Bir zamanlar olduğu şey için hasret çeken kalple lanetlenmiş olabilirim. | Open Subtitles | ربما أنا ملعون هكذا. بأن القلب يحن لما كان في السابق. |
..sesi çok kötü geldi sanki Bir zamanlar tanıdığım bir başkası.. | Open Subtitles | أنها كانت تبدو في تلك اللحظة كشخص آخر عرفته في السابق |
Onlara bu seçimi bir daha sorduğumuzda daha önce seçmedikleri yüzü seçiyorlardı. | TED | وإذا سمحنا لهم بالاختيار مرة أخرى، سيختارون الوجه الذي رفضوه في السابق. |
Bu fikri daha önce yazmıştım, ve biliyorum ki bu salonda bu ansiklopedi için geçmişte önemli çabalar sarfetmiş insanlar var. | TED | لقد كتبت عن هذه الفكرة في السابق، واعرف أن هناك أشخاص في هذه القاعة الذين بذلوا جهوداً مقدرة فيها في السابق. |
Belki daha önce de gerçekti ve sen sadece bilmiyordun. | Open Subtitles | ربّما كان حقيقياً في السابق و لكنكِ لم تكوني تُدركين |
O zamanlar çok farklıydı. Önceden çok farklıydı Bay Scott. Çok farklı. | Open Subtitles | الكثيير مختلف كان , الكثيير في السابق , سيد سكوت الكثيير اختلف |
Uzaktaki galaksiler bizden uzaklaşıyordu. Bu, galaksilerin Bir zamanlar bize yakın oldukları anlamına geliyordu. | TED | وأن المجرات الأخري تبعد أكثر عنا وهذا يعني أن هذه المجرات كانت قريبه من بعضها في السابق |
Yerliler bana Bir zamanlar üzeri donan geniş deniz buzu alanlarının artık var olmadığını söylediler. | TED | أخبرني السكان المحليون عن مناطق بحرية متجمدة واسعة لم تعد تتجمد كما في السابق. |
Spartaküs onu onurlandırmak için bir cenaze töreni düzenledi ve Romalı esirleri Bir zamanlar onlara yaptıklarını yapmaya zorladı. | TED | لتكريمه، عقد سبارتاكوس ألعاب الجنازة بإجبار مساجينه الرومان على لعب الدور الذي لعبه زملاؤه من الثوار في السابق. |
Bir zamanlar ne cadı olduğumu unutarak ne kadar sevimlisin. | Open Subtitles | كم أنت لطيف لتنسى كم كنت مزعجة في السابق |
- Dediğim gibi, daha önce burada olan Hey, Neden sana göster miyorum? | Open Subtitles | كما قلت كنا هنا في السابق . ؟ لم لا أطلعك عليها ؟ |
Görünüşe göre daha önce burada bulunmuşsun. Herhangi bir şey hatırlıyor musun? | Open Subtitles | من الواضح أنك أتيت هنا في السابق هل تتذكر أي شيء ؟ |
daha önce buna karışmak istemediğimden, bu konu ile ilgili birşey söylemedim. | Open Subtitles | أنا لم أقل شيئاً في السابق لأنني لم أرد التورط في الأمر |
O insanlar daha önce de evimin çevresinde dolaştılar. | Open Subtitles | اكشتفوا أني هنا، هؤلاء الأشخاص أتوا إلى منزلي في السابق |
İkisi farklı grup uyuşturucular. daha önce de verdim ve adam iyiydi. | Open Subtitles | نوع مخدر آخر,لقد حقنته به في السابق وكان على مايُرام |
daha önce de avukatları temsil ettik Sayın Yargıç, ...hepsi de tek bir özelliği paylaştılar: | Open Subtitles | مثّلنَا محامين في السابق سيدي القاضي و تجمعهم صفة واحده إنها البقاء متفرجين |
Tanrının zerafeti ve senin yardımın, herşey Önceden olduğu gibi. | Open Subtitles | بفضل الرب ومساعدتك أصبح كل شيء كما كان في السابق |
Her yıl altı bin çocuk, Önceden olsa bu hastalıktan ölebilecekken, şimdi tedavi edilebiliyor. | TED | ستة آلاف طفل في العام الواحد تم شفاؤهم من هذا المرض الذي سبب موت نفس العدد في السابق |
Birinci sınıf, el dokuması, önceki sahibi Galile'li bir marangoz. | Open Subtitles | نسيج محلي من الدرجة الاولى كان في السابق لنجار الجليل |
Bu fotoğrafta gördüğünüz gibi; eskiden yol olan bir yerde duruyor. | TED | في هذه الصورة، هو يقف في ما كان طريقاً في السابق. |
İçimden bir ses mey-buz'a artık eskisi gibi bakamıyacam gibi geliyor. | Open Subtitles | هنالك ما يشعرني بأنني لن أنظر لشاحنة المثلجات كما في السابق |