Peterson gerçeği keşfetmişti. Bu yüzden kendini öldürdü. | Open Subtitles | أكتشف بيترسون الحقيقة وهذا هو السبب في انه قتل نفسه |
Olaydan hemen sonra kendini öldürdü. Muhtemelen hapçıydı. | Open Subtitles | قتل نفسه في محل ركن السّيارات بعدما قتله، لعلّها المُخدرات. |
kendini öldürmeye çalışan Gerçekten Yaşlı bir Adamım ve kendi problemlerim var. | Open Subtitles | أنا لديّ رجل مسن للغاية حاول قتل نفسه و مشاكل خاصة بي |
9 ay sonra, Berlin kuşatma altındayken, Hitler intihar etti. | Open Subtitles | بعد تسعة أشهر , مع إستسلام برلين هتلر قتل نفسه |
- Veya yaptığı şeyden ötürü pişmandı ve kendini öldürmek üzereydi. | Open Subtitles | لأنه كان آسفاً على ما فعله وكان على وشك قتل نفسه |
Evet. Adamın laboratuvarı dağıtıp sonra da kendini öldürdüğünü düşünüyorlar. | Open Subtitles | نعم ، إنهم يعتقدون أنه حطم مختبره ثم قتل نفسه |
Hayır, kendi kendini öldürdü çünkü para bitmişti, ve çünkü senin yolda olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | لا , انه قتل نفسه بسبب عدم وجود المال , لأن عرف انك قادم لاجله. |
İkincisi, o kendini öldürdü. Adli tıp raporuyla kanıtlandı. | Open Subtitles | ثانياً انه قتل نفسه و تقرير القاضى اثبت هذا |
O şeylerden birine dönüşüyordu ve kendini öldürdü. | Open Subtitles | كان يتحول إلى أحد هؤلاء الأوغاد ثم قتل نفسه |
Ölü kediler, o kendini öldürdü. Sen de gelmiş lânet bir bilgisayar için beni sinirlendiriyorsun. | Open Subtitles | قطة ميتة وهو قتل نفسه والأن أنت تاتي لإزعاجي من أجل كمبيوتر لعين |
Yani nedeni olan tek kişi kendini öldürdü. | Open Subtitles | إذاً الشخص الوحيد الذي يملك الدافع قتل نفسه |
Babam bir kadeh viski yüzünden kendini öldürdü, ve annem yeni bir başlangıç için Doğu'ya gideceğimizi söyledi. | Open Subtitles | أبي كان قد قتل نفسه على رشفة ويسكي، وقالت أمي إننا عائدون إلى الشرق للبدء من جديد |
Dinle Ruby, kendini öldürmeye teşebbüs eden ve konuşmayan birini hastanede daha fazla tutamayız. | Open Subtitles | اسمعني, روبي, رجل يريد قتل نفسه ويبقى صامتاً لن نبقيه في المستشفى |
Daha iki gündür buradasın ve şimdiden kendini öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | أنتِ هنا منذ يومين و حاول قتل نفسه بالفعل |
Ama gerçek şu ki, intihar etti. | Open Subtitles | الحقيقة هى انه قتل نفسه فعلا, وهذا مؤكد. |
En son seks yaptığım erkek ertesi gün intihar etti. | Open Subtitles | الرجل الأخير مارست الجنس مع قتل نفسه اليوم التالي. |
Yanına eğildiğimde, bana kendini öldürmek istediğini söyledi. | TED | كنت جاثمة بجانبه، أخبرني أنه يريد قتل نفسه |
Az da olsa tanığım birinin kendini öldürdüğünü öğrenmiştim. | TED | وكان ذلك في الحقيقة بعد أن سمعتُ بأن شخصًا عرفته قليلًا قد قتل نفسه. |
Bana verilen çalıntı saat yüzünden, arkadaşım kendini vurdu. | Open Subtitles | صديقي قتل نفسه بسبب ان شخصا ما اعطاه ساعة ثمينه. |
Baban akıl hastanesinde kendini öldüren ayyaşın tekiydi. | Open Subtitles | أبوك كان سكيراً قتل نفسه في مستشفى للأمراض النفسية |
Parmağında 3 dakikalığına nişan yüzüğü vardı ve parmak intihara kalkıştı. | Open Subtitles | أعني ، أصبعك عليه خاتم خطوبة لثلاثدقائق، و حاول قتل نفسه. |
Ohio'da evine antik geziden dönen Sarah adında bir kadınla tanıştım ve kocasının iki çocuğunu öldürüp sonra da intihar etmiş olduğunu öğrendim. | TED | قابلت امرأة تدعى سارة في أوهايوو عادت للوطن من رحلة عمل بالآثار ووجدت أن زوجها قتل نفسه وطفليهما. |
Baba, çocuğun babası da intihar ettiğini düşünmüyor. | Open Subtitles | والدى والد الفتى نفسه لا يظن انه قتل نفسه |
Pekâlâ, söylentiye göre kendini öldürmeyi denemiş. | Open Subtitles | حسنا ، الإشاعة تقول، انه حاولَ قتل نفسه. |
Çok geç kalmıştık. Adam kendini öldürmüştü bile. | Open Subtitles | كنّا متأخرين جدًا، وجدناه قتل نفسه بالفعل، |
Neden o adamı, bana aramayı bırak dedikten sonra kendisini öldürmeye zorladın? | Open Subtitles | لمَ أرغمتي ذلك الرّجل الذي قتل نفسه أمامي ليمنعنى عن البحث عنكِ؟ |
Av tüfeği varmış, onu öldürdükten sonra silahı kendine doğrultmuş. | Open Subtitles | قتلها بالبندقية وبعد ذلك قتل نفسه |
3 ay sonra o da kendisini öldürmüş, ve inanılana göre ruhları o eve musallat olmuş. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أشهر، قتل نفسه هو الأخر ويُعتقد أن ارواحهم تطارد المكان |