Hayatında kimseyi incitmemiş, beni olduğum gibi kabul etmiş ve sevmiş. | Open Subtitles | التي لم توذي أحداً و التي تقبلني كما أنا و تحبني |
Ama bazen bana baktığında beni olduğum gibi gördüğünü biliyorum. | Open Subtitles | ولكن أحياناً عندما ينظر إليّ أشعر بأنه يرآني كما أنا |
Ama umarım siz de arkadaşınızla benim kadar gurur duyarsınız. | Open Subtitles | ولكني آمل أن تكونوا فخورين بصديقتكم كما أنا فخور بها. |
Yanlışlıkla beni tutukladılar. benim kadar suçsuz biriydi o da.. | Open Subtitles | ربما كانت لديهم أوامر صبّاغ منازل ما بريء كما أنا بريء |
Durumu benim gibi görmeye devam ettiğinize sevindim. | Open Subtitles | جيد. إنني مسرور لأنكم مستمرين لرؤية الموقف كما أنا أراه. |
Baba seni seviyor Ben de öyle. | Open Subtitles | "أبوكِ يحبكي كما أنا أحبكِ" |
Pek çok insan gibi benim de şansım yaver gitmiş olsaydı sanırım şu anda olduğum kadar başarılı olmazdım. | Open Subtitles | أعتقد ان لديَّ طُرُق حرة مثل الكثير من الناس لا أظن أني سأنجح كما أنا |
Beni olduğum gibi kabul ettin olmamı istediğin kişi için değil. | Open Subtitles | و قبلت بي كما أنا و ليس كما تريدني أن أكون |
Keşke tablo değişebilse, ve ben de her zaman şu an olduğum gibi kalabilsem. | Open Subtitles | إذا فقط يمكن للوحة أن تتغير و أبقى أنا كما أنا الآن |
Keşke tablo değişseydi, ve ben de her zaman olduğum gibi kalabilseydim. | Open Subtitles | إذا فقط تغيرت الصورة و أبقى أنا كما أنا الآن |
Beni olduğum gibi sevdiğini söylemiştin... ben de aynısını söylemek istiyorum. | Open Subtitles | لقد قلت مرة أنك معجب بى كما أنا وكنت أود حينها قول المثل |
Beni olduğum gibi kabul etmen ve anlaman, benim için çok önemli. | Open Subtitles | إنه يعني الكثير لي بأنك تتفهم حالتي وتتقبلني كما أنا |
Müdür, siz de benim kadar iyi biliyorsunuz ki mahkûmların konuşmaları rasgele olarak kaydediliyor. | Open Subtitles | أنت تعلم كما أنا أعلم, بأننا نُراقب مُكالمات السُجناء بشكل عشوائي |
Clark, eğer Lana sana benim kadar değer veriyorsa, biliyorum arayacaktır, | Open Subtitles | كلارك إذا كانت لانا تهتم لأمرك كما أنا أعرف أنها كذلك، أشك بأن أي شيء سوف يتغير |
Birbirimizi tartakladık ama son gördüğümde en az benim kadar hayattaydı. | Open Subtitles | لقد أوقفنا بعضها البعض حولها، و ولكن عندما غادرت، كانت على قيد الحياة كما أنا. |
Ayrıca, düğünümüz için neredeyse benim kadar heyecanlı. | Open Subtitles | بالإضافة إلىى أنها تقريباً متشوقة لحفل الزفاف كما أنا |
Eğer benim gibi iş yaparsanız böyle ve yerinizde sayarsanız, benim düştüğüm hale düşersiniz o zaman. | Open Subtitles | أفترض بأنّك إذا لم تنهي المهمّة من على بعد ميل تقريباً.. ستكون بحالٍ فوضوية كما أنا الآن |
benim gibi siz de yeni bir hayata başlayın. | Open Subtitles | إبدأْ حياتَكَ إنتهت، كما أنا يَجِبُ أَنْ. |
- Ben de öyle. - Endişelenme. | Open Subtitles | كما أنا - لاتكون قلقا - |
Senin salak olduğuna emin olduğum kadar | Open Subtitles | متأكد كما أنا متأكد تماماً من كونك مغفل. |
Ben hala aynıyım. | Open Subtitles | ما زلت أبدو كما أنا. |
Buraya taşındığımdan beri hiç bu kadar rahatlamadım. | Open Subtitles | لم أكن في حياتي مسترخياً كما أنا الآن منذ أن انتقلت إلى هنا، يا ماكس |
Anladım. Yani bırakacağım da benim nasıl biri olduğumu görsünler. | Open Subtitles | فهمت , على أن أجعلهم يروني تعلمون , كما أنا |
Tıpkı benim de bu ülkeye ilk geldiğimde olduğu gibi. | Open Subtitles | كما أنا كنت مستميت عندما جئت أولا إلى هذه البلاد. |