| Komiserim, yapabileceğiniz bir şey varsa durmayın yapın, neredeyse bulun onu. | Open Subtitles | ملازم إن كان هناك أي شيء افعله .. اخرج واعثر عليه |
| Neyse, seni neşelendirmek için yapabileceğimiz bir şey varsa söyle Niles. | Open Subtitles | بأي حال إن كان هناك أي شيء يبهجك ؟ فقط أخبرنا |
| - Çevir sesi var. - Bakalım yiyecek bir şey var mı? | Open Subtitles | ـ توجد حرارة ـ لنرى ما إذا كان هناك أي شيء للأكل |
| Etrafa göz atın kurtarabileceğiniz bir şey var mı diye bakın. | Open Subtitles | ألقوا نظرة حولكم أنظروا إن كان هناك أي شيء يستحق الإنقاذ |
| Eğer sizin için yapabileceğim herhangi bir şey olursa, yalnızca haberim olsun | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء يمكنني القيام به من اجلك فقط أعلمني |
| Senin için yapabileceğim bir şey olsaydı. | Open Subtitles | أتمنى و كان هناك أي شيء يمكنني أن أفعله لك |
| - Ben de yapabileceği bir şey varsa... - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | إذاً لو كان هناك أي شيء يمكنني أن أفعله شكراً لك |
| Yardım edebilmemin bir yolu varsa senin için ya da onlar için yapabileceğim bir şey varsa, burada olduğumu bilmelisin. | Open Subtitles | لو كان يمكنني المساعدة بأي طريقة لو كان هناك أي شيء يمكنني فعله من أجلك أو من أجلهم، أنا هنا |
| Bu akşam gönderilecek bir şey varsa yerime imzala. | Open Subtitles | اذا كان هناك أي شيء يجب ان يؤدَّى بعد الظهيرة، وقع باسمي |
| O... Özür dilerim. Siz buralardayken yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | آسف, إن كان هناك أي شيء يمكنني أن أفعله لك خلال وجودك هنا |
| Bankada sizin için yapabileceğimiz bir şey varsa, söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء يمكننا القيام به لك في المصرف، فأعلمنا بذلك |
| Candice, bu lanet olası şehirde güzel bir şey varsa, görmek için her şeyimi veririm. | Open Subtitles | كانديس، إذا كان هناك أي شيء جميل في هذا المدينة الفوضويه ، أنا أحب رؤيته. |
| Yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء أستطيع أن أفعله لكِ؟ |
| Bakalım eksik bir şey var mı? | Open Subtitles | فلنر إذا ما كان هناك أي شيء مفقود من الصندوق |
| Efendim, bu, biraz acil bir durum. Bu tesiste değişik bir şey var mı, bunu bilmemiz gerek. | Open Subtitles | هذا أمر عاجل جداً أيها الميجور نريد أن نعرف اذا كان هناك أي شيء |
| İhtiyacınız olan bir şey olursa, ne olursa olsun sadece isteyin. | Open Subtitles | إن كان هناك أي شيء تحتاجونه, أي شيء بالمرة, أطلبوه فحسب |
| - bir şey olursa, yerimi biliyorsunuz. | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء آخر؛ أنت تعرف أين تجدني |
| Sana yardımcı olabileceğim herhangi bir şey olursa... | Open Subtitles | إن كان هناك أي شيء على الإطلاق يمكننيعملهلمساعدتكم.. |
| Eğer yapabileceğin bir şey olsaydı zaten sana yaptırırdım. | Open Subtitles | اذا كان هناك أي شيء بأمكانك فعله فلقد فعلناه بالفعل |
| Eğer yapabileceğim başka bir şey varsa, bilmem yeter. | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء آخر أستطيع فعله, فقط أخبرني |
| Eğer yardımcı olabileceğim bir şeyler varsa, lütfen söyleyin. | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء يمكنني القيام به للمساعدة رجاء إسمحي لي بتقديم المساعدة. |