Ne zaman şehre yeni bir poster asılırsa yayın olacak demek oluyor. | Open Subtitles | حين تأتي مُلصقات جديدة للمدينة فهذا يعني أنّ البث .موعِدَ البث قادِم |
Eğer o gittiyse, bu demek oluyor ki sen tekrar görevdesin. | Open Subtitles | لذا، إن غادرت فهذا يعني أنّك ستعودين مكانها |
Eğer düşündüğün buysa, o zaman siz birbirinizi hak ediyorsunuz. | Open Subtitles | إن كان هذا ما تظنه، فهذا يعني أنكما تستحقان بعضكما. |
Çünkü aradığımız şeyi bulursak o zaman burası tehlikeli bir yer demektir. | Open Subtitles | لأنه إذا وجدنا ما نبحث عنه فهذا يعني أن هذا المكان خطير |
Yapma, Neil... adam gibi adam olman... bir kalbin olamayacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | هيّا يا نيل ليس لأنك رجل فهذا يعني أنك لا تملك قلباً |
Kızı varsa, oğlan istiyor demektir. | Open Subtitles | لو أنها تحمل بنتاً فهذا يعني أنها ترغب في ولد |
Yani, bu demektir ki, Mississippi'li birisi Mississippi hakkında benden daha çok şey bilir. | TED | فهذا يعني ، كما تعلمون، أن شخصا متواجدا في الميسيسيبي، يعرف عن الميسيسيبي أكثر مني. |
Yani bu da tüm dışarı çıkan çantaları kontrol etmemiz gerektiği anlamına gelir. | Open Subtitles | فهذا يعني أنه علينا أن نستمر في تفتيش كل حقيبة تخرج من هنا |
Eğer balta ona, asıl yara yerini gizlemek için... öldükten sonra saplandıysa, o zaman... cinayet silahı elimizde değildir demek oluyor.. | Open Subtitles | إذا كان تم ضربها بالفأس بعد الوفاة لإخفاء الجرح الأصلي المتسبب في الوفاة فهذا يعني بأننا ليس لدينا سلاح الجريمة |
Evet. Evet, demek oluyor ki bu bir kitap desteği. Bir heykel değil. | Open Subtitles | أجل، فهذا يعني أنها دفة وليست تمثال والدفات تأتي مثانى.. |
Eğer bunu izliyorsan, demek oluyor ki bir kez daha Şeytan ile dans etmişsin. | Open Subtitles | إذا كنت تشاهد هذا فهذا يعني أنك لمرة آخري رقصت مع الشيطان |
Yani kulakların kızarınca tahrik mi oldun demek oluyor? | Open Subtitles | إذاً , اذا كان لديك أذنان حمراوان , فهذا يعني بأنك شاعل ؟ ؟ |
Sibley'in birliğinde olduğunuzu varsayarsak, o zaman Santa Fe'den geliyordunuz. | Open Subtitles | إذا كنت مع سيبلي إذن فهذا يعني فأنت قادم من سانتا في |
Ama bu doğruysa, o zaman sen de sistemin parçasısın. | Open Subtitles | ولكن لو كان ذلك حقيقة، فهذا يعني انك جزء من هذا النظام |
Eğer kimse ölmediyse, o zaman sen ölmüşsündür. | Open Subtitles | حسناً , ان كان أحد لم يمت فهذا يعني أنه أنتِ التي متي |
Sırf babanın terk etmiş olması, hepsinin terk edeceği anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس لأن أباكِ قد رحل فهذا يعني أن الجميع سيفعل المثل. |
Aynı odayı kullanmaları bir şey olduğu anlamına gelmez bence. | Open Subtitles | ليس لأنهما تشاركا الغرفة فهذا يعني أن شيئا قد حدث |
Ama beyler, sırf haketmiş olmanız... onu size verecekleri anlamına gelmez. | Open Subtitles | لكن أيها السادة ليس بمعني أنكم تستحقون الربح فهذا يعني أنهم سيعطونه لكم |
Onunla bir derdiniz varsa kozunuzu bizimle paylaşın. | Open Subtitles | اذا كان لديكم مشكلة معه فهذا يعني ان مشكلتكم معنا أيضا |
Eğer yüzünün bir yanında güneş yanığı varsa, bu düz bir yolda yürüyorsun demektir, değil mi? | Open Subtitles | إذا كان لديك حرق شمس على جانب من وجهك فهذا يعني أنك كت تمشي في طريق مستقيم |
Eğer biri bunu bulursa bu demektir ki planım işe yaramadı ve ben çoktan öldüm. | Open Subtitles | إذا وجد شخص ما هذه الرسالة فهذا يعني ان الامر قد فشل وأنني بالتاكيد قد مت |
Eğer biri bunu bulursa bu demektir ki planım işe yaramadı ve ben çoktan öldüm. | Open Subtitles | إذا وجد شخص ما هذه الرسالة فهذا يعني ان الامر فشل وأنني بالتاكيد قد مت |
Evet, Yani bu çocuk sadece bilgisayar işleri için kiralanmış. | Open Subtitles | أجل، فهذا يعني أن هذا الشاب محض لوحة مفاتيح للإيجار |
Eğer FBI harekete geçtiyse demek ki binaya saldırmaya hazırlar. Adamlarını dışarı çıkar. | Open Subtitles | إن كان الفدراليّون يتحرّكون، فهذا يعني أنّهم يستعدّون لمهاجمةِ المبنى و قتلِ رجالك. |
çok sıradışı ve zekice planlanmış, bir cinayet olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | فهذا يعني أنها جريمة قتل غير عادية تم التخطيط لها بذكاء |