"قال بأن" - Traduction Arabe en Turc

• dedi ki
• olduğunu söylüyor
• Dediğine göre
• olduğunu söylemişti
• demişti
• olduğunu söylemiş
• olmadığını söyledi
• demiş
• diyor
• ettiğini söyledi
• olacağını söyledi
• olduğunu söyledi

dedi ki; bu beş dakika bitmez tükenmez bir süre, büyük bir servetmiş.
قال بأن تلك الدقائق الخمس بدت له كمدة لامتناهية ثروة هائلة من الزمن

Verilen paranın az olduğunu söylüyor.
قال بأن النقود التي حصل عليها لا تكون كافية

Cortazar Dediğine göre protomolekül Eros'un içinde bir şeyler inşa ediyormuş.
كورتزار قال بأن جزيء بروتو يقوم ببناء شيء ما داخل ايروس

Gömülü hazinenin sarkıtlı mağarada olduğunu söylemişti değil mi?
هو قال بأن الكنز المدفون في هذا الكهف أليس كذلك؟

demişti ki; kumarda sırası geldiğinde kazanacak tek kişi kumarhanenin kendisidir.
قال بأن الشخص الوحيد الذي يتقدّم أولاً في القمار هو الفائز

Doktor, uygun bir zaman olduğunu söylemiş. Tek şansı olduğunu düşünmüş.
الطبيب قال بأن الوقت كان مناسباً لقد ظنت بأن تلك كانت فرصتها الوحيدة

Buluşabileceğimizi ve diğer insanların bunu bilmesine gerek olmadığını söyledi.
لقد قال بأن.. يُمكننا بأن نتقابل ولا داعي للآخرين بالمعرفة.

dedi ki, onun çalıştığı kişilerin, Benim için planları varmış.
القليل قال بأن الجماعة الذين يعمل عندهم لديهم خطط لي

Bilirsin, geçen akşam yemekteydim... .. biri dedi ki lezler yeni ibnelerdir.
كنت جالسة لمائدة عشاء في ليلة ما وشخص ما قال بأن المسترجلات هم المخنثون الجدد.

dedi ki Morgan Edge yüz değiştirme ameliyatı geçirmiş.
لقد قال بأن مورغان إيدج قام بجراحة تجملية

Kadının cesedinin okyanusun dibinde olduğunu söylüyor.
قال بأن جثة هذه المرأة تقبع في قعر المحيط

Cevapları olduğunu söylüyor. Neden buradayız merak etmiyor musun?
قال بأن لديه اجابات ، الا تريد معرفة لماذا نحن هنا؟

Polis memuru şu adamın şikayetçi olduğunu söylüyor.
الضابط قال بأن هذا الرجل هو المسؤول عن هذا المكان.

Dediğine göre hayatını cehenneme çeviriyormuşsun.
وقالها باليوم الذي قبله إنه يجعل من حياتي جحيماً لقد قال بأن عليه العودة لأمريكا

Dediğine göre köpek ürkmüş ve sonra silah sesleri duymuş.
قال بأن الكلب فزع, ثم سمع صوت إطلاق نار.

Dediğine göre parlayan kızıl gözleri olan bir yaratıkla karşılaşmış.
قال بأن مخلوقاً مع عيون حمراء متّقدة كان يلاحقه.

Etrafta cesetler olduğunu söylemişti.
قال بأن هناك العديد من الجثث حوله هل كان هناك حريق؟

Abim ayrılmadan önce önemli bir görevi olduğunu söylemişti.
قبل أن يغادر أخي قال بأن لديه أمر هام يجب أن يقوم به

Şükran Günü'nün yılın en zor zamanı olduğunu söylemişti... ailesini hatırlatıyormuş.
لقد قال بأن عيد الشكر كان وقتاً صعباً من السنة... . يجعله يفكر في والدايه

Savaş generallere bırakılamayacak kadar önemlidir demişti.
قال بأن الحرب مهمة للغاية لأن تترك للجنرالات

Kızlardan biri dedi ki babası polismiş ve fahişelerden birinin çok genç olduğunu söylemiş.
و فتاة منهن قالت والدها شرطي,قال بأن واحدة من العاهرات كانت مراهقة

Evet, biraz derin kestim, ama Dr. Raffin önemli bir yara olmadığını söyledi, bu yüzden uğramana gerek yoktu.
أجل لقد قطعت نفسي بعمق ولكن دكتور رافين قال بأن لايوجد تلف كبير لذا لا يجب عليكِ أن تمري

Yani balıkçı Larkin'e demiş ki askeriye onu yakalaması için tutmuş.
أعنى .هذا الصياد الذي أراه لـلاركن قال بأن الجيش أستأجره ليصطاده

Yanılmıyorsam açları doyur da diyor, öyle değil mi?
وإذا لم أكن مخطئاً فقد قال بأن تعطوا الطعام الى الجائع

Fisher, katilin Robbie Peterson cinayetini itiraf ettiğini söyledi.
فيشر قال بأن السائق اعترف بقتله ليروبي بيترسون

Pekala bana bir sorusu olacağını söyledi.
حسناً، قال بأن لديهِ سؤالاً من أجلي

Üniversal Stüdyoları'ndan, Lon Chaney Jr bunun bir kurt adam işareti olduğunu söyledi.
لون شاني في شركة الإستوديوهات العالميةِ قال بأن تلك هي علامةُ الرجلِ الذئب