| Bana Mia'dan bahsettiğin andan itibaren her şey kabus gibiydi. | Open Subtitles | منذ اللحظة التي أخبرتني بشأن ميا لقد كان كابوسا أتعلم؟ |
| - Hayır, kabus gördüm. Etrafım suçlularla doluydu. Durduramıyordum. | Open Subtitles | لقد رأيت كابوسا جرائم من حولى فى كل مكان , و لم استطع أن أمنعها |
| Biliyor musun, devamlı tekrar eden bir kabus görürdüm. | Open Subtitles | مقضوم. تعرف، أنا كنت عندي كابوسا بأنّني كنت بلا رأس. |
| kâbus gördüm ve seni çağırdım. | Open Subtitles | لقد أبصرت كابوسا وصرخت. و لم أجدك بجانبي. |
| Aslında berbat bir kabustu. Sanırım hala devam ediyor. | Open Subtitles | في الحقيقة أنه كان كابوسا مرعب مستمر , اعتقد |
| kabus filan da değildi öyle. | Open Subtitles | لربما واتاني كابوسا أو شيء من هذا القبيل |
| Sürekli yinelenen korkunç bir kabus gibiydi. | Open Subtitles | .. كان كابوسا فظيعا إستمر يحدث مره ثانيه |
| Diktatör olduğum 23 kabus... | Open Subtitles | لعبة مائة وثلاث وعشرون كابوسا كنت فيها طاغية اخيرا |
| Canilik yaptığım 123 tane kabus. | Open Subtitles | مائة وثلاث وعشرون كابوسا كنت فيها طاغية اخيرا |
| Pazar günü ilan etmen, haber akışı için bir kabus olacaktır. | Open Subtitles | الاعلان في يوم الاحد سيكون كابوسا للدوره الجديده |
| En iyi ihtimalle bir kabus olacağını umarsın. | Open Subtitles | أفضل ما يمكنك أن تتوقع منه ان يكون كابوسا |
| Ama uzun bir uçak yolcuğunun ardından dinlenmek isteyen bizler için biraz akustik bir kabus oluyor. | Open Subtitles | لكن لمن منا الذين يحاولوا الحصول علي بعض الراحة بعد سفر طويل فهذا يعد كابوسا |
| Sistem, içeride tuzağa düşmüş işçiler için mükemmel tasarlanmış bir kabus gibi görünmeye başladı. | Open Subtitles | يبدأ النظام برمته يبدو ل كما كابوسا مصممة تماما لالعمال المحاصرين في الداخل. |
| "uyanıp bunun bir kabus olduğunu göreyim" "lütfen gözümü açıp hepsinin kötü bir rüya olduğunu göreyim" | TED | لابد أن هذا كابوسا، لا يمكن أن يكون هذا هو ما يحدث، أرجوك، أريد فقط أن أستيقظ، لابد أنه كابوسا." |
| Hapishane hücresini paylaşmak onun için kabus gibi olmalı. | Open Subtitles | مشاطرة زنزانته مع أحد كانت كابوسا |
| O fazladan arabaların sigortaları kâbus olmalı. | Open Subtitles | نعم. التأمين على كل تلك السيارات إضافية يجب أن يكون كابوسا. |
| Sıcak kakao istemiyorum. kâbus görmedim. | Open Subtitles | أمي انا لا اريد شرب الكاكو الساخن-انا لم أري كابوسا |
| Tam bir kabustu. En kötüsü de senden uzak olmamdı. | Open Subtitles | لقد كان كابوسا ، والجزء الأسوأ منه هو أني كنت بعيد عنكِ |
| Sadece zararsız bir kabustu. | Open Subtitles | أوه، ولكن كان كابوسا غير مؤذية. |
| Shire'ı harabeye dönmüş olarak bulurlar. Endüstriyel bir kâbusa dönüşmüştür. | Open Subtitles | ،يجدون أن (شاير) تحولت إلى خراب وقد أصبحت كابوسا صناعيا |
| Havaalanındaki bu yeni ve daha büyük tehlike herkesin hayatını tehdit ediyor ve barış ve sevginin yaşandığı tatil sezonunu bir kabusa dönüştürdü. | Open Subtitles | ان تهديد عدد اكبر من الجثث الجديدة في المطار يحوم حول رأس الجميع و موسم العطل حيث السلام و الحب أصبح كابوسا |
| Kötü bir rüya görüp uyandım fakat sonra yeniden uykuya daldım. | Open Subtitles | لقد كان كابوسا واستيقظت من النوم , ثم عدت الى النوم. |
| O her zaman Freud`un kabusu olmuştur. | Open Subtitles | كانت كابوسا فرويديا |
| Julia, tam bir kâbustu. | Open Subtitles | جوليا، لقد كان كابوسا |