"فكرته" - Traduction Arabe en Turc

    • fikrini
        
    • fikriymiş
        
    • onun fikri
        
    • onun fikriydi
        
    • fikrin
        
    • fikrinin
        
    • düşüncesi
        
    • fikirlerini
        
    • fikrine
        
    • anlayışı
        
    • fikir
        
    Meslektaşlarına bu fikrini söylediğinde ona sadece güldüler. TED في تلك الأثناء، حين كان يحكي إلى رفاقه عن فكرته فإنهم لا يجاوبونه إلى بالضحك.
    Kovduğun asansörcü çocuk bana geldi ve alet fikrini ondan çaldığını iddia etti. Open Subtitles مسؤوول المصعد الذي طردته اتى الي يشتكي بانك سرقت فكرته
    Orada olması kendi fikriymiş gibi davranıyor. Open Subtitles هو حقا يعتقد انها فكرته ان يكون لديه هناك
    Evet ama bahse girerim Manastır'a gitmek onun fikri değildir. Open Subtitles نعم، ولكنّي أُراهن أنّ العودة إلى الدير لم تكُن فكرته
    Bilin diye söylüyorum, silah tamamen onun fikriydi, ben sadece... Open Subtitles فقط لتكونوا على اطلاع، المسدس هي فكرته إنني فقط.. تعلمون
    Her şeyi benim üzerime yıkmasının sebebi, fikrin benden çıkmış olmasıydı, değil mi? Open Subtitles هل حاول أن يرمي باللوم علي لكل ما حصل وقد كانت فكرته اللعينة
    Ona verdiğimiz tek şey platform olsaydı Jack'in onu kucaklamaktan ve en başından beri fikrinin bu olduğunu söylemekten başka seçeneği kalmazdı. Open Subtitles اذا كان كل ما اعطيناه هى المنصه لن يكون لديه خيار اخر غير تقديمه و ان يقول انها كانت فكرته من البدايه
    Bütün düşüncesi cinayetti! Bütün içgüdüsü cinayetti. Open Subtitles فكرته الوحيده كانت القتل غريزته الوحيده كانت القتل
    İnsanları, onu ve fikirlerini izlemeye iten şeyler hala oralarda biryerde olacaktır. Open Subtitles لانه الشيئ الذي يدفع الناس الى اتباع فكرته
    Benim bir tür kaypak büyük şehir vaizi olduğum fikrine kapılmış. Open Subtitles هذه هي فكرته أنني مخلوق يحب المدن الكبرى
    Fakat, bu fikrini yayınladığında, kendisini yerçekiminin babasıyla çelişir buldu. Open Subtitles ولكن بمجرد أن نشر إينشتين الشاب فكرته وجد نفسه فى حاله تضارب
    Aslında fikrini beğenmemiştik. Hiç gerçekçi değildi. Open Subtitles أتعلم، نحنُ لم نحب فكرته حتى لقد كانت غير واقعية بصورة كاملة
    Yapımcı Neil Lucas grafik tasarımcılar Tim ve Mick Connaire'i araziye götürüp, fikrini anlatıyor. Open Subtitles بقيادة تيم و المصمم الغرافيكي مايك كوناير للموقع وضّح فكرته
    Şimdi kendi şirketimi kurmak isteyince beni ezmek istemekle kalmayıp insanlara fikrini çaldığımı söylemiş. Open Subtitles و الآن عندما أردت أن ابدأ شركتي الخاصة هو لم يحطمني فحسب بل يخبر الناس أنني سرقت فكرته
    Onu bir bakıma bunu yapmamamız için kafalayabilirim böylece onu, bunun kendi fikriymiş gibi düşündürecek. Open Subtitles لاتقلقي ، يمكنني ان اقنعه ان لا يفعل هذه بطريقة تجعله يظن انها فكرته
    Sanırım en önemli şey bunu onun fikriymiş gibi göstermekti. Open Subtitles لقد كان فقط, أعتقد, المفتاح هو جعل الأمر يبدو كأنها فكرته
    Franklin açıklasın. onun fikri zaten. Open Subtitles فرانكلين سيشرحها لك انها فكرته علي اية حال
    Hatta, bunun onun fikri olduğunu düşünenler var. Open Subtitles بل، في الحقيقة، هناك من يقولون أن ما حدث كان فكرته هو شخصياً
    Yine de, hata modu analizlerini incelemek onun fikriydi. Open Subtitles نعم, لكن يظل إجراء تحليل نمط الفشل فكرته, اليس كذلك
    İçimden bir ses bu fikrin batmasına göz yummayacağınızı söylüyor. Open Subtitles أشعر أنكم، يا رفاق، لا تعطوا الأمر فرصته الكافية حتى تصل فكرته
    Suçluyu cezalandırma fikrinin yanlış bir tarafı olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles إننى لا أجد شيئاً خطأ فى فكرته عن معاقبة المذنب
    Kadınlar hakkında düşüncesi yeterince açık, ne düşünüyorsun? Open Subtitles فكرته عن النساء واضحة جداً ، ألا تعتقد هذا ؟
    Onun parlak fikirlerini ezen kötü adam olmak zorunda kalıyorum hep. Open Subtitles الان علي أن أصبح انا الشريرة التي تتدخل و تسحق فكرته الرائعة
    O gene kendi fikrine getirdi. Open Subtitles ها هي فكرته السيئة. هيا لنذهب.
    Ladin'in cihad anlayışı, küresel bir savaşa dönen bir terörden ibaretti. İlk olarak uzak düşmanları hedef alan, batıdaki Haçlı güçlerinden Amerika'ya karşı bir savaş TED كانت فكرته عن الجهاد تقضي بالحرب الشاملة من الإرهاب، استهدف في البداية العدو البعيد، الصليبيين من الغرب، ضد أمريكا.
    İyi bir iş modeli, güzel fikir ve harika yönetimi bir yana, başarılı olmasının sebeplerinden biri de zamanlamaydı. TED لكن من اسباب نجاح ذلك المشروع إلي جانب نموذج العمل الجيد، و فكرته الجيدة، و التنفيذ الممتاز، هو التوقيت.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus