Taliban rejimi sırasında Afganistan'da kadınlarla vakit geçirdim en derinden şiddete maruz kalıyor ve bastırılıyorlardı. | TED | قضيت وقتاً مع نساء في أفغانستان تحت حكم طالبان، تعرضن لمعاملة وحشية ومراقبة. |
Dostlar, Romalılar, köylüler, doğruyu söylemek gerekirse dün gece oldukça güzel vakit geçirdim. | Open Subtitles | أصدقاء ، رومانيون ، ريفيون أقول لكم الحقيقة لقد قضيت وقتاً رائعاً الليلة الماضية |
Yani demek istediğim, seninle harika vakit geçirdim. | Open Subtitles | نعم، أعني أنني قضيت وقتاً رائعاً معكِ أنتِ. |
Bu süreç sırasında bir kaç yıl tasarım arayarak ve Avrupa'da seyahat ederek çokça zaman geçirdim | TED | عدة سنين في هذه العملية قضيت وقتاً طويلاً أترحل في أوروبا بحثاً عن تصميم |
Hayır, kızgın falan değilim. Güzel vakit geçirdin mi? | Open Subtitles | لا ، إننى لست غاضباً هل قضيت وقتاً طيباً ؟ |
Geri kalan zamanda da gayet iyi vakit geçirdim. Seninle olan kısmı. | Open Subtitles | و قضيت وقتاً ممتعاً في البقية أعني , عندما كنت معك |
Bu gece çok iyi vakit geçirdim. Biliyor musun, ilk buluşmada birine bu kadar bağlandığım çok nadirdir. | Open Subtitles | قضيت وقتاً ممتعاً الليلة نادراً ما أتواصل مع شخص بهذه السرعة |
Bunu söylemek istemesem de bu akşam güzel vakit geçirdim. | Open Subtitles | بقدر ما أكره أن أعترف بهذا... ...قضيت وقتاً ممتعاً الليلة. |
Harika vakit geçirdim ve sen çok fazla konuşmadın. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً رائعاً, و أنت لم تتكلمين كثيراً |
- Tanıştığımıza sevindim. - Ben de öyle. Çok iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | كان من اللطيف مقابلتك نعم كنا لطيفاً جداً ان قابلتك ولقد قضيت وقتاً ممتعاً |
- Bugün çok canlı gözüküyorsun. - Dün gece iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | ـ أنتي جميلة جداً اليوم ـ لقد قضيت وقتاً جميلاً بالأمس |
Her şey için sağol. Bu gece iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | أشكرك على كل شيء لقد قضيت وقتاً ممتعاً الليلة |
Bu hafta seninle çalışırken harika vakit geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً رائعاً معك فى العمل هذا الأسبوع. |
Bir adamla çok uzun zaman geçirdim, kendisi ailesi ile birlikte demiryolu kenarında bir kulubede yaşıyordu ve bir kolu ile bir bacağını tren kazasında yitirmişti. | TED | لقد قضيت وقتاً طويلاً مع رجل عاش مع أسرته على جسر السكك الحديدية وقد فقد يده ورجله في حادث قطار. |
beni davet ettiğiniz için teşekkür ederim harika zaman geçirdim kocam adına ben özür dilerim eğer onu hayatta tutmak istiyorsanız, yüzü koyun yatmasını sağlayın teşekkürler, deneyeceğim Dr Hibbert unutma, "eğer" dedim | Open Subtitles | شكراً على دعوتي، قضيت وقتاً رائعاً أعتذر عن زوجي إذا أردت له النجاة، فأقترح أن تربتي على بطنه |
Anne, çok iyi zaman geçirdim. | Open Subtitles | أمي ، قضيت وقتاً رائعاً ، أيمكن لأبي الدخول لتناول الحليب والبسكويت؟ |
İyi vakit geçirdin. Tamam mı? | Open Subtitles | و قضيت وقتاً ممتعاً, أليس كذلك؟ |
Çocuklarla iyi vakit geçirdin mi? | Open Subtitles | هل قضيت وقتاً طيباً مع الأولاد؟ |
Bu koridorda onunla içeride geçirdiğinden daha fazla zaman geçirdin. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً فى هذه القاعه أكثر مما قضيته معها |
O tüylü tavşan kafalı aşığını kendime bağlamak için çok zaman harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً طويلاً لكي أدخل إلي محبة الأرانب المخبولة هذه |
- İyi zaman geçirdiniz ha? | Open Subtitles | -إذاً فعلاً قضيت وقتاً رائعاً ؟ |
Gidip ona, bugün harika vakit geçirdiğimi söylememi istiyor. | Open Subtitles | يريدني أن أخبره أنني قضيت وقتاً رائعاً اليوم |
Umarım hoş vakit geçirmişsindir ama çok da hoş değildir. | Open Subtitles | آمل أنك قضيت وقتاً ساراً لكن ليس ساراً جداً معها |
...Bu konular hakkında çok az şey biliyorum... ...çünkü,senelerdir,kar amacı gütmeyen... ...bir endüstri kompleksinde vakit harcadım. Ve net iki senedir,yetkili müdürlüğünü... ...geri kazanıyorum. | TED | وأنا أعرف بعض الشيء عن هذه المسائل، لأن, لسنوات عديدة، قضيت وقتاً طويلاً في المجمع الصناعي الغير هادف للربح. وأنا مدير تنفيذي يتعافى، نظيف سنتين. |
13 yaşımdan beri, babamla birlikte buralarda yaşadım. | Open Subtitles | حَسناً، قضيت وقتاً من حياتي بين البدو مَع أبي منذكنتبعمرالـ 13سنة. |