Bu belki iki, belki üç belki de beş veya on yıl alır. | Open Subtitles | قد يستغرق الامر سنة أو سنتين حتى ربما خمس أو عشر سنوات |
Bekleyemeyiz. Benzer bir saldırıyı gerçekleştirmek aylar alır. | Open Subtitles | قد يستغرق شهرآ قبل ان يتم ارسال مجموعه مماثله |
Tamamen iyileşmesi neredeyse bir yıl sürer. | Open Subtitles | قد يستغرق الأمر قرابة عام لتلتئم تماماً. |
- ...antik masumiyet testini. - Ama bu günlerce sürer. | Open Subtitles | الإختبار القديم للبراءة لكن، ذلك قد يستغرق أياماً |
Insan elinde 27 kemik oldugunu bildigini biliyorum. Bu biraz zaman alacak. | Open Subtitles | واثق أنكَ تعرف بوجود 27 عظمة باليد البشرية، قد يستغرق هذا فترة. |
Belki yüzyıllar sürecek ama eninde sonunda cehennem insanlığını yakıp götürecek. | Open Subtitles | قد يستغرق ذلك قروناً , لكن عاجلاًأمآجلاً, الجحيم سوف يمحو انسانيتك |
Filler ya da insanlarda bir özelliğin yeterli ölçüde yayılması yüzyıllar alacaktır. | TED | بالنسبة للفيلة أو البشر، قد يستغرق الأمر قروناً لتنتشر سمة بما يكفي على نطاق واسع. |
Bir-iki gün sürebilir ama elimize çok bilgi geçecek. | Open Subtitles | أعني قد يستغرق هذا يومين لكن وقتها ستكون معلوماتنا أكثر |
Normalin üç katı dolu bir gelen kutusuyla güne başladığınızda bunu temizlemek 9 kat daha uzun sürebilir. | TED | إذ أن الاستيقاظ على صندوق وارد يحوي ثلاثة أضعاف ما يحويه في العادة قد يستغرق تسعة أضعاف الزمن اللازم لإنهائه. |
Evet, bu kadar çok mağdur ve farklı hesap tipleriyle, aylar bile alabilir. | Open Subtitles | أجل، مع هذا العدد من الضحايا وأنواع الحسابات المختلفة، قد يستغرق عدّة أشهر |
Olamasan da, bu işi halletmem 2, belki de 3 günümü alır. | Open Subtitles | وان لم افعل فعليك ان تدرك ان الامر قد يستغرق يومين او ثلاثة |
Yapabilirsek ki yapabiliriz demiyorum neredeyse bir hafta alır, belki iki. | Open Subtitles | إن استطعنا فعل ذلك ولا أقول إنّنا نستطيع.. قد يستغرق الأمر أسبوعاً أو اثنين |
Yoldayım, ama ihtiyacınız olan bütün Kimyasal Karşılık Ekibini biraraya toplamam 20-30 dakika alır. | Open Subtitles | أنا في طريقي، ولكن قد يستغرق هذا من 20 إلى 30 دقيقة لجمع كل الفرق التي نحتاجها |
Tüm saatleri kapatmamı. Bu haftalar sürer, tabi daha fazla sürmezse. | Open Subtitles | ليصبح كل شيئ جاهز، هذا قد يستغرق أسابيع أو أكثر |
- Bunların geldiği yörüngeyi bulun. - Bu bir hafta sürer. | Open Subtitles | لنركز , نحتاج لخريطه المسار الأن قد يستغرق أسبوعاْ |
İnan bana, hakkını vererek yapılırsa, bu işler saatler sürer. | Open Subtitles | و صدقني هذا قد يستغرق ساعات إن قمت به بشكل جيد. |
Bu biraz zaman alacak. Gidip bir çay yapayım. | Open Subtitles | هذا قد يستغرق فترة من الوقت سأحضر بعض الشاى |
Onunla ilgili problemler var... onarılması dokuz ay sürecek, bence bir yılı bulur bu. | Open Subtitles | هناك مشاكل. قد يستغرق 9 أشهر للتصدي لها. |
Ayna karşısında boşuna bekleme. Bayağı zaman alacaktır. | Open Subtitles | ولا تنتظري قد يستغرق الأمر وقتاً |
Bir-iki gün sürebilir ama elimize çok bilgi geçecek. | Open Subtitles | أعني قد يستغرق هذا يومين لكن وقتها ستكون معلوماتنا أكثر |
Ama beklediğimizden bir iki dakika uzun sürebilir... | Open Subtitles | فقط قد يستغرق الأمر بضع دقائق أطول مما كنا نتوقع. |
Saul'a insansız hava aracı görüntülerini göster. Biraz zaman alabilir. | Open Subtitles | أعرض عليه لقطات الطائرة بدون طيار قد يستغرق هذا دقيقة |