"في غرفة نومه" - Traduction Arabe en Turc

    • yatak odasında
        
    • odasındaki
        
    • yatak odasına
        
    Marilyn Monroe gibi yapıp yatak odasında bir şişe hapı mideye indirmiş. Open Subtitles قلد الرجل مارلين مونرو وابتلع زجاجة كاملة من الحبوب في غرفة نومه
    Bruce Wayne yatak odasında iken bir yarasa kafasının üzerinden uçuyor, ve o da bunu Batman olmak için bir işaret olarak görüyor. TED وبروس وين الذي كان في غرفة نومه طار فوق راسه وطواط فتكهن انه سيغدو الرجل الوطواط
    Peki Ellen, yatak odasında yerde ölü bir kadın yatıyor.... ...Suratında da kocaman bir kurşun yarası var. Open Subtitles نعم، حسنا، إلين، هناك على الأرض إمرأة ميتة في غرفة نومه الرئيسية مع جرح من طلق ناري كبير كبير كبير في وجهها
    yatak odasında bir motosiklet yapamaya çalışan dokuz yaşında bir çocuk gibisin. Open Subtitles أنت مثل طفل في التاسعة يحاول اعادة بناء دراجته النارية في غرفة نومه
    odasındaki manzarayı anlatın bana. Open Subtitles اخبريني بشأن الحفلة الراقصة في غرفة نومه
    Tamam, al şu maket bıçaklarını, yatak odasına koy. Open Subtitles حسناً،خُذ هذه المواد القاطعة وضعها في غرفة نومه
    yatak odasında bir kadın gibi inliyordu. Open Subtitles حسناً , لقد سمعته في غرفة نومه يصدر أنيناً كالمرأة
    Maskeli soyguncu yatak odasında olduğu yerde bayıldı. Open Subtitles أغميَ على السارق المُقنع هناك في غرفة نومه.
    yatak odasında. Open Subtitles إنّه في غرفة نومه لايوّد الحديث مع أيّ أحد.
    Genç kadın, doktorun yatak odasında Nazi anı eşyaları bulmuş. Open Subtitles وعثرت تلك الإمرأة على تذكارات نازيّة في غرفة نومه
    Belirtileri vardı bir mücadele yatak odasında. Open Subtitles كانت هناك دلائل لوجود صراع في غرفة نومه.
    Patronumun öldürülmesi ayrı, bunun yatak odasında olması ayrı. Open Subtitles الأمر مختلف بين أن يتجمد عميلي وأن يتجمد في غرفة نومه
    yatak odasında bulduğu bir kafa bandını kaybetmişti. Open Subtitles قد أضاع ربطة رأس , والتي وجدها في غرفة نومه
    Ayrıca yatak odasında Roper'ın gizli bir odası daha var ama oraya giriş yasak. Open Subtitles وهنالك دراسة روبر السرية في غرفة نومه لكن لا احد مسموح له بالدخول
    Jabir Ghannam adındaki vatandaş birkaç gün önce yatak odasında gazlanmış. Open Subtitles أحد السكان المحليين جابر غنام قتل بالغاز في غرفة نومه قبل أيام قليلة
    yatak odasında kilitli bir sandığı açtığını görmüştünüz. Open Subtitles قلتِ أنكِ رأيتِه يفتح صندوق مغلق في غرفة نومه
    yatak odasında ayrıca bahçede ve taş ocağında. Open Subtitles في غرفة نومه أيضا في الحديقة و في المحجر
    Çok şaşırdı ama Miranda Jack'i o gece onun yatak odasında sevişmeye ikna edebildi. Open Subtitles لمفاجأة لها، وكان ميراندا أي مشكلة الحصول على جاك أن توافق على جعل الحب... ... في غرفة نومه في تلك الليلة.
    Biriniz yatak odasında olmalı. Open Subtitles على أحد ما التواجد في غرفة نومه الان
    yatak odasında uyuyor. Open Subtitles ينام في غرفة نومه
    Ağabeyin odasındaki o şey yüzünden öldürüldü. Open Subtitles أخيك قُتل بسبب وجود هذا الشيء في غرفة نومه.
    Randy'nin evine gizlice girdim ama sadece yatak odasına parfümümü sıkmak için. Open Subtitles أنا تسلل إلى مكان راندي، و ولكنه كان فقط للرش العطور بلدي في غرفة نومه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus