"كبيرًا" - Traduction Arabe en Turc

• büyük
• kocaman
• yaşlı
• çok fazla
• büyüktü
• koca bir

Onlar Ruanda'daki, maddi olarak, en değerli şeyler bu yüzden sınırın bu tarafında, onları korumak büyük bir başarı.
إنهم في الواقع من أكبر صناع المال في رواندا، وعلي هذا الجانب من الحدود، يُعد الحفاظ عليها نجاحًا كبيرًا.

Moskova'da Powers'ın casusluk mahkemesi medya için büyük bir olaydı.
في موسكو، كانت محاكمة باورز بتهمة التجسس حدثًا إعلاميًا كبيرًا

Burdan çıkıp, kız kardeşimi arayamazsam çok büyük bir hata yapacak.
إذا لم أخرج من هنا حالا وأحذّرها، اختي سترتكب خطأً كبيرًا.

Böylece, ona ilk tasarladığım set kocaman albüm etiketinin olduğu kocaman bir ışık kutusu oldu.
كانت أول مجموعة مشاهد صممتها صندوقًا كبيرًا يشعُ ضوءًا يشمل اسمه وملصقًا بسجلاته.

Hamile veya yaşlı, gece gündüz arayabilirsiniz!
سواء كنت امرأة حامل، أم كبيرًا في السن لا تتردد بالاتصال بنا ليلًا أو نهارًا

O herifler profesyoneldi. En azından çok fazla efor harcamadık.
جليّ أنّ أولئكَ الرفاق محترفون، أقلُّها لم نُضِع جهدًا كبيرًا.

Bir tanesi bir greyfurt kadar büyüktü.
واحدًا منهم كان كبيرًا كحجم حبه الجريب فروت

Ama başka bir büyük saldırı almamamızın sebebi bu program.
لكنّ البرنامج هو سبب أنّنا لم نُهاجَم هجومًا كبيرًا آخر.

Sadece buraya gelmiş olması bile çok büyük olay bence.
حسنٌ، فقط حقيقة أنّكِ أحضرتيه إلى هُنا لها مدلولًا كبيرًا.

Durum vahim, yolcular ve mürettebat büyük bir tehlikedeymiş diye duydum.
الموقف خطير جدًا فهمت أن هناك خطرًا كبيرًا على الركاب والطاقم

İşte o an Danny büyük bir hata yaptığını fark etti.
قد إتضحت الحقيقة الآن داني أدرك أنه قد ارتكب خطأ كبيرًا

Sağlığımın bize büyük bir yük getireceği gerçeğiyle yüzleşmek zorundayız.
دعونا نواجه حقيقة أن صحتي ستمثل عائقًا كبيرًا بالنسبة لنا

Bir ücreti olur, muhtemelen de büyük olur ama ailenin güvenliği garanti olur.
سيكون هناك ثمن، ثمن كبيرًا جدًا ولكني أضمن لك أن عائلتك ستكون بخير

Büyüyünce mimar olacağım bu sayede bize büyük bir ev inşa edeceğim.
عندما أكَّبر سأكون مهندسة معمارية. لكي يتسنى لي بناء منزلًا كبيرًا لأجلنـا.

Ve bir kişinin bile tek başına çok büyük bir fark yaratabileceğini öğrendim.
وأن الشخص بمفرده.. بإمكانه أن يحدث فرقًا كبيرًا

Tıpta ve teknolojide büyük ilerlemeler kaydederken yeniliklerimiz son kilometreye ulaşmıyor.
وبينما حققنا نحن تقدمًا كبيرًا في الطب والتكنولوجيا، ابتكاراتنا لا تصل حتى الميل الأخير.

Fakat farklı bir cevap, farklı türde bir cevap, aşağı yukarı iki bin yıllık kış uykusuna yatmış, son zamanlardaki en büyük başarıya sahip bir cevap.
لكن إجابة مختلفة، نوع مختلف من الجواب، بقيت في سبات عميق ما يقارب 2000 سنة، حققت نجاحا كبيرًا مؤخرًا.

Siz bir anda gelip, araya kocaman bir duvar koydunuz ve orası bizim dediniz.
وأتيتم أنتم إلى هنا وبنيتم حائطًا كبيرًا وتقولون أنه لكم ؟

Şu koridorda gördüğüm fıstık için fazla yaşlı değil misin sen?
ألست كبيرًا بعض الشيء على أن تأخذ تلك المثيرة التي رأيتُها بالرواق؟

Hâlâ çok fazla karşılaştırma yapıyorsunuz.
ولكن ما زلت تُجري عددًا كبيرًا من المقارنات.

Alkolden kurtulmadım. Hayır. O çok büyüktü.
ـ لم أنجح في حظر الكحول ـ كلا، كان ذلك كبيرًا

Şimdi de her gün güneş doğarken koca bir bardak kereviz suyu içiyorum ve ardından 90 dakika boyunca yoga yapıyorum.
والآن، ومع شروق كل شمس، أشرب كوبًا كبيرًا من عصير الكرفس، وأتبع هذا بممارسة اليوغا لمدة 90 دقيقة.