Ama lütfen bana bir şans daha ver, Tek istediğim bu. | Open Subtitles | ولكن أرجوك أن تمهلنى فُرصة أخرى .. وهذا كل ما أطلبه |
Benim senden Tek istediğim beklemen ki işlerin nasıl gideceğini görelim. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منك هو أن تنتظري وأنظرى كيف ستسير الإمور |
Tek istediğim gelip birkaç söz söylemen ve biraz toprak atman. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منك هو قول بعض الكلمات ورمي بعض التراب. |
Eğer hala bana inanıyorsan... senden istediğim tek şey... | Open Subtitles | ..اذا مازلتى تؤمنى بي كل ما أطلبه.. أن تقابلينى |
- Yatalım o zaman. - Tek isteğim ışıkları kapatmak. | Open Subtitles | ـ هيّا، سنفعلها ـ كل ما أطلبه هو أن نطفئ الأنوار |
Bütün istediğim, Vergi Dairesini yenmemde bana yardım etmeniz. | Open Subtitles | و كل ما أطلبه هو مساعدتي في التغلب على هؤلاء الرجال ؟ |
Tek istediğim bu işin yasal hale gelmesini sağlayabilmek. | Open Subtitles | سأحاول أن أجعل التصرف قانونيا هذا كل ما أطلبه |
Senden Tek istediğim biraz sabır, biraz anlayış. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منك أن تكون صبورا قليلا ولطيفا قليلا. |
Rekabetten çekinmiyorsa eğer Tek istediğim bir şans daha. Tekrar görüşmek istiyorsan benim için sorun yok. | Open Subtitles | كل ما أطلبه فرصة واحدة مالميكنخائفاًمنالمنافسة. |
Eğer içinizde biraz da olsa anlayış varsa Tek istediğim dediklerime inanmanız. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منكِ أن تصدقيني عندما أقول,حسناً اغازل بقايا الحشمه |
Tek istediğim, ülkeni benden nefret ettiğin kadar sevmen. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منك هو أن تحب بلدك بقدر كرهك لى |
Bak, o şarkıyı ondan daha iyi söyleyebilirim, biliyorum. Tek istediğim bir şans verilmesi. | Open Subtitles | . أعلم أن بإمكاني أداء النمرة أفضل منه . كل ما أطلبه هو الفرصة |
Senden Tek istediğim bu gece gelecek olan insanlara nazik davranman. | Open Subtitles | أنظر، كل ما أطلبه هو أن ندعو بعض الناس للبيت لليلة واحدة وأن تكون لطيفاً معهم |
Tek istediğim bana gerçeği söylemeniz, Madam. | Open Subtitles | كل ما أطلبه يا سيدتي هو أن تخبريني بالحقيقة |
Sizden Tek istediğim, bizim için gözlerinizi dört açmanız, ve birşey görüp duyduğunuzda bize rapor etmeniz. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منك أن تُبقي عينيك مفتوحتين لنا |
Tek istediğim, kardeşinle buluşman ve Leon'a Oliver Hughes hakkında ne dediğini öğrenmen. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منك أن تلتقي بأخوك وأن تعرفي ماذا أخبر ليون بخصوص اوليفر هيوز |
Bakın benim istediğim tek şey kendi evimde yaşama şansı verilmesi. | Open Subtitles | لا إنها 15.000 يورو كل ما أطلبه هو فرصة العيش في منزل ٍ خاص ٍ بي |
Benim kızımdan istediğim tek şey kendine uygun kıyafetler giymesi. | Open Subtitles | في هذه المرحلة, كل ما أطلبه من ابنتي هو منطق عاقل وملابس تناسبها |
Sizden Tek isteğim şey bu piçe, ibret verici... bir ceza verilmesidir. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منكم هو عقوبة نموذجية لهذا ابن العاهرة. |
Hayır, 10 saniye bile ayırmayacağım. Şimdi kaybol. Bütün istediğim 10 dakika. | Open Subtitles | عشر دقائق هذا كل ما أطلبه سأشرح لك كل شيء ولن أزعجك ثانيةً |
Senden ricam, kendimi geri zekalı gibi hissettirmezsen sevinirim. Yaptığın aynen bu. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منك هو ألا تجعليني أشعر بأنني غبية بتوضيح ذلك |
Birliği katılması için bir şans daha vermenizi rica ediyorum. | Open Subtitles | فرصة أخيرة ليتمكن من العودة إلى الحلفاء هذا كل ما أطلبه |
Sen, cenneti sarsan ve doğu soyundan gelen, Tüm istediğim bu evreni fethetmek için, bana vücut ve kan bahşetmendir. | Open Subtitles | يامن تهتز له السماء وتنحدر من الشرق كل ما أطلبه من أجل احتلال هذا الكون هو أن تمنحني اللحم والدم |
Sizden Tek istediğim şey bana biraz zaman vermeniz ve nasıl ameliyat etmek istediğinizi bana anlatmanız, böylece yaptığım şeyi yaparken kafamda canlandırabilirim. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منكِ هو ان تمهليني بعض الوقت حتى أقتنع بالجراحة التي ستجرينها حتى يمكنني تخيلها بينما أقوم بما أقوم به |