çaresiz kaldım ki gurur duymadığım bir şey yaptım. | Open Subtitles | وكنت يائسا جدا و أريد التواصل معه و فعلت شيئا لست فخورا به |
Çok aptalca bir şey yaptım ve acilen yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد فعلت شيئا سخيفا بعض الشيء وانا بحاجة لمساعدتك بسرعة |
Başımı maksimum derde sokacak gerçekten çılgın bir şey yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت شيئا من أكثر الأشياء جنونا ربما كانت ستسبب أكبر مشكلة |
Korkunç bir şey yaptın Matt, korkunç. | Open Subtitles | لقد فعلت شيئا فظيعا يا ماثيو, شيئا فظيعا |
Bu yüzden mi böyle bir şey yaptın? | Open Subtitles | وهذا هو السبب في أنك فعلت شيئا ذلك خلال القمة؟ |
Fakat yetkililer onun peşinde çünkü kötü bir şey yaptı. | Open Subtitles | ولكن السلطات تسعى خلفها لأنها فعلت شيئا سيئا |
Ve bir sabah uyanıp da... herşeyi biliyor olsaydım... daha farklı bir şey yapmış olabilirdim diye düşünmeni istemem. | Open Subtitles | وأنا لا أريد كنت أستيقظ في صباح أحد الأيام التفكير في أن إذا كنت تعرف كل شيء ، قد يكون لديك فعلت شيئا مختلفا. |
İyi bir şey yaptığını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنك فعلت شيئا جيدا؟ |
Fizik kanunudur mesela eğer birine zarar verecek bir şey yaparsan ta ki sen de zarar görene kadar evren kanunu da sana karşı işler. | Open Subtitles | أنه قانون الفيزياء وفقا له على سبيل المثال اذا فعلت شيئا لتؤذي شخصا |
Herkesin peşimde olması benim suçum değil. Yanlış bir şey yapmadım ki sonuçta. | Open Subtitles | ليس خطئي أن يسعى الجميع خلفي الأمر ليس كما لو كنت فعلت شيئا خاطئًا |
Sanırım zaten orada bir şey yapmışsın. | Open Subtitles | اعتقد ذلك اعتقد انك بالفعل فعلت شيئا هنا. |
- Sen yanlış bir şey yapmadın. | Open Subtitles | النقطة، المجلس الطبي يعتقد أنها فعلت شيئا خاطئا، |
Yalnız yaşıyorum, ama bu bir şey yaptığım anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | انا اسكن وحدي, لكن هذا لا يعني اني فعلت شيئا |
- Sirenini açması için bir şeyler yapmış olmalısın. | Open Subtitles | لا بد أنك فعلت شيئا له جعله يشغل -الضوء اللعين . |
Ve ben bu kadar korkunç bir şey yaptığımı bilerek daha fazla yaşayamam. | Open Subtitles | و لا أَستطيعُ العَيْش مع نفسي عارفة بانني فعلت شيئا سيئا |
Çok uzun zaman önceydi, korkunç bir şey yapmıştım. | Open Subtitles | كان هذا منذ فترة طويلة لقد فعلت شيئا فظيعا |
- Yok, bir şey yapmışsınız. | Open Subtitles | لابد و أنك فعلت شيئا عندما غادرت كان حيا |