Aramızı düzeltmek için elimden gelen her şeyi yapıyorum. İnan bana, her şeyi. | Open Subtitles | أنا أفعل كل ما يمكن للعودة بالأمور أعدك بهذا |
Evet bilirsin, bazı zamanlar iyi bir erkek arkadaş olamıyorum biliyorum ama kadınımın ihtiyaçlarını karşılamak için elimden gelen her şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | نعم، كما تعلمون، في بعض الأحيان أنا أعلم أنني لست صديق جيد، ولكني أفعل كل ما يمكن لتوفير سيدتي، كما تعلمون. |
Dr. Fraiser elinden geleni yaptı, ama... | Open Subtitles | الدكتورة فريزر عملت كل ما يمكن عملة, لكن |
Kızı gördüğünde artık çok geç olduğunu, çarpmamak için elinden geleni yaptığını söyledi. | Open Subtitles | قال انه لا يرى لها حتى بعد فوات الأوان وفعل كل ما يمكن لتفادي الاصطدام. |
Emin olabileceğimiz tek şey çeşitlilik farklı olacaktır. | TED | كل ما يمكن أن نكون متأكّدين منه هو أنّ التغيّر سيكون مختلف. |
Mantıklı olan yapabileceğim her şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت كل ما يمكن القيام به. |
Felsefesi: "Onlardan alabileceğin herşeyi al"dı. | Open Subtitles | كانت فلسفته أن من الضرورى أخذ كل ما يمكن منهم |
Kullanabileceğimiz ne varsa toplayıp şu ahırda biriktirin, heybelerinize bir şey aşırmayın. | Open Subtitles | أجمعوا كل ما يمكن أن نستخدمه فى هذه الحظيرة لا شىء على ظهر خيولكم. |
Elinizden gelen her şeyi yaptığınıza eminim. | Open Subtitles | أنا واثقة بأنك فعلت كل ما يمكن فعله |
Tünelde ellerinden gelen her şeyi belgeleyen, temizleyen bir ekibi var ama elektrik olmadan yavaş ilerliyorlar. | Open Subtitles | "لديها فريق" "يقوم بتوثيق كل ما يمكن توثيقه في الأنفاق، وتصفية ما تبقى،" "لكن العملية بطيئة نوعا ما بدون كهرباء." |
Aklıma gelen her şeyi denedim. | Open Subtitles | جربت كل ما يمكن أن يخطر ببالي |
Onu yakalamamız için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | فعلت كل ما يمكن لتحديد ما يصل اليه. |
Firmamın elinden geleni yaptığını size garanti ederim ancak karşı karşıya olduğumuz dava, gerçekten kurşun geçirmez gibi. | Open Subtitles | أنا أؤكد لكم شركتي فعل كل ما يمكن أن... لكن القضية ضدك كان، بكل بساطة، من الرصاص. |
Eminim elinden geleni yapmışsındır. | Open Subtitles | أنا متأكد أنك فعلت كل ما يمكن فعله |
Yapabileceğiniz tek şey onu kabul etmeyi öğrenmek ve sahiplenmek. | TED | كل ما يمكن أن تقوم به هو أن تتعلم الاعتراف به وامتلاكه. |
İyilik ve kötülük güçlerini birleştirip en güçlü büyülerini kullanmak zorunda kaldılar, o zaman bile yapabildikleri tek şey onu kontrol altında tutabilmekti. | Open Subtitles | كان الخير والشر للانضمام الى القوات واستخدام السحر أقوى بهم، وحتى ذلك الحين، وكان كل ما يمكن أن تفعله احتوائه. |
Yatıştırıcı ve ağrı kesici. Onun için yapabileceğimiz tek şey bunlar. | Open Subtitles | المسكنات ومضادات الألم ذلك كل ما يمكن فعلة حقا |
Burada yapabileceğim her şeyi yaptım. | Open Subtitles | أنا فقط أتممت كل ما يمكن إتمامه |
Üzgünüm, yapabileceğim her şeyi yaptım. | Open Subtitles | أنا آسفه، فعلتُ كل ما يمكن |
herşeyi kısa ve öz tutmak için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | نحن سنعمل كل ما يمكن عمله لكي نجعل الأمور وجيزة ومختصرة |
Ve ne kadar uzun sürerse sürsün onlar hakkında öğrenmem gereken ne varsa öğreneceğim. | Open Subtitles | وبقدر ما يستغرق منّى أنوى معرفة كل ما يمكن معرفته بشأنهم |