Çirkinleşmeye başlamadan önce... bana son bir şans vereceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال أنّه سيمنحني فرصة أخيرة قبل أن يبدأ باللعب القذر |
Belki de şimdiye kadar bitirmiştir. Bana bitirince mesaj göndereceğini söylemişti. Bakalım. | Open Subtitles | ربّما انتهى منها الآن، قال أنّه سيُراسلني عندما ينتهي، لذا لنلقي نظرة. |
CA: İklim değişikliğine sahiden inanmayan biri olduğunu söyledi ve bunu yapmaman gerektiğini düşünen bir sürü insan var. | TED | قال أنّه لا يُؤمن بالتغير المناخي، وهناك الكثير من الناس الذين يعتقدون أنه كان ينبغي عليك ألا تفعل ذلك. |
Aşağıdaki adam en yakın otelin 60 km uzakta olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الرجل قال أنّه هذه الشقق الوحيدة الموجودة لمسافة 40 ميل تقريبًا |
O dedi ki, o dedi ki senin anlattığından çok daha basitmiş. | Open Subtitles | حسناً, لقد قال، آه, قال أنّه إنّها أقل تعقيداً بكثير مما صوّرتها. |
İhtiyar, iki tarafında barışı yeniden sağlamak için bizi beklediğini söylüyor. | Open Subtitles | الرّجل العجوز قال أنّه يجب أن نبقى ظاهرين و بعد ذلك سيتمّ التّفاوض |
Chevensky saklayacağını söylediği yere koymuş. | Open Subtitles | تشفنسكى كان قد أخفاها تماماً حيث قال أنّه سيفعل |
Seni işletmeyi bitirir bitirmez başkan yardımcısı olmaya hazırladığını söylemişti. | Open Subtitles | ظننتُ أنه قال أنّه يتهيئ لتسليمك قسم الإلكترونيّات بعد تخرّجكَ من كليّة التجارة |
Sadece sen güvende olursan yapacağını söylemişti. Peki ya o? | Open Subtitles | لقد قال أنّه سيفعل هذا في حالة أن تكوني آمنة فقط |
Girmemiz gereken mekanı bulduğunu söylemişti. | Open Subtitles | إلى أن انقلب ضدّهم وقرّر مساعدتي، قال أنّه يعرف المكان الذي نحتاجه |
Kampanya gelirleri olmadan, ödemeleri yapamayacağını söylemişti. | Open Subtitles | قال أنّه لن يستطيع مواصلة جني الفوائد، من دون أن تكتشف الحملة ذلك. |
Patronu ile yaşadığı sürtüşmeden dolayı huzursuz olduğunu söyledi sadece. | Open Subtitles | كلاّ، قال أنّه كان مُنزعجاً فحسب بسبب الإحتكاك مع رئيسه. |
Askeri durumumuzun çok ciddi olduğunu söyemenin onun görevi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال : أنّه من واجبه إخبارنا أنّ حالتنا العسكريّة كانت سيئة جداً |
Bu sembolün liderin vücudunda gizli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنّه سيكون مخفياً في مكان من جسم القائد. |
Ama o durumun kontrol altında olduğunu söyledi ve sonra çıktılar. | Open Subtitles | لكنّه قال أنّه مسيطر على كلّ شيء وغادروا المكان |
Bana sen yardım etmelisin. Kenny edersin dedi. Para veririm. | Open Subtitles | عليك أن تُساعدنى، كينى قال أنّه يُمكنك ذلك، سأدفع لك |
Binbaşı vurulduğunu söylüyor komutanım. Doğru mu? | Open Subtitles | الرائد قال أنّه تعرض لإطلاق نار يا سيدي. |
Ebediyen gittiğini söylediği için kız arkadaşımı kovdum. | Open Subtitles | لقد طردتُ خليلتي لأنّه قال أنّه سيرحل للأبد |
Bir dosya üstünde çalıştığını ve bana bir şey göstermek istediğini söylemiş. | Open Subtitles | قال أنّه كان يعمل على قضية ووجد شيئاً يريد أن يريني إياه. |
Söylediğine göre sadece onu birini yanına götürmesi gerekiyormuş. | Open Subtitles | لقد قال أنّه كان يُقترضُ أن يآخذها لتُقابل أحدٌ ما |
Sahibi kimliğini doğruladı, içeri girmeden 20 dakika önce dükkânın önüne park ettiğini söyledi. | Open Subtitles | المالك تعرّف عليه. قال أنّه توقف أمام متجره 20 دقيقة قبل أن يدخل. |
Böyle filmler yapmanın çok kolay olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | قال أنّه من السهل جداً القيام بهذه الأمور |
Her şeyin kontrol altında olduğunu söylediğinde ona inanmalıydın, canımın içi. | Open Subtitles | تعيّن أن تنصتي إليه حين قال أنّه يتكفّل بالأمر يا عزيزتي. |
Hayır. Dediğine göre kapüşonlu bir kazak giyiyormuş. | Open Subtitles | كلا، قال أنّه كان يرتدي قميصاً طويل الذراعين وغطاء للرأس |
Bolca yemek olacağını söyledi. | Open Subtitles | قال أنّه سيكون هنالك طعام والكثير من الطعام |
Onun bütün ateşlerin birleşimi olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | قال أنّه نحس من زمن بعيد |