"قابلته في" - Traduction Arabe en Turc

    • tanıdığım
        
    • de tanıştığım
        
    • da tanıştım
        
    • tanıştığım bir
        
    • ta tanıştığım
        
    • rastladım
        
    • rastladığım
        
    • karşılaştık
        
    • nda tanıştığım
        
    Hayatım boyunca tanıdığım en inatçı en gıcık, en sinir bozucu insansın. Open Subtitles أنت أكثر الاشخاص عنادا ,وإزعاجا ,وإحباطا من أي شخص قابلته في حياتي
    Şüphesiz ki beyefendi siz hayatımda tanıdığım en arsız kişisiniz. Open Subtitles بمجرد الانغماس في غريزة حب النفس بدون شك يا سيدي أنت أكثر الرجال كرماً قابلته في حياتي
    Hani şu benim Berlin'de tanıştığım askeri ateşe. Open Subtitles الملحق العسكري الذى قابلته في "برليـن" ؟
    Onunla Fransa'da tanıştım, sonra ben buraya dönünce, gelip beni görmeyi istemiş. Open Subtitles قابلته في فرنسا و بعد أن رجعت قرر أن يأتي لرؤيتي
    Bana kızmıştı çünkü, sürekli olarak ona binamın girişinde tanıştığım bir çocuktan bahsediyordum. Open Subtitles لا , إنها غاضبة لأني أواصل التحدث عن شاب قابلته في بهو بنايتي
    Şimdi doğal olarak, ne kadar topladığımıza odaklandık, çünkü elle tutulur bir sonuç, ama benim için farkındalık ve eğitim topladığımız paralardan daha değerli çünkü biliyorum ki değişiyor ve bugün bazı hayatları kurtarıyor, ve büyük ihtimalle en iyi örneğini bu senenin başında South by Southwest, Austin, Texas'ta tanıştığım genç bir adam verdi. TED حاليا نركز بالطبع على مقدار المال الذي نجمعه ، لأنها نتيجة ملموسة ، لكن بالنسبة لي التوعية والتثقيف، أهم بكثير من المال الذي جمعناه لأنني على يقين بأن التغيير و الحفاظ على حياة الناس اليوم والذي يمكن طرح أفضل مثال عليه شاب قابلته في الجنوب ،عند الجنوب الغربي في أوستن ، تكساس ،في بداية العام
    Sen kesinlikle, hakikaten, tanıdığım en salak hayaletli aşk test edicisin! Open Subtitles أنت بلا شك أغبى جهاز مقياس حب مسكون قابلته في حياتي!
    tanıdığım en sorumluluk sahibi insan sensin. Open Subtitles أنت أكثر رجل يتحمل المسؤولية قابلته في حياتي.
    - tanıdığım en iğrenç adamsın! Open Subtitles انك احقر مخادع قابلته في حياتى ماذا تقول؟
    tanıdığım en bencil, düşüncesiz adamsın. Open Subtitles أنت أكثر رجل مستهتر وأناني قابلته في حياتي
    Ya benim zincirimden tutup çekecek kadar sert olursun ya da hayatımda tanıdığım en dönek insan olursun. Open Subtitles إما أن تضربني بأقسى ما عندك في ذقني أو أنك أضعف وغد قابلته في حياتي
    tanıdığım en az objektif insansın. Open Subtitles أنت الشخص الأقل موضوعية قابلته في حياتي شكراً لكِ إنها ليست مجاملة
    Dinle, geçen gece Club Asiatique'de tanıştığım o adamı arıyorum. Open Subtitles إنني أبحث عن الرجل الذي قابلته في نادي "آسياتيك" تلك الليلة
    İngiltere'de tanıştığım bir piyade subayıydı. Open Subtitles لقد قابلته في إنجلترا ضابط مشاة
    King County'de tanıştığım adamsın sen hâlâ. Open Subtitles ما زلت نفس الرجل الذي قابلته في مقاطعة (كينغ).
    O Rohit gibi görünüyor! Yeni Zelanda'da tanıştım. Open Subtitles أنه يشبه [روهيت] تماماً لقد قابلته في نيوزلندا
    Onunla Saint-Jean'da tanıştım. Open Subtitles أنا قابلته في سانت جون.
    Spor salonunda tanıştığım bir arkadaşımı seninle tanıştırmak istiyorum. Open Subtitles أود ان أقدم لكِ صديق قابلته في الجمنازيوم
    Barnes Noble kitapçısında tanıştığım bir dişçi. İşini sahiden iyi biliyor. Open Subtitles إنه طبيب الأسنان الذي قابلته في حفلة أعرف مساؤه الحقيقة
    Yahniyi almaya gittim ve Vosges'ta tanıştığım Lebeque'e rastladım. Open Subtitles ذهبتُ لأحضر على الحساء (وهربتُ الى (لوبجي رجل قابلته في فوجا
    Geçen hafta ona rastladım ve o özür dileyip ne kadar değiştiğinden bahsetti. Open Subtitles حسنا، قابلته في الأسبوع الماضي و أبدى إعتذاره الشديد و أنه قد تغير
    Hayatımın en uzun, en zor ve en yorucu yolculuğunu, bugüne kadar rastladığım en baş belası kişiyle yaptım. Open Subtitles لقد مضيت فى أطول , أصعب ـ ـ ـ أكثر رحلة منهكة مضيتها من قبل ـ ـ ـ مع أكبر ألم قابلته في الرقبة
    Onunla bir partide karşılaştık ve davadan bahsetti. Tüm bildiğim bu kadar. Open Subtitles لقد قابلته في حفل وذكر الأمر هذا كل ما في الأمر
    Cadılar Bayramı'nda tanıştığım hoş itfaiyeciyi bulmaya çalışıyorum. - N'aber? Open Subtitles انا احاول ايجاد رجل الاطفاء الظريف الذي قابلته في عيد الهالويين ماالاخبار؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus