Mobilya üretiminden tut, köpek maması satan Tüm şirketler burada. | Open Subtitles | كلُّ شيءٍ من التصنيع والأثاث وصولاً إلى رئيس طعام الكلاب |
Tüm bu topraklar yasadışı rodeo alanı sahibi aynı adam tarafından sahiplenildi. | Open Subtitles | كلُّ هذه الأرض يملكُها نفسُ الرجل . الّذي يقيمُ مسابقاتٍ غير قانونيّة |
Ama, iyi yanından bakınca, ...saat 12:001'de Bütün donutların fiyatı yarı yarıya düşüyor. | Open Subtitles | ولكن من الجانب الإيجابي، في السّاعة الـ12: 01 كلُّ الحلويّات أصبحت بنصف الثّمن. |
- Bütün mesele halüsinasyon görmediğimdir. - Bir saniye. Bekle. | Open Subtitles | كلُّ ما يهم أني لم أكن أهذي واو، تريّث، أنتضر |
hepsi bu. Ona ailesiyle ilgili bir sorunda yardım ediyorum. | Open Subtitles | هذا كلُّ شيء، أساعِده فقط في أمور عائلية تتعلق به |
Tek yapmamız gereken şey kendimize inanmalıyız ve biz bu dünyayı değiştirebiliriz. | Open Subtitles | كلُّ ما علينا القيام به هو الإيمان بأنفسنا وبقدرتنا على تغيير العالم. |
herkes kendisi için çabalıyor ve senin de aynı şeyi yapmanı bekliyorlar. | Open Subtitles | كلُّ يسعى لمصلحته ، ويسعى إلى تدميرك في نفس الوقت حسناً يا رجل ، ها نحن ذا |
Ve hatırladığım kadarıyla ilk defa, Tüm uzman doktorlar aynı kişiye oy verdi. | Open Subtitles | ومنذُ بدايةِ ما أذكره عنكم على الإطلاق لطالما اختارَ كلُّ مشرفٍ المقيمَ ذاتهُ على الدّوام د. |
Tüm düsmanlarımız, onun gibi olabilirmiki Colonel. | Open Subtitles | لكان كلُّ أعدائُنا سيكونوا مثلهُ أيُّها العقيد |
Şu an Tüm sahip olduğumuz, beş veya altı afrika antilobundan oluşan küçük gruplar. | Open Subtitles | لِذا فإنَّ مُعظم الحيوانات هي عِند السهول المُنبسِطة كلُّ ما لدينا هنا هو مجموعات صغيرة مِن خمس أو ست حيوانات. |
Tüm duyularınız birbirine karışmış ve çalışmaları gerektiği gibi çalışmıyorlar. | Open Subtitles | كلُّ حواسك مضطربة وتوقفتْ عن العمل عمّا كانت عليه في السابق |
Bu biraz... Daha önce olan Tüm o şeyler senin hatandı yani her şey sende bitiyor. | Open Subtitles | كلُّ شيءٍ حدث في الماضي كان بسببكِ، لذا الأمور يعود إليكِ. |
Son iki ayda bu gangsterlere sattığın Bütün isimlerin ve yaptığın Tüm Hydrocodone reçetelerinin listesini vereceksin. | Open Subtitles | ، أعطني قائمة بكلٍّ اسم بعته للعصابة و كلُّ وصفة للهيدروكودون قمت . بصرفها بالشهرين الماضيّين |
Bütün o ölümler ve yıkımlar boş yere olmamış oldu hiç olmazsa. | Open Subtitles | فكما تعلم، على الأقل لم يذهب كلُّ الموتِ و الدمار هباءً منثورَ. |
Biz on iki senedir buradayız, Bütün aile alıştı. | Open Subtitles | ،لقد مضى اثنيّ عشر عاماً و كلُّ العائلة اعتادت الأمر |
Ve yasadigin Bütün o karmasik duygulara. | Open Subtitles | و كلُّ تلك.. المشاعر المختلطة التي راودتكِ بشأنها |
Uzay uçuşlarına başlamadan önce Bütün pşlotlar son bir fiziksel teste tabi tutulmak zorundadırlar. | Open Subtitles | قبل البدءِ برحلةِ طيرانٍ بعيدة، يجب أن يخضعَ كلُّ القباطنة لفحصٍ جسديّ أخير. |
Gençsin, yaşamak için sebebin var ama Bütün bunları sahip olamayacağın bir adam için tepiyorsun. | Open Subtitles | صغيرات، لديكم كلُّ الأسباب للعيش لكنّكم ترمون كلّ شيء من أجل رجلٍ لا تستطيعون حتى الحصول عليه |
Ama bunların hepsi unutuldu, köprünün altından çok sular aktı. | Open Subtitles | كلُّ ذلكَ كان منسياً منذُ زمن، وأصبحَ في طيّ النسيان. |
Her acı, her mutluluk, her sözcüklerle ifade edilemeyecek kadar küçük ya da büyük şeyler, hepsi size geri dönecekti. | Open Subtitles | كلّ ألم، كلُّ بهجة كلُّ شيءٍ مهما صغر أو مهما عظم كلّ ما في حياتك سيعودُ إليك |
hepsi eve sağ salim döndü ve ailelerine kavuştular. | Open Subtitles | ويستطيع كلُّ فرد العودة سالما ً وواثقا ً الى عائلاته. |
Yapmamız gereken Tek şey, insanlara onun fotoğrafını göstermek, ve böylece bize yardım ederler. | Open Subtitles | كلُّ ما علينا فعله هو أن نري الناس صورته، وهم سيساعدوننا على العصور عليه |
Seni temin ederim ki şu an bana sadık olan herkes sokaklardadır. | Open Subtitles | أعدُك، أنّه بينما نتحدّث كلُّ من يدينُ لي بالولاء يجوبُ الشوارِع. |
Sevdiğin her şey, hepinizin sevdiği her şey sizden sonsuza kadar alınacak. | Open Subtitles | ضحيّةً للعنةٍ قويّة كلُّ ما أحببتماه، كلّ ما أحببتموه جميعاً، سيُسلبُ منكم. |
♪ All night ♪ All night ♪ ♪ All night long ♪ All night ♪ | Open Subtitles | كلُّ الليل'' ''طِوال الليل.. |