"قبل ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • daha önce de
        
    • ondan önceki
        
    • önce hiç
        
    • Bunu daha önce
        
    • daha erken
        
    • daha önceden
        
    • - Daha önce
        
    • daha öncesinde
        
    • ondan önce
        
    • bundan önce
        
    • bunu yapmadan önce
        
    Belki daha önce de kancaya takılmıştı ve bu aklına geldi. Open Subtitles ربما علقت في خُطاف قبل ذلك و تتذكر جزءا مما حدث
    ondan önceki buhar makinesi gibi elektrik, her amaca uygun teknolojinin bir örneğidir. TED الكهرباء مثال للتكنولوجيا الأغراض العامة، مثل المحرك البخارى قبل ذلك.
    Sana yalan söyledim. Bu işi daha önce hiç yapmamıştım. Open Subtitles لقد كَذبتُ عليك أنا أبداً مَا عَملتُ هذا قبل ذلك
    Bu kez buraya kadar geldi. Bunu daha önce hiç yapmamıştı. Open Subtitles انه جاءَ هنا هذا الوقتِ انه مَا عَملَ ذلك قبل ذلك
    Aynı gün daha erken, saat 2:30'da Maurice satranç klübündeydi... Open Subtitles قبل ذلك الساعة 2: 30 موريس كان فى نادى الشطرنج
    Öyle olsaydı silah seslerini daha önceden duyardık. Open Subtitles لم يحدث ذلك , كنا سنسمع إطلاق النار قبل ذلك
    - Daha önce hep işe yaradı. Open Subtitles عزيزتي .. بالطبع. لقد كان ينجح دائماً قبل ذلك.
    Bu süreyi aşarsa o zaman sorun teşkil eder daha öncesinde değil. Open Subtitles لو زاد الأمر عن هذا، ستكون لدينا مشكلة، لكن ليس قبل ذلك.
    Senden saat onda aşağıya inmeni istiyor, ondan önce değil. Open Subtitles تريدك أن تنزل إليها في العاشره ، ليس قبل ذلك.
    Taşıması gereken kutular olduğunu söyleyecek. daha önce de yaptı bunu. Open Subtitles وتقول بأن لديها صناديق للإفراغ من سيارتها، شيء ستنجزه قبل ذلك
    Seninle daha önce de konuştuk. Bu bir aşk oyunu değil. Ölümle alakalı. Open Subtitles تحدثت معك قبل ذلك ، هذا ليس بشأن التأريخ ، إنه حول الموت.
    Bir hata olmalı. Bu fotoğraf daha önce de vardı. Open Subtitles هذا يجب أن يكون خطأ كان عندنا هذا قبل ذلك
    ondan önceki gün cuma. Open Subtitles اليوم الذي فيه قبل ذلك قد الجمعة، فقط هو جميعا جديد لي.
    Brooks filmini yaparken ve ondan önceki filmim gibi. Open Subtitles عندما ل كان يقوم به الفيلم بروكس واحد قبل ذلك.
    ondan önceki iki tanesi ise Walker'da. En yakışıklı çocuklar Estelle Ünitesi'ndeymiş. Open Subtitles الإثنان قبل ذلك في واكر وحدة أستيل تحوي ألطف الشبان
    Daha önce hiç ateş etmedim, fakat bu mesafeden kaçırmayacağıma iddiaya girerim. Open Subtitles لم استخدم بندقية قبل ذلك لكنّي سأراهن انك ميت من هذا المدى
    Tatlım, Bunu daha önce düşünmeliydin. Open Subtitles حبي، أعتقد أنك يَجِبُ أَنْ يكونَ عِنْدَكَ فكّرَ بدة قبل ذلك.
    - Bunu daha önce duymadığını söylemiştin. Open Subtitles إعتقدت بأنّك قلتك ما كان عنده مسموع الذي واحد قبل ذلك.
    daha erken salınmanı rica ettim, ama elimden daha fazlası gelmez. Open Subtitles أنا طلبت منه أن يفعل قبل ذلك ولكن ليس الأمر بيدي
    - Seni daha erken bekliyordum. - Sınırda ufak bir gecikme yaşadım. Open Subtitles كنت أتوقع وصولك قبل ذلك بكثير القليل من التأخير في عبور الحدود
    Eğer beni daha önceden çağırsaydınız, bunlar başınıza gelmezdi. Open Subtitles لو قمتم باستدعائي قبل ذلك لما حدث ذلك أبداً
    - Şey, ben... - Daha önce bir kadınla olmuştun. Open Subtitles حَسناً، أنا كَانَ عِنْدَكَ إمرأةُ واحدة قبل ذلك.
    Anlaştığımız zaman olduğu yeri sizinle paylaşırım daha öncesinde değil. Open Subtitles سأطلعكم على مكانه عندما أحصل على عرض وليس قبل ذلك
    ondan önce korkunç bir kuraklık ve kötü mahsul oldu. Open Subtitles كنا نعاني قبل ذلك من الجفاف ومواسم من المحصول السيء
    Çünkü bundan önce buna benzeyen hiç ama hiçbir şey yapılmamıştı. Open Subtitles كانت هذه مختلفة لأنه لم يظهر شيء مماثل لها قبل ذلك
    Ancak bunu yapmadan önce şunu sorgulamak istiyorum, kar amacı gütmeyen kuruluşların Dünyayı değiştirmekte ciddi bir... rolü olduğuna inanabilir miyiz? TED لكن قبل ذلك اريد ان اسأل ان كنا حقاً نؤمن بان القطاع غير الربحي يلعب دور هام في تغيير العالم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus