Duke beyzbol takımına girdi, yeni bir dizüstü aldım, biriyle tanıştım. Ben deniz levreği alacağım. Hop, ağır ol. | Open Subtitles | دوك اشترك في فريق جديد و اشترى حاسوب جديد, و انا قابلت شخصا من قابلت؟ |
biriyle tanıştım dedim Lauren, soyadımı değiştiriyorum demedim. | Open Subtitles | لقد قلت لك اني قابلت شخصا لورين, لم اغير اسم عائلتي |
Geçen gece seninle görüştükten sonra biriyle tanıştım. | Open Subtitles | انه بعد ان تركتك البارحه , قابلت شخصا |
Bir zamanlar bana, düşündüğüm ve söylediğim her şeyin bir değeri olduğunu öğreten özel bir adamla tanışmıştım. | Open Subtitles | سابقا، قابلت شخصا مميزا جدا علمني انا ما أفكر به وأقوله له قيمة |
Bir keresinde dilekleri penisiyle kabul eden bir cin olduğunu söyleyen bir adamla tanışmıştım. | Open Subtitles | مرة قابلت شخصا يزعم بأنه جنّي يحقِّقُ أيرُهُ الأماني |
biriyle karşılaştım,gerçekten hoşlandığım biriyle. | Open Subtitles | لقد قابلت شخصا ما، وأنا معجبة به فعلا |
biriyle tanıştım. | Open Subtitles | لقد قابلت شخصا ما |
Oh, ve biriyle tanıştım. Adı neydi - | Open Subtitles | و لقد قابلت شخصا يدعى |
- biriyle tanıştım. | Open Subtitles | -لقد قابلت شخصا |
"Başka biriyle tanıştım" | Open Subtitles | لقد قابلت شخصا آخر". |
biriyle karşılaştım,gerçekten hoşlandığım biriyle. | Open Subtitles | لقد قابلت شخصا ما، وأنا معجبة به فعلا |
Uzun zamandır ilk kez kim olduğumu bilmeyen biriyle karşılaştım. | Open Subtitles | مر وقت طويل منذ قابلت شخصا لم يسمع بي |