"قضاء بعض" - Traduction Arabe en Turc

• geçirmek
• geçirebilirsin

Şu an sadece eve gidip ailemle vakit geçirmek istiyorum.
الآن، فقط أريد العودة للمنزل، قضاء بعض الوقت مع عائلتي.

Hep birlikte ölerek zaman geçirmek çok hoş. Haydi, çal bir şeyler.
من اللطيف قضاء بعض الوقت ونحن نحتضر سويا أعزف شىء لنا

O'nu nasıl mı getirdim? Güneydoğu Asya'da biraz zaman geçirmek istemişti,
كيف احصل عليه انه يريد قضاء بعض الوقت فى جنوب شرق اسيا ؟

Seninle ve birkaç denizayısı arkadaşınla bir akşam geçirmek isterim.
أود قضاء بعض الوقت معك ومع عدد من عجول البحر أصدقائك

Süren dolmadan onunla birkaç dakika geçirebilirsin.
ربما يمكنك قضاء بعض الوقت معه قبل عودتك للسبات

Çocukluğumdan beri babamla başbaşa vakit geçirmek her zaman çok zor oldu.
قضاء بعض الوقت وحيدة مع أبي كان دائماً أمراً صعباً

Ben hiç beyaz kartı önemsemedim çünkü bu adadaki buraya ait olmayan tek insanla biraz vakit geçirmek istiyordum.
لم يسبق لي الاهتمام بالحصول على تصريح لأنني فقط أردت قضاء بعض الوقت مع الشخص الآخر الوحيد على هذه الجزيرة

Onunla bugün vakit geçirmek istememin asıI sebebi buydu.
هذا هو السببب الحقيقي لرغبتي في قضاء بعض الوقت معه اليوم

Ya kızımla biraz zaman geçirmek istiyorsam?
ماذا لو كنت أرغب في قضاء بعض الوقت مع أبنتي؟

Belki farklı sınıftan insanlarla biraz zaman geçirmek istersin diye düşünmüştüm.
ظننتُ أنكِ تريدين قضاء ...بعض الوقت مع طبقة مختلفة من الناس

Onunla biraz zaman geçirmek istiyorum ama birinin babamı oyalaması gerek.
أريد قضاء بعض الوقت معها و لكنني أريد التخلص من مراقبة أبي

Ailen ile vakit geçirmek seni iyi hissettirir mi?
هل سيبهجك ذلك , قضاء بعض الوقت مع عائلتك ؟

Ama şimdi bana müsaade edersen, kızımla bir kaç dakika geçirmek istiyorum.
الأن إذا عذرتني أود قضاء بعض الوقت مع إبنتي

Hatta belki de çocuklarınızla bile vakit geçirmek zorunda kalacaksınız.
حتى أنه سيتوجب عليكم قضاء بعض الوقت مع أطفالكم

Bu arada da, kızlarımla biraz vakit geçirmek gülleri koklamak ve doğanın tadını çıkarmak istiyorum.
وحالياً أريد قضاء بعض الأيام مع بناتي فحسب وأشتمّ رائحة الورود وأنغمس في الطبيعة

Biliyorum ama sizinle biraz vakit geçirmek istedim.
أنا أعرف , ولكنى أردت قضاء بعض الوقت معكم ايها الرفاق

Benimle zaman geçirmek istemen anlamına gelmeliydi.
كان المفترض أن يعني أنك أردت قضاء بعض الوقت معي

Onlarında bunu istediğini düşünerek hepberaber, zaman geçirmek istedim...
ظننت أنكِ تريدين قضاء بعض الوقت مع الأطفال

Hayal ettiğin gibi kaliteli vakit geçirebilirsin.
كان عليكِ قضاء بعض الوقت الجيد كما كنتِ تحلمين