"قفص" - Traduction Arabe en Turc

    • kafese
        
    • kafesi
        
    • kafesin
        
    • kafesine
        
    • kafesinde
        
    • kafesteki
        
    • kafesinin
        
    • kafesini
        
    • kafesinden
        
    • kasa
        
    • Crate
        
    • hücrede
        
    • kafesleri
        
    • bir kafes
        
    • sandık
        
    Beni bu adamla kafese koy onu iki raundda rahat deviririm. Open Subtitles ضعيني في قفص مع هذا الشخص و سأهزمه في جولتين بسهوله
    Ama kollarımı açık tutmamı istiyorsan ne yapmamı bekliyorsun sikimi kafese sokup bütün gün bekleyip aramızda epifani anı olmasını mı bekleyeceğim? Open Subtitles لكن إذا أبقيتني معلقاً هكذا, ما الذي يفترض بي ان افعله؟ أن أرتدي قفص قضيب وأمل أن يقع عليك إدراك مفاجئ بشأننا؟
    Bu söz, gel neden üste Faraday kafesi var mı? Open Subtitles تعال إلى أذكر ذلك، لماذا هناك قفص فاراداي على قاعدة؟
    Düzenli bir göğüs kafesi yapmak için aşağı doğru kıvrılmak yerine kaburgalar dışarıya, kabuk sırtına doğru hareket eder. TED وبدلا من الانحناء إلى أسفل لتكوين قفص صدري عادي، تتجه الضلوع أفقيًا بموازاة النتوء الدّرعي.
    Ve kristal bir kafesin içinde Cinlerin Perisi, bütün elmaslardan daha güzel. Open Subtitles وداخل قفص من الكريستال هناك حورية الجان ، اجمل من اي الماس.
    Daha sonra maymunun kafesine protez kolun hareketlerini gösteren bir görüntü monitörü yerleştirildi. Maymun bu görüntü karşısında şaşkına döndü. TED ثم وضع شاشة فيديو في قفص السعادين تري السعدان هاته اليد الإصطناعية، فافتتن بها السعدان،
    bir... doğumgünü çocuğu herzaman daha büyük kaplan kafesinde uyur. Open Subtitles أوّلا: فتى عيد الميلاد ينامُ دائما في أوسع قفص نمر
    Tüm o öfkesine rağmen, yine de o kafesteki bir siktir. Open Subtitles بالرغم من كل غضبه, فهو لا يزال سوى قضيب في قفص
    Hangi salak kuş kafesinin kapısını açık bıraktı? Tanrım! Open Subtitles أي واحد منكم البلهاء غادر قفص العصافير مفتوحة؟
    Peki, bunu kabul etmezsem, beni babamın yanına, kafese mi koyacaksın? Open Subtitles ولو لم أوافق على هذا ماذا، ستسجنيني في قفص مع أبي؟
    Gemideki hayvanlara verilenden daha az yemek verilen, kafese kapatılmış bir çocuğum. Open Subtitles وأنا طفلةٌ محتجزةٌ داخل قفص يُعطى لي اقل ما يُعطى للحيوانات لآكله
    Eğer aynı deney faresini alıp onu diğer farelerle bir kafese koyarsak, birkaç hafta sonra durum iyileşir. TED وإن أخذت نفس الفأر ووضعته في قفص مع فئران آخرين، فسيكون بخير خلال بضعة أسابيع.
    Bu güzel kız çelik bir kafese kapatılacak ve yavaşça 200 kiloluk vahşi bir gorile dönüşecek. Open Subtitles هذه البنتِ الجميلةِ ستحبس في قفص فولاذي، و ستتحول ببطئ شديد إلى غوريلا شرسة بوزن 450 رطل.
    Bir kafese koyulup içerisinde döndürülmek isterdim, sirklerdeki gibi. Open Subtitles رغبت أن أوضع في قفص وأنطوي على نفسي كما في السيرك
    - İçinde bomba olan bir kuş kafesi. Open Subtitles قفص طيور بداخله قنبله عزيزتى, لم يمكننى..
    kafesi yere koyabilir misin? Open Subtitles حبيبي هل تضع قفص العصافير على الأرض لوسمحت؟
    Evin, katalogun 72.sayfası gibi görünüyor. Şuna bir bak! Dekoratif kuş kafesi! Open Subtitles إنها تشبه الصفحة72 في المجلة هذا قفص العصافير بالحجم الكبير
    "kafesin tamamlanması yedi ay sürdü." Open Subtitles فقد استغرق منه بناء قفص عصافير سبعة شهور
    Çuvalı doldurup getirirsin ve tavşanların kafesine koyarsın. Open Subtitles فتأملئه .. وتأتي به لتضعه في قفص الأرانب
    Karımla 17 yıldır beraberiz, ve hala, leoparın kafesinde karşılaştığımız günkü kadar, olağanüstü buluyorum onu. Open Subtitles فأنا متزوح من لاكيمي منذ سبعة عشر سنة ـ ـ ـ ـ ـ ـ كالشعور الجميل الذي أحسست به حين التقينا عند قفص الفهد
    kafesteki aslandan beter bu. Becerilebilecek gibi değil. Open Subtitles هو أسوأ مِنْ أسد في قفص أنْ لا يكون شد معه
    - Maymun kafesinin tabanına bak diyorum. Open Subtitles لم آسفة انا القرود قفص قاع على نظرة القى
    Senden başka bir şey duymak istemiyorum. Polis gidip onu bulmadan önce doğruca sinemaya gidip o kuş kafesini buraya getir. Open Subtitles اذهب الى هذه السينما فورا واسترجع قفص الطيور هذا قبل ان يعثر عليه البوليس
    Aynen bir maymunun kafesinden çıkıp tekerlekte sallanması gibi. Open Subtitles وكأن أحدهم دخل الى قفص القرود وانتزع القضبان
    Bu kasa, karavanına teslim edildi. Open Subtitles تم تسليم هذه قفص ل مقطورة له. أخذت الصورة
    Crate ve Barrel'le yer değiştirip neden bana haber vermiyorsun? Open Subtitles لماذا سوف يمكنك التبديل مع قفص و برميل و لا تحقق معي أولا؟
    Hayatım geri kalanını 1,80'e 2,50'lik bir hücrede geçirmek istemiyorum. Open Subtitles لا اريد ان أقضي بقية حياتي في قفص 6*8 أرجل
    Herif ya bütün kafesleri aynı anda açacak kadar aptal, ya da birini açıp diğerlerini ürküttü, ve onlar da herifi ve arkadaşlarını parçaladılar. Open Subtitles أو فتح قفص واحد أو إثنين فالقرود لا تتكلم أستغلوا قوتهم ومزقوا الرجل إرباً
    Cevap: araştırmacılar çürüyen bedenin üzerine bir kafes koyarak hayvan leş yiyenleri çürüme araştırmalarına katmama geleneğine sahiptir. TED الجواب : جرت العادة أن يقوم الباحثين باستثناء الحيوانات من دراسات التحلل بواسطة وضع قفص فوق المادة المتحللة.
    Efendim, sandık sandalyesine oturması gereken ben değil hükümettir. Open Subtitles سيدي. فإنه ليس أنا ولكن الحكومة التي يجب أن توضع في قفص الاتهام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus