"في بيتك" - Traduction Arabe en Turc

    • evinde
        
    • evine
        
    • evde
        
    • Evinizde
        
    • Evdesin
        
    • Evindeki
        
    • Evindeymiş
        
    • evin
        
    • evindeyim
        
    • evindeymişsin
        
    Annen, senin evinde kaldığında ona ne kadar iyi davrandığını anlattı. Open Subtitles قالت لي أمك كم كنتِ طيبة معها عندما بقيت في بيتك
    Bu sabah babanın senin evinde olacağını başka kim biliyordu? Open Subtitles من أيضاً عرف أن والدك سيكون في بيتك هذا الصباح؟
    Bana yerleri sildirmesinden falan bıktım, ve merak ettim de, senin evinde bir süre kalabilir miyim... acaba, sadece kendimi toplayana kadar. Open Subtitles أصبح متعبا من وجودي أمامه وأردت أن أعرف فقط ما إذا كان يمكنني أن أبقى في بيتك لـ يومين بينما أسترجع طباعي
    Çiftlikte, Steve'e not bıraktım sana. evine de bırakmıştım. Almış olmalısın. Open Subtitles لقد تركت لك رسالة مع ستيف في المزرعة و من المفروض أنك رأيت الرسالة التي وضعتها في بيتك
    Ya da sen evde güneş gözlüğü ve kapüşon takmış, en uygun şarkıya yeni bir koreografi oluşturuyorsundur. TED أو أنتِ في بيتك ترتدين نظارات شمسية وقميصاً ثقيلاً ذو القبعة، تبتكرين رقصةً جديدة للقطعة الموسيقية المناسبة.
    Peki, eğer peşinde biri var ise, senin evinde kalmamalı. Open Subtitles حسنا.. إن كان مطاردا فلا يجب أن يبقى في بيتك
    Çünkü birini evinde tutmak istiyorsa ona en iyi odayı vermesi gerektiğini bilir. Open Subtitles لأنه يعلم، انه اذا اردت احدًا يبقى في بيتك اعرض عليهم غرفةً أفضل
    Her akşam ve her hafta sonu boşum. Senin evinde çalışırız. Open Subtitles سأكون غير مشغولة كل مساء وكل عطلة نهاية أسبوع.بإمكاننا العمل في بيتك إذا أردت
    Kendini evinde hisset! Bir dakika sonra geliyorum! Open Subtitles إجعلْ نفسك في بيتك أنا سَخارج في خلال دقيقة
    Yani bu, evinde dadılık yapacağım demek oluyor. Open Subtitles هذا يعني أنني سألعب دور الخادمة في بيتك.
    Sana uğrayacağım ve evinde güzel yemek yiyeceğim. Open Subtitles أنا سآتي وأتناول وجبة طعام لطيفة في بيتك
    - Dediklerini yaparsan evine çabucak dönersin. Open Subtitles افعل ما يقول وستكون في بيتك بأسرع ما تتصور
    Bu yüzden senin ve şef yardımcısının evine kameralar ve dinleme aletleri yerleştirdim. Open Subtitles لهذا أنا ركبت الكاميرات في بيتك وفي بيت مساعد المدير
    Bir sonraki intihar girişiminden sonra hastaneden taburcu edildiğinde, seni adi sürtük, Seni evine götürüp eski püskü eşyalarını çöpe atacağım ve başka bir lanet şehre taşınmanı sağlayacağım. Open Subtitles مرة بعد مرة اعود بها من المستشفى محاولة كل مرة الانتحار ايتها الحقيرة لاجد ان الفوضى تعم في بيتك الحقير
    Sanki evde bir ışığı düğmesinden kapatıyormuş gibi hastaların metabolizmaları yavaşlayacak. TED سينخفض معدل الأيض الخاص به كما لو كنت تغلق مفتاح المصباح في بيتك.
    Perşembe günü evde olursun. - Bizimkiler olmadan New York'a gidemem ben. Open Subtitles ونحاول أن نجد آلة زولتر .. تطلب أمنية وستكون في بيتك يوم الخميس
    Çıldırdın, yeni çağ mistisizmine kapıldın, evde fazla kedi besliyorsun. Open Subtitles و سيتضح للجميع أنك مختل و تربي الكثير من القطط في بيتك.
    Ondan da Evinizde var değil mi? TED لا بد أنك تملك هذا النوع في بيتك أيضًا.
    Artık Evdesin tatlım. Open Subtitles أنتِ في بيتك الأن، عزيزتي.
    Evindeki silahlara daha dikkat etmelisin. Open Subtitles عليك أن تكون أكثر حذرا مع وجود أسلحة في بيتك
    Kendi Evindeymiş gibi davran, buzdolabı dolu. Open Subtitles إعتبري نفسك في بيتك الثلاجة ممتلئة.
    Sen evindesin, bu sen evin kendisisin demek değildir. Open Subtitles أنت في بيتك هذا لا يعني أنك في بيتك
    Ona yaklaşırsan... Saldırganlığı bırak. evindeyim. Open Subtitles ان فكرت بالاقتراب منها لا تلعب دور القاسي انا في بيتك
    Kendini evindeymişsin farz et. Open Subtitles أعتبر نفسك في بيتك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus