Dediğim gibi, Amerikan Tıp Birliği beni bağlıyor. | Open Subtitles | كما قُلت منظمَة الطِب الأمريكية تُسيطرُ علي |
Dediğim gibi, umrumda olan tek kişi sensin. | Open Subtitles | كما قُلت لك, أنت الشخص الوحيد الذي أعيره الإهتمام |
Bak, Dediğim gibi, geminin bazı sistemleri garip. | Open Subtitles | إسمع , الأمر كما قُلت , البعض مِنْ أنظمة السفينة تُسيئ التصرف قليلاً |
Tarak sizin değil demiştiniz. Kulaklar sizinkiyle eşti, ve Söylediğim gibi DNA eşleşiyordu. | Open Subtitles | وحتّى الآن فهاتان الأذنان متطابقتان مع إذنيكِ ومع الحمض النووي كما قُلت سابقًا. |
Ama dediğin gibi, bir araya gelirsek, halkımız için müthiş şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | لكن كما قُلت معاً نَحنُ الاثنين، يُمكننا أن نُحَقِقَ أشياءً عَظيمَةَ لأُناسِنا |
Bunu yaparsan Söylediğin gibi sonsuza kadar Kızıl Orman'da yaşayabiliriz. | Open Subtitles | افعلها.. وسنستطيع العيش للأبد في الغابة الحمراء كما قُلت. |
Konuşmayı kes. Dediğim gibi, senin paramı almanı ve o adrese gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | إصمت ، كما قُلت إذهب للعنون و خُذ النقود . وإجلب البضاعة |
Konuşmayı kes. Dediğim gibi, o alışveriş parasını al ve o adrese git. | Open Subtitles | إصمت ، كما قُلت إذهب للعنون و خُذ النقود وإجلبالبضاعة. |
Dediğim gibi böyle bir konuyu konuşmak benim için etik-- | Open Subtitles | كما قُلت خرق لأخلاقية المهنة أن أتحدث عن أي شيء قامَت به تحدثتُ لوالديها |
Düşünüyordum ama sonra tekrar düşündüm çünkü Dediğim gibi saçma bir fikir... | Open Subtitles | لقد كنت اُفكر فى ذلك ولكنى أعدت نظر فى الأمر لانه كما قُلت لقد كان جنوناً.. |
Düşünüyordum ama sonra tekrar düşündüm çünkü Dediğim gibi saçma bir fikir... | Open Subtitles | لقد كنت اُفكر فى ذلك ولكنى أعدت نظر فى الأمر لانه كما قُلت لقد كان جنوناً.. |
Daha önce de Dediğim gibi Bay Walden, ...kar ortaklığıyla ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | كما قُلت لك يا سيد "والدن"، أنا لستُ مُهتماً بمُقاسمة الأرباح. |
Dediğim gibi, ayrıntıları paylaşma konusunda katıydı. | Open Subtitles | كما قُلت ، لقد كانت مُتحفظة بشكل كبير على التفاصيل |
- Dediğim gibi; endişe etmene gerek yok. | Open Subtitles | كما قُلت لك ، أنت لست بحاجة أن تقلق بشأنهم |
Dediğim gibi, yas tutmanın doğru ya da yanlış bir yolu yoktur. | Open Subtitles | حسناً ، كما قُلت سابقاً ، ليس هُناك صواب وخطأ بشأن طريقتنا في التعبير عن الحُزن |
Az önce de Dediğim gibi, kendisi de bebek de iyi. | Open Subtitles | كما قُلت ، هي و الجنين كلاهُما حالته مستقرّة |
Söylediğim gibi, bu fırsatlar ayağınıza geldiğinde, kaçırmamak gerekir. | TED | كما قُلت تُبعث اليك تلك الاشياء بطرق غريبة,اجمعها طالما امكنك ذلك. |
Söylediğim gibi O'Reily, bu para için değil. | Open Subtitles | كما قُلت يا أورايلي ليسَ الأَمر حولَ النُقود |
dediğin gibi Bojo'yu aradım. Gruptaki çocukları çağırdım. | Open Subtitles | دَعوت بوجو كما قُلت لى دعوت فيلاس فى الفرقة |
Bu saçmalık! Yani, senin de dediğin gibi diğer her tür şeyleri alıyor. | Open Subtitles | كما قُلت من قبل، إنه يلتقط كل الأشياء الآخرى |
Tıpkı Söylediğin gibi patron | Open Subtitles | لقد فعلناها يا زعيم كما قُلت تماماً |
Dediğiniz gibi, patentini almadan kimseye gösterme. | Open Subtitles | كما قُلت ، لم أريه لأى شخص حتى أحصل على براءة الإختراع |
Yok ya, hatırlayamıyorum Dedim ya, kafayı bulmuştum. | Open Subtitles | لا ، لا أستطيع التذكر كما قُلت ، لقد كُنت مخموراً |
Dedigim gibi, aferin sana ama ben yokum. | Open Subtitles | كما قُلت, طوبى لك,لكنك لن تفعلَ ذلك معي. |