Sadece bunu insanoğlu için büyük bir adım olarak düşünün. | Open Subtitles | فقط فكّروا بالأمر على أنه حمّالة ضخمة من أجل البشرية |
2. Dünya savaşı bittiğinde Britanya'daki ortak neşeyi bir düşünün. | TED | فكّروا في السعادة التي عمّت بريطانيا يوم انتهت الحرب العالمية الثانية. |
Bunların hepsinden bahsetmeye zamanım yok. Ama kişisel çıkarı düşünün. | TED | وليس لدي ما يكفي من الوقت للحديث للتطرّق إليها جميعا. ولكن فكّروا في المصلحة الذاتية. |
Bir düşünün, 200'den fazla farklı ülkeden insanın sırlarını içeren 11.5 milyon belge. | TED | فكّروا في الأمر: 11.5 مليون وثيقة، تحوي أسرار أناس في أكثر من 200 دولة مختلفة. |
"Doktorlar Brock'un zehirlenmiş olma ihtimalini de düşündü mü?" | Open Subtitles | "هل فكّروا الأطبّاء بأن (بروك) قد سُمّم؟" |
Orayı yeniden boyadılar ve bir anlığına açık verinin geleceğini görür gibi oldum, olan şeyi bir düşünsenize. | TED | فقد قاموا بإعادة طلاء المنطقة، ولثانية، كأني رأيت مستقبل البيانات العامة، فكّروا بما حدث هنا. |
Kakanızla çişinizi ağaç için sağlık verici bir meyve suyu gibi düşünün. | TED | فكّروا في برازكم وبولكم كشراب صحي للأشجار. |
düşünün bir -- güneş enerjisi de yaygın değildi ve el yakıyordu. | TED | فكّروا بها - كانت الطاقة الشمسية المستخدمة غير مألوفة وغير مقدور عليها. |
üzerinde düşünün ve bizimle çalışın, ve bunun gibi iki tarafın da kazandığı sonuçlar doğurabilelim. | TED | فكّروا قليلاً وتعاونوا معنا فلربما نتكمن من ابتكار مثل هذه الحلول المفيدة لنا جميعاً. |
Eskiden ölü yakımının, çevreci bir son olduğunu düşünürdüm. Ama bir düşünün. | TED | كنت أعتقد أنَّ حرق الجثث شكل مستدام لانتقال الملكية، لكن فكّروا في الأمر للحظة. |
Mevcut iş başvurularının bulunduğu havuza bu yöntem uygulansa ne olabilirdi, düşünün. | TED | فكّروا الآن فيما سيحدث لو طبّقنا ذلك على المجموعة الحالية من طالبي التوظيف. |
Bir çocuğun beyninde, genel anlamda hareket davranış becerilerinin edinimi yoluyla oluşan değişiklikleri düşünün. | TED | فكّروا في التغييرات التي تحدث في دماغ طفل خلال فترة الحصول على قدرات الحركة بشكل عام. |
Çünkü, her seferinde daha çok keşfettiğimiz sesin içerebileceği bütün uygulama ve imaları düşünün. | TED | فكّروا في كل الأفعال والطوابع التي قد يخلّفها هذا الصوت، عندما نكتشف المزيد عنه. |
Bir kaç saniye ayırın ve kişisel olarak amaçladığınız en büyük hedefi düşünün. | TED | خذوا بعض الثّواني و فكّروا في هدفكم الشّخصيّ الأكبر، حسنا؟ |
...en azından dişçi faturalarını düşünün. | Open Subtitles | على الأقل فكّروا في فواتير طبيب الأسنان. |
Söyleyeceğim biçimleri düşünün, ağaç ve metal, sizi destekliyor. | Open Subtitles | فكّروا ما بداخلكم ، الخشب والمعادن ذلك يدعمكي. |
Şöyle düşünün. Karadeliği bir şelale olarak düşünün. | Open Subtitles | فكّروا في الأمر بالشكل التالي تخيّلوا ثقباً أسود كشلال مائيّ |
Ama eğer kışın bittiğini düşünüyorsanız tekrar düşünün. | Open Subtitles | لكن إن كنتم تحسبون أن الشتاء قد انتهى, فكّروا ثانيةً. |
Evet, düşünün siz bir, düşünün. | Open Subtitles | نعم, يا رفاق فكّروا بالموضوع, فكروا فيه. |
Şimdi, siz film düşkünleri, bir sonra söyleyeceklerinizi çok iyi düşünün. | Open Subtitles | والآن يا مهوسون التصوير فكّروا مليًا وبجديّة حول ما ستقولونه بعد ذلك |
"Doktorlar Brock'un zehirlenmiş olma ihtimalini de düşündü mü?" | Open Subtitles | هل فكّروا الأطبّاء بأن (بروك) قد سُمّم؟ |
düşünsenize terlemeler, soluk benizler, burun akması? | Open Subtitles | أعني، فكّروا في ذلك "العَرق، الجلد الرمادي، الزُكام" ؟ |