Normal kesintilerden sonra döviz kuruyla yaklaşık 1 milyar Dolar'dan fazla servet bıraktı. | Open Subtitles | ، بعد الإستقطاعات الإعتيادية على ثروته قد ترك ثروة قدرها سوق الصرف بمليار دولار |
Bak bu çok korkunç şey daha yeni oldu ve arkasında kara bir bulut bıraktı. | Open Subtitles | أترين؟ هذا الشيء الفظيع حدث للتو. و قد ترك سحابة مظلمة تحوم. |
Eğer not bırakmış olsaydınız bu zavallı adamın kolu hâlâ duruyor olurdu. | Open Subtitles | لو أنّ أحدهم قد ترك ملاحظة لم يكن ليفقد هذا الرجل ذراعه |
Birisi kurutma makinesinde bozuk para unutmuş gibi. | Open Subtitles | كأن احدا قد ترك نقودا في المجفف |
Aslında, yarım yüzyıldır süren yoksullukla mücadele programları insanlık tarihindeki diğer zamanlara göre daha fazla fakir insanı kölelikte bırakmıştır. | TED | في الواقع، نصف قرن من العمل ببرامج مكافحة الفقر قد ترك أناس فقراء للعبودية أكثر من أي زمن أخر في تاريخ البشرية. |
Darius seni Mürekkep Yürek'ten okurken, sesini kitapta bırakmıştı. | Open Subtitles | عندما قراءك داريوس لتخرجي من عالم الحبر فانه قد ترك صوتك وراءاً في ذاك الكتاب |
Loki Tanrı'ya işi bıraktığını söyleyip... kılıcını hırsla ona doğru fırlattı ve Tanrı'ya parmağıyla hareket çekti. | Open Subtitles | حتى إنه قال إلى الرب غير الحقيقة وأنه قد ترك ما قضى عليه تحت سيف الله النارى بهتاناً وسخروا من الرب |
Keşke Charlie başka bir şeyler daha bırakabilseydi. | Open Subtitles | حسناً، أعني كنتُ أتمنّى أن يكون (تشارلي) قد ترك شيئاً آخر بعده. |
Neden bıraktı, öldü mü, başka bir şey mi oldu... | Open Subtitles | و لآي سبب قد ترك القصة لأنه مات أو آي شيء آخر |
Ve kötü yeni, , yedi ne olduğunu bize bıraktı. | Open Subtitles | و الخبر السيء هو ، أنه سواء من أكله ، قد ترك لنا هذا |
Babam öldü. Arkasında koca bir boşluk bıraktı, çok canını yakıyor çünkü kaldıramıyorsun. | Open Subtitles | و قد ترك فراغاً بداخلك ، و هذا يؤلم بشدة لدرجة أنك لا تستحمل |
Ama aynı zamanda milyonlarca insanı etkileyen bir miras bıraktı. | Open Subtitles | ولكنه قد ترك إرثاً ليؤثر على ملايين الناس |
Sana bir şey bırakmış mı diye neden çalışma odasına bir bakmıyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تذهبين إلى مكتبه لتتأكدي إن كان قد ترك شيء لك؟ |
Başka bir bulmaca parçası bırakmış olmalı. | Open Subtitles | هذه مشكله لا بد وأنه قد ترك قطعه أُخرى من اللغز |
Kullanılan silah bir iz bırakmış. | Open Subtitles | أياً كان السلاح الذي استخدم فإنه قد ترك علامة |
Arabanızda bir şey unutmuş galiba. | Open Subtitles | ونعتقد بأنّه قد ترك أشياء في سيّارتكِ |
Motosiklet kaskını unutmuş. | Open Subtitles | اعتقد انة قد ترك خوذتة |
Eminim, bir yerlerde bir para bırakmıştır. | Open Subtitles | انني ماذِلت اُقسم انة قد ترك بعض من الاموال في مكان ما |
Polisti. Belki bir suç dosyası, bir isim filan bırakmıştır. | Open Subtitles | كان شرطيا ، من الممكن ان يكون قد ترك اسما في ملف القضيه او ما شابه |
# Bu iki hafta boyunca Ralph, Bonnie'yi büyükannesine bırakmıştı... #...kendisine Florida Jacksonville'de daha iyi bir iş bulmuştu. | Open Subtitles | خلال هذان الأسبوعان ، كان " رالف" قد ترك ابنتهما " بونى " عند جديها ووجد لنفسه عمل أفضل فى "جاكسونفيل " فى فلوريدا |
Pekâla. Bilgisayar uzmanımızın arkasında ipucu bıraktığını düşünüyorsun değil mi? | Open Subtitles | تظن بأن مهووسنا الحاسوبي قد ترك لنا أثر؟ |
Keşke Charlie başka bir şeyler daha bırakabilseydi. | Open Subtitles | حسناً، أعني كنتُ أتمنّى أن يكون (تشارلي) قد ترك شيئاً آخر بعده. |