Yapabildiğin sürece burayı korumanın sorumluluğunu kabul etmiş olursun. | Open Subtitles | ستقبل مسئوليّة حماية هذا المكان قدرما تستطيع |
Araba kullanmadığım sürece içki içebilirim demek. | Open Subtitles | إذن ، يمكنني أن أثمل قدرما أريد ما إن لم أقود |
Arabanın anahtarlarını ver. Onları mümkün olduğunca oyala. | Open Subtitles | أعطني مفاتيح سيارتك و عطلهم قدرما تستطيع |
Orjinal uçuştaki koşulları mümkün olduğunca yeniden canlandırmanız gerekiyor. | Open Subtitles | عليك إعادة خلق ظروف الرحلة الأصليّة قدرما تستطيع |
Taşıyabileceğin kadarını alırsın. | Open Subtitles | بإمكانك الحصول قدرما تستطيع حمله. |
Yani taşıyabileceğimiz kadarını alırız. | Open Subtitles | أعني قدرما نستطيع "نحن" حمله. |
Git yakala onları. Onlar anlamadan olabildiğince kişiyi göndermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد إخراج قدرما أستطيع منكم قبل أن يدركا ما يجري |
Çünkü artık rehinemsin ve ne kadar sürerse sürsün bekleyeceğim. | Open Subtitles | لأنّكِ رهينتي الآن، وسأنتظر قدرما يتحتّم عليّ |
Bu yüzden otele kaydını yaptırdım. Ama istediğin kadar kalabilirsin. | Open Subtitles | ولهذا حجزت في فندق لكِ ولكن يمكنكِ البقاء قدرما تشائين |
Burada dolandırıcılık yaptığın sürece aynı adama iki kez ödeme yapacaksın. | Open Subtitles | قدرما تقوم بعملك هنا، فستدفع لذات الرجل مرتين |
Kaç saat ya da gün sürecek olsa da içiniz rahat olsun, gerektiği sürece gerektiği sıklıkta oylamaya gidebilirsiniz. | Open Subtitles | لذا يمكنك تكرار التصويت بسكينة قدرما يستدعي الأمر سواء لساعات أو لأيام. |
- Ne gerekirse ne kadar, ne zaman, nerede gerekirse seni benden uzaklaştırdığı sürece. | Open Subtitles | -أياً ما يلزم ، قدرما يستغرق من وقتي، أينما يتطلب منّي، طالما سيبعدك عني. |
I sürece ı gerekiyor gibi bu uydurabilecek. | Open Subtitles | سأبقي هذا الحائل قائمًا قدرما أحتاج. |
Onu bulmana yardım eder, ikinizi de o uçağa bindirir ve bu adadan mümkün olduğunca uzaklaştırırım. | Open Subtitles | سأساعدك لتجديه و لتركبا تلك الطائرة و تبتعدا عن هذه الجزيرة قدرما تستطيعان |
İşe dönüp depo araştırmasına mümkün olduğunca yakın dur ve onları bize ulaştıracak bir ipucu olmadığından emin ol. | Open Subtitles | يجب أن تذهبي للعمل و تبقي بقرب تحقيق المستودع قدرما تستطيعين. تأكدي ألّا يقود التحقيق إلينا |
Babam benimle birlikte kalıyor. Zamanımı mümkün olduğunca evin dışında geçirmeyi tercih ediyorum. | Open Subtitles | هو يمكث بمنزلي، والأمر أسهل إذا مكثتُ بمكانٍ آخر قدرما أستطيع |
Kurtarabildiğimiz kadarını kurtaracağız, Gene. | Open Subtitles | سننقذ منهم قدرما يمكننا يا (جين) |
Kurtarabildiğimiz kadarını. | Open Subtitles | قدرما نستطيع |
Girişten birkaç görüntü almaya çalış, ama olabildiğince dikkatli ol, tamam mı? | Open Subtitles | حاول أن تصّور المدخل, لكن كن حذراً قدرما تستطيع, حسناً؟ |
Uzun süre içerde tutmalısın. olabildiğince uzun süre hapishanede kalmalılar. | Open Subtitles | ضعيه بالسجن لفترة طويلة ضعيه بالسجن قدرما تستطيعين |
Ne kadar sürerse. | Open Subtitles | قدرما يقتضيه الأمر |
İstediğin kadar kalabilirsin. | Open Subtitles | لست مضطراً لحزم أغراضك، يمكنك البقاء هنا قدرما تشاء. |