"فلابد أن" - Traduction Arabe en Turc

    • gerekir
        
    • yapmamız gerekiyor
        
    • olmak zorunda
        
    156 santimden kısaysan, Çar'dan özel izin gerekir. Open Subtitles عندما يزيد طولك عن 3ر5 قدم، فإنك يمكنك أن تمتلك أرضاً، ولكن أقل من هذا الطول، فلابد أن تحصل على تصريح من .القيصر
    Eğer yakalanırsam, tek başıma olduğumu söyleyebilmem gerekir. Open Subtitles لو تم القبض عليَّ، فلابد أن أقول أني كنت أتصرف من تلقاء نفسي.
    Ama eğer helikoptere saldıracaklarsa, şimdi gerçekleşmesi gerekir. Open Subtitles ولكنهم لو أرادوا مهاجمة المروحية فلابد أن يكون هذا الان
    Eğer bu şüpheliden bilgi almak istiyorsak, bunu kapalı kapılar ardında yapmamız gerekiyor. Open Subtitles لو أردنا استخلاص أي معلومات منه فلابد أن نقوم بهذا خلف أبواب مغلقة
    Hayır, demek istediğim o yer pek kolay değildir ve istediğiniz şekilde de yaparsak daha fazla hazırlık yapmamız gerekiyor. Open Subtitles .. كلا، أعني أن ذلك المكان ليس سهلاً .. و إذا قمنا بالأمر كما ترغبين فلابد أن نستعِد أكثر
    Kendini yaralamak istemenin bir nedeni var ve bu bir yerlerden başlıyor olmak zorunda. Open Subtitles ثمة سبب في رغبتك لإيذاء نفسك فلابد أن نبدأ من مكان ما
    Açık alanda yuva yaparsanız, savaşmaya da hazır olmanız gerekir. Open Subtitles إذاأخترتأن تُعششفيالخلاء، فلابد أن تستعد للقتال.
    Kuponda hiç bir yerde böyle yazmıyor, ...ve eğer şirket kuralı buysa, bunun kupon üstünde yazıyor olması gerekir. Open Subtitles لا تقول ذلك في أي مكان على القسيمة وإذا كانت تلك سياستكم فلابد أن تكون على القسيمة
    O zaman içinde daha az kimyasal varsa, daha ucuz olması gerekir, pahalı değil, öyle değil mi? Open Subtitles لذا، إن كان فيها نيكوتين أقل فلابد أن يكون ثمنها أقل، لا أكثر ألا تعتقدين ذلك؟
    Bir makine bozulduğunda, birinin onu tamir etmesi gerekir. Open Subtitles ,عندما تتعطل الأجهزة فلابد أن يقوم أحدهم بتصليحها
    Çocuklarımız içeriği bloklayabiliyorsa sizin de onları bloklayabilmeniz gerekir. Open Subtitles اسمع، إن كان بإستطاعة أطفالنا أن يحجبوا المحتوى . فلابد أن تكون قادراً على منعهم
    SF-86 da yalan söylediğim için, onun da alınması gerekir. Open Subtitles لكذبي حيال تصريحي، فلابد أن يدرج محل الفحص كذلك
    Komite isim istiyor. Gidersen onlara isim vermen gerekir. Open Subtitles إنهم يريدون أسماء فلابد أن تعطيهم بعضها
    Buradan sağ çıkmak istiyorsak... işbirliği yapmamız gerekiyor. Open Subtitles لو اردت أن تخرج من هنا على قيد الحياة، فلابد أن نتعاون سوياً
    Eğer bir şeyler yapacaksak, bunu hemen yapmamız gerekiyor. Open Subtitles إذا كنا سنفعل شيئاً فلابد أن نفعله الان
    Bir yerlerde olmak zorunda. Onu geri getireceğiz. Open Subtitles فلابد أن يكون بمكان ما، و سنقوم بإعادته
    Kim o oldu, o bir cadı olmak zorunda. Open Subtitles سواء من كانت هي فلابد أن تكون ساحرة
    Ölmeden önce yeni bağlantı yani yeni bir bekçi tayin etmeliyiz bunun zamanlamasıda ben ölürken olmak zorunda Open Subtitles -إن كان سيتم إنقاذ المستودع .. فلابد أن استبدل بمسئول جديد قبل أن أموت ولابد أن يتم عقد اتصالًا جديدًا في تلك اللحظة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus