"قال بأنه" - Traduction Arabe en Turc

    • söyledi
        
    • söylemişti
        
    • söylüyor
        
    • dedi
        
    • söylemiş
        
    • demişti
        
    • Dediğine göre
        
    • söylediği
        
    • söylüyordu
        
    • onun
        
    • söyleyen
        
    Dükkan sahibi dükkanındaki bu türden son bıçak olduğunu söyledi. Open Subtitles أمين المخزن قال بأنه السكين الوحيد من نوعه المتوفر لديه.
    Ona söyledim doktor, fakat telefon numaranızı kaybettiğini ve acil olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد أخبرته بذلك، ولكنه قال بأنه قد فقد رقمك وأنها مسألة عاجلة.
    hepsiyle birden kavga etmek istediğini söyledi eğer kazanırsanız paranız sizde kalır. Open Subtitles لقد قال بأنه يريد مقاتلتكم جميعاً اذا انتصرتم ، فتستطيعون الاحتفاظ بالنقود
    Anneme yardım etmeye gittiğini söylemişti ama geri dönmedi nede annem döndü. Open Subtitles لقد قال بأنه سوف يساعد أمي لكنه لم يعد، ولا هي أيضاً
    Yalnız kalması gerektiğini söylüyor, ...ama geri geleceğim de diyor. Open Subtitles قال بأنه بحاجة لأن يكون لوحده ولكنه قال بأنه سيعود
    Ashcombe, Dolly Flint'le hiç tanışmadığını söyledi, ve Dolly de onunla hiç tanışmadığını. Open Subtitles أشكومب قال بأنه لم يلتقي دوللي فلينت، وهي قالت بأنها لم تره مسبقا
    Aslında hayır. Yarın tekrar geleceğini söyledi. Bu sefer kameralarla birlikte. Open Subtitles فى الواقع لا قال بأنه سوف يعود غداً مع فريق تصوير
    Dragan hapları ve Dük'ü istediğini söyledi. Dük ne cehennemde? Open Subtitles دراجان قال بأنه يريد الأقراص والدوق , أين الدوق ؟
    Ama doktor tamir edeceğini söyledi. Her şeyi tamir edebilir. Open Subtitles لكن الطبيب قال بأنه سيصلح هذا يمكنة إصلاح أى شئ
    Siz iki aşk kuşuna bir şişe gönderecektim ama tek başına olduğunu söyledi ve sen de üzgün görünüyordun. Open Subtitles كنت سأقوم بإرسال زجاجة لكما يا طيور الحب، ولكنه قال بأنه يوجد واحد فقط، وأنك تبدين تعيسة نوعاً ما.
    Bilmiyorum. Kapı görevlisi bir ziyaretçisi olduğunu ve onunla gittiğini söyledi. Open Subtitles لا أعرف، موظف الاستقبال قال بأنه كان لديها زوار وبعدها غادرت
    İşten sonra hep şehir kulübünde takıldığını söyledi. Belki de oradan bir geçebiliriz. Open Subtitles لقد قال بأنه يخرج ليرفه عن نفسه بعد العمل في نادي السوبر سيتي
    Gülümsedi ve benim için son bir sürprizi olduğunu söyledi. Open Subtitles لكنه ابتسم و قال بأنه يملك مفاجأة أخيرة من أجلي
    Basınç sensorunda bir problem olduğunu bir süredir bildiğini söyledi. Open Subtitles ..قال بأنه عرف منذ فترة بوجود خطب في مجس الضغط
    Eğer sana göz kulak olmazsam geri dönüp, peşime düşeceğini söyledi. Open Subtitles قال بأنه إن لم أقم بالإعتناء بكِ فسيعود من الموت ويطاردني
    Rakip bir iş arkadaşını kovduran bir e-posta gönderdiğini söyledi. Open Subtitles قال بأنه أرسل رسالة إلكترونية تسببت في طرد موظف منافس
    - Evet, yayın konusunda harika bir iş çıkardığını söylemişti. Open Subtitles أجل, كلا, قال بأنه ظن أنكِ قمت بعمل مذهل بتغطية
    Karısının öldüğü günün hayatının en kötü günü olduğunu söylemişti. Open Subtitles اليوم الذي توفيت فيه قال بأنه أسوأ يوم في حياته
    Kim ne almış diye seceresini tutmadığını ve bu saçmalıklara inanmadığını söylüyor. Open Subtitles قال بأنه لا يحتفظ بلوائح المبيعات و هو لا يؤمن بهذه التفاهات
    Vallahi, iki saatir bekliyorum dedi, biraz ekilmiş gibiydi sanki. Open Subtitles لقد قال بأنه ينتظر منذ ساعتين بدا وكأنه منزعج قليلاً
    Hemşire Innes ilaçlarına zehir koyduğunu söylemiş ona. Open Subtitles قال بأنه أخبرته بأنها كانت تضع السم له بأدويته.
    Üç gün tutacak demişti ama üç hafta oldu. Open Subtitles قال بأنه ذاهب لثلاثة أيام وله الآن ثلاثة أسابيع
    Kurt Kelly gibi Neanderthals'ı biraz dinledim ama Dediğine göre o ve Ram dün gece senin ağzında güzel bir kılıç kalkan oynamışlar. Open Subtitles أستمع إلى ننيدرشال مثل كورت كيلي نادرا لكنه قال بأنه وكبش كان عنده معركة سيف صغيرة لطيفة في فمك ليلة أمس.
    Sanırım yüzleştiğini söylediği görünmez yaratığı kavramış durumdayım. Open Subtitles ربما لدي فكرة عن الخلوق الغير مرئي الذي قال بأنه كان يلاحقه.
    Dük, o korkunç posayı kendisiyle birlikte mozolesine götüreceğini söylüyordu. Open Subtitles الدوق قال بأنه سيحمل ذلك الصوت المريع معه إلى الضريح
    onun orada olduğunu ve bizi gördüğüne inanmak istemezdim;... ama o bildiğini söyledi. Open Subtitles لم أكن أصدق إنهُ كان هناك وينظر إلينا لكنهُ قال بأنه يعرف ذلك
    Bir de şu artık kimseye katlanmak zorunda olmadığını söyleyen adam. Open Subtitles مثل ذلك الشخص الذي قال بأنه لن يتحمل هراء من احد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus