Eğer bir sorun çıkarsa, ilk 10 dakika içinde çıkar. | Open Subtitles | إذا حدث أي شيء خاطئ سيحدث في الدقائق العشر الأولى |
Çünkü bu aleti birkaç dakika içinde çalışır hâle getirimizsen, sana ihtiyacım kalmayacak. | Open Subtitles | لأنك إن لم تجعله يعمل في الدقائق القليلة القادمة؟ فلن احتاج إليك حينها |
Salif'in oğluna öğrettiği herşey bir kaç dakika içinde test edilecek. | Open Subtitles | كل ما علمه صلف لابنه سيتم اختباره في الدقائق القليلة القادمة |
Bazen Federal Reserve Bankası son dakikada para gönderiyor. Bunu kontrol edeceğim. | Open Subtitles | و أحياناً، يقوم البنك الإحتياطي الفيدرالي بتحميل حقائب إضافيه في الدقائق الأخيره |
Orada ne oldu? Sonraki beş dakikada neler olacak? | TED | ما حدث للتو؟ وماذا يمكن ان يحدث في الدقائق الخمس المقبلة؟ |
Binbaşı Kuzmin, 10 dakikadır burada durup size tamamen aynı şeyleri söylüyorum. | Open Subtitles | القائد كوزمو كنت واقف هنا في الدقائق العشر يخبروك بالضبط بنفس الشيء |
Hayır. Bana göz kırpmış olamaz. önümüzdeki beş dakika boyunca hemşire değilim. | Open Subtitles | لا، لم يغمزني فقط، في الدقائق الخمس القادمة أنا لست ممرضة |
Gelecek 10 dakika içinde kendimizi sıklıkla görmezden gelinen hayret verici ve güzel deniz dünyasına daldıracağız. | TED | في الدقائق العشر المقبلة، سوف نزج أنفسنا في العالم المذهل والجميل لعالم البحر الذي غالباً ما يتم تجاهله. |
Birkaç dakika içinde bazılarının sonuçlarından bahsedeceğim. | TED | في الدقائق التالية سأخبركم ببعض النتائج التي توصلنا إليها. |
5 dakika içinde yapılan telefon çağrıları 3 katına çıktı. | Open Subtitles | في الدقائق الخمس الأخيرة تضاعف عدد الاتصالات هنا |
Bay Banks, korkarım karınız, birkaç dakika içinde doğuracak. | Open Subtitles | سيد بانكس، أنا أرجَح بأن زوجتك ستلد في الدقائق القليلة المقبلة |
NasıI oldu anlayamadım, 15 dakika içinde oldu. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كم حدث. هو كان فقط في الدقائق الـ15 الأخيرة. |
Şimdi adam önümüzdeki on dakika içinde ya harekete geçip gizemli bir şey yapacak ya da onu serbest bırakacağız. | Open Subtitles | مالم يقفز فوق ويعمل شيءا باطني في الدقائق العشرة التالية، نحن نطلق سراحه. |
önümüzdeki sekiz dakikada sizinle hikayemi paylaşmak istiyorum. | TED | اذاً, في الدقائق الثمان التالية اريد ان اشارككم قصتي. |
Son on dakikada iki kez oldu. | Open Subtitles | المرة الثانية يتم أن في الدقائق العشر الأخيرة. |
Değil. Son beş dakikada durum değişti, efendim. | Open Subtitles | حسنا، الحالة تغيّرت فقط في الدقائق الخمس الأخيرة، سيد |
Son birkaç dakikadır gelen oldu mu? | Open Subtitles | هل جاء أي أحد في الدقائق القليلة الماضية؟ |
önümüzdeki 840 dakika boyunca Heisenberg'in parçacıklarından biri gibi olacağım. | Open Subtitles | في الدقائق ال 840 القادمة أنا أحد جسيمات هايزنبرغ |
Ama sekiz dakika içerisinde bu benzin istasyonu tuvaletini temelinden sarsacağız." diye düşünürken yaşanan heyecana eşit bir şey yoktur. | Open Subtitles | لكن في الدقائق الـ8 التالية نحن سنهز ذلك المبنى من اساسةُ. |
Böyle olmasına rağmen, önümüzdeki bir kaç dakika için size tavsiyem şu: buna ümit verici bir tepki de vardır. | TED | ما أريد أن أقترحه عليكم، رغماً عن ذلك، في الدقائق القادمة بأن هناك رد فعل متفائل أيضاً لهذا. |
Bay Chappelle analizin birkaç dakikaya biteceğini söylemiş. | Open Subtitles | سيد شابيل يقول أن التحليل سوف ينتهي في الدقائق القليلة القادمة |