| Birlikte yaşamanın hala iyi bir fikir olduğunu düşünüyor musun? | Open Subtitles | أما زلت تظن أن عيشنا سويه هي فكرةٌ جيده ؟ |
| Gücü olan biriyle güç yarışına girmek kötü bir fikir. | Open Subtitles | فكرةٌ سيّئةٌ أن تلعب لعبةَ السّلطة مع من يملكُ السّلطة |
| Patron iyi fikir olduğunu düşünüyor, arkadaş edinmenize faydası olur. | Open Subtitles | الزعيمُ يعتقِد أنها فكرةٌ جيّدة ستُساعِدكم في صُنعِ صداقاتٍ بالحيّ |
| İsimleri öğrenebilmen için süper bir fikrim var. | Open Subtitles | لدي فكرةٌ رائعة لتتمكن من معرفة أسماء الآخرين |
| Salonda hiç kimsenin bunun kötü bir fikir olduğunu düşündüğünü sanmıyorum. | TED | و لا أعتقد أن أي أحدٍ في هذه القاعة يعتقد بأنها فكرةٌ سيئة. |
| İlginç bir fikir. Kendimizi kullanabiliriz. | Open Subtitles | هذه فكرةٌ مثيرة، قد نقحم أنفسنا، ستكون مقدمةً رائعة للكتاب |
| O kadar para almanın, iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | انا لست متأكد من أن أخذ تلك الكميـة الكبيرة من المال فكرةٌ سديدة وحسب |
| - Çıktı ve hiç iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | لقد خرج من السجن , وإن تلك ليست فكرةٌ جيدة. |
| Bir kadına çıkma teklif etmeden önce onun hakkında bilgi sahibi olmanın iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّها فكرةٌ جيّدة أن أعرف قليلاً عن المرأة قبل أن أطلب منها الخروج معي |
| Hangisi, beni neredeyse bunun iyi bir fikir olduğuna inandırıyordun, anlamına geliyorsa. | Open Subtitles | تلك التي تعني أنّك كدتَ تقنعني بأنّها فكرةٌ سديدة |
| Olanların tekrar tekrar üstünden geçtim ve aniden aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | لقد كنتُ أسترجع ما حدث مراراً وخطرت لي فكرةٌ فجأة |
| Kara dumanla konuşmanın iyi bir fikir olduğunu düşünmüştün. | Open Subtitles | ظننتَ أنّها فكرةٌ سديدةٌ لتتحدّث مع الدخان الأسود |
| - Tabii ki hayır. Berbat bir fikir, bu yüzden böyle yapmayacağız. | Open Subtitles | بالتأكيد لا، إنّها فكرةٌ فظيعة من أجل ذلك لن ننفّذها |
| Hiç iyi bir fikir değil. Ben seni yarın aynı saatte ararım, tamam mı? | Open Subtitles | ليست فكرةٌ سديدة , سوف اتصّل بك غداً في مثل هذا الوقت , مضبوط ؟ |
| Çörek ha? Zekice bir fikir. Çok fazla uğraşmazsın. | Open Subtitles | أكواب الكعك فكرةٌ ذكيّة بذلك لن نسرف الشيء الكثير |
| Vampirler son zamanlarda çok fazla kan arabası kaçırmaya başladılar, biz de hastaneye gitmenin iyi bir fikir olduğuna karar verdik. | Open Subtitles | مصاصوا الدماء سرقوا شاحنة دماء مؤخراً لذا, ظننا أنها فكرةٌ جيدة أن نتأكد أن هذه تعود للمشفى |
| Benim daha iyi bir fikrim var. Neden o şarkıları akşam yemeğine getirmiyorsun? | Open Subtitles | أتدري، لديّ فكرةٌ أفضل لمَ لا تجلب بعضاً منها على العشاء؟ |
| Para kazandıracak süper bir fikrim var. | Open Subtitles | لدي فكرةٌ يمكن أن تدر علينا مالاً وفيراً |
| Lucy için ne kadar üzgün olduğunu biliyorum ama daha iyi bir fikrin olmadıkça bana, bize güvenmek zorundasın. | Open Subtitles | لكن، ما لم يكُن لديكَ فكرةٌ أفضل، فعليكَ بالوثوق فيّ، وفينا. |
| Bu fikri Matrix'teki kavga sahnelerinden aldım. | Open Subtitles | و هي فكرةٌ اقتبستُها من مشهد القتال في فيلم "المصفوفة". |
| Bu daha iyi bir fikirmiş çünkü Kanada'da on metreden daha fazla hareket ettirmek bir suç. | Open Subtitles | تلك فكرةٌ أفضل، ففي كندا، لو حرّكتها أكثر من 3 أمتار، ستُعد جناية |
| Barış istemek güzel fikirdi. Ama herkesi kazanamazsınız. | Open Subtitles | النداء للسلام فكرةٌ جيدة، لن تربح الجميع فيها |
| Jacquard zamanında bir dokuma tezgâhıyla bir buhar makinesini birleştirmek kadar bariz bir düşünce 21. yüzyılda da var. | TED | فنحن لدينا فكرةٌ واضحةٌ في القرن ال21 كوضوح فكرة دمج المنوال مع محرّكٍ بخاريّ في زمن جاكارد. |