"قريب من" - Traduction Arabe en Turc

    • Yakınlarda
        
    • yakın bir
        
    • çok yakın
        
    • yakınlarında
        
    • yanında
        
    • yakınında
        
    • daha yakın
        
    • Neredeyse
        
    • Yaklaştın
        
    • yakında
        
    • yakınındaki
        
    • yakınım
        
    • hemen
        
    • yakındı
        
    • yakın olan bir
        
    Sonra da dersler için kayıt yaptıracağım. Takım da Yakınlarda oynuyor. Open Subtitles بعد ذلك سوف أسجل يحصص والفريق سوف يلعب قريب من هنا
    Herhangi bir iyileşme belirtisi yok, yani kırılmalar ölümüne yakın bir zamanda gerçekleşmiş. Open Subtitles لا يدل على الشفاء، و لذلك ربما حدث في وقت قريب من الموت.
    Uzaya yolculuk yapacaksınız, ve gizemli bir yere ama eve çok yakın. Open Subtitles وعليكم أن تسافروا إلى الفضاء، وإلى مكان غامض ولكنه قريب من المنزل.
    Ivan 11 yaşındaydı, evimizin yakınlarında bir komşuya tedavi için gidiyordu. TED عندما بلغ ايفان الحادية عشر، كان يذهب للعلاج في مركز قريب من البيت.
    Bugün sahilin yanında bir çeşit elmas soygunu vardı, tamam mı? Open Subtitles لقد كان هناك بعض من الماس قريب من الشاطئ اليوم, صح؟
    Ama ben olay yerinin yakınında bile değildim. Open Subtitles لم اكن في مكان قريب من الحظيرة عندما حصل الحادث
    Ay o kadar güzeldi ki kendimi Tanrı'ya daha yakın hissettim. Open Subtitles فلقد كان القمر جميلاً بتلك الليلة مما جعلني قريب من الرب
    Neredeyse kendine benzerlik. Ve bu fenomene bir açıklama getirir. TED قريب من تشابهها ذاتياً. وهذا مهم لهذه الظاهرة.
    - Evet. Ama kimse ona layık olmasa da sen çok Yaklaştın. Open Subtitles ولكن إذا لم يكن هنالك أحدٌ مناسبٌ لها في الحقيقة فأنت قريب من ذلك جداً
    Sen hep isterdin, ben de "Olmaz, yakında golf sahası var mı?" derdim. Open Subtitles كلا ، لا أريد القيام بذلك لا يوجد مركز جولف قريب من هناك
    Onyx Pass yakınındaki bir kampa gitmesi gerektiği gibi bir şey söyledi. Open Subtitles قال شيئا عن الحاجة الى توصيلة الى مخيم قريب من ممر اونيكس
    Ben de Yakınlarda oturuyorum, aşağıda. Open Subtitles أنا أسكن قريباً منك أيضاً، ، قريب من هناك
    Yakınlarda bir polis var. Open Subtitles هناك شرطي قريب من هناك , أمل أن يقبض على الأحمق
    Bir kaç ay önce, yaşadığım yere yakın bir hastanenin acil servisine 40 yaşlarında bir kadın gelmişti ve getirildiğinde kendinde değildi. TED قبل بضعة أشهر, أتت امرأة ذات الـ 40 سنة إلى غرفة الطوارئ في مشفى قريب من مكان سكني, وقد أُحضرت وهي في حالة ضياع.
    Eve daha yakın bir yerede gidebilirsin. .Hepsi bu kadar. Open Subtitles سوف يكون عليك أن تذهب لمكان قريب من المنزل وهذا كل الموضوع
    Scott Gregorio, Mr. Grant'ın "home run" rekorunu kırmaya çok yakın. Open Subtitles سكوت جريجوريو جداً قريب من الكسر سجل إكمالِ دورة السّيدِ جرانت.
    Evinden uzak ama çocuğun cesedinin bulunduğu yere çok yakın. Open Subtitles إنه بعيد عن منزلها لقد قريب من موقت إكتشاف الجثة
    "Orayı bulmanın tek yolu" "kalbimin çok yakınlarında." TED الطريقة الوحيدة للعثور على هذا المكان هي أنه قريب من قلبي.
    - yakınlarında yolun. - Acele et, kan kaybediyor! Open Subtitles انه قريب من الطريق بسرعة افقد الكثير من الدم
    Bu konuşmaya üst kattaki pencerenin yanında devam edebilir miyiz? Open Subtitles هل يمكننا اكمال الحوار في الطابق العلوي قريب من النافذة
    Tom evin yakınında bir iş bulana kadar 12 iş teklifini reddetti. Open Subtitles و عدد الوظائف التي قدمت إلي توم قبل أن نجد واحد قريب من المنزل
    Biraz rahatsız hissettim ve Neredeyse kalkıyordum fakat tedirgin ve kaybolmuş gibi bir hali vardı. Open Subtitles لقد شعرت بالسوء , وكنت قريب من المغادرة لكن لقد بدت شديدة الانفعال, وضائعه
    Şimdi düşündüğüm şu, sendeki köşelerle bir milyona Yaklaştın değil mi ? Open Subtitles والآن أنت ، مع ما لديك من زوايا أظن.. -أنك قريب من أول مليون دولار لك ؟
    Yeni lastikleri almanın 24 saat süreceğini söylüyorlar. yakında bir hotel var. Open Subtitles سيلزم 24 ساعة للحصول على إطارات جديدة , يوجد فندق قريب من هنا
    Köprünün yakınındaki bir baz istasyonu üzerinden sabah 05:45'te gönderilmiş. Open Subtitles ارسل هذا من برج خلية قريب من الجسر فى ال 5: 45 صباحا
    Ama en azından heyecana daha yakınım bu şekilde. Open Subtitles لكن على الأقل يجعلني هذا قريب من التشويق
    Geri dönsem iyi olur. - Evim hemen şu köşede. Open Subtitles ـ من المستحسن أن أعود ـ المكان قريب من هنا
    Amthor'a yakındı. Gerçek gibi gözükmesi gerekiyordu. İkisi de çalındığına gerçekten inanmalıydı. Open Subtitles انه قريب من امثور, فكان يجب ان يبدو الأمر حقيقيا ويجب ان يصدقوا انه سُرق
    Erkekler çivili ve kancalı penisini dişiye saplar, ama vajinasına yakın olan bir yere değil. TED للذكور قضيب شائك حرفيًا يقوم بطعن الأنثى وهم لا يطعنون في اي مكان قريب من المهبل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus