Çok gerçekti, sanki tekrar sıfır-g ile uzay kıyafetsiz, uzay yürüyüşü yapıyor gibiydim. | Open Subtitles | كان ذلك حقيقاً كما لو كنت أمشي في الفضاء بدون جاذبية بدون بدلة |
sanki durgun bir havuz içinde yaşıyor gibiydim ve kanser beni daha büyük denizden ayıran kaya parçasını dinamitledi. | TED | كان كما لو كنت أعيش في بركة راكدة والسرطان فجر الصخرة التي تفصل بيني وبين البحر الأكبر |
Yüzüme çarpan rüzgarı, kalbimin hızla atışını yani sanki o anı gerçekten yaşıyormuş gibi hissettim. | TED | شعرت بنسمات الريح على وجهي وبنبضات قلبي المتسارعة كما لو كنت أعيش تلك اللحظة حقاً. |
Zaten uzatmaları oynuyormuşuz gibime geliyor. | Open Subtitles | أشعر كما لو كنت أعيش فى الوقت الضائع الآن فحسب |
Gururumdan geriye bir şey kalmamış gibime geliyor. | Open Subtitles | أشعر كما لو كنت قد فقدت كل ذرة من الكرامة... في كياني. |
Ve o kuruşu avucumun içinde tuttum, yapışkan ve paslıydı, ama beni sanki bir servet tutuyormuşum gibi hissettirmişti. | TED | وحملت هذا البنس على راحة يدي، وكان متسخا وصدئ، ولكنني كنت كما لو كنت أحمل ثروة. |
Eğer çok kilo verirseniz, beyniniz sanki açlıktan ölecekmişsiniz gibi tepki verir, ve kilo vermeye başladığınızda şişman da zayıf da olsanız, beyninizin tepkisi tamamen aynı olacaktır. | TED | إذا فقدت وزن كثير، يتفاعل دماغك كما لو كنت جائع، وسواء ان كنت رقيقة، أو سمين اساسياً, استجابة دماغك هو نفس الشيء. |
sanki uyumuşsunuz gibi gelebilir, ama uykuda değildiniz. | TED | وربما يبدو كما لو كنت نائما، لكنك لم تكن |
Eğer sinir hücresi grupları aynı anda etkinleşirse, birçok parçadan oluşan bu görüntüyü sanki gerçekten görüyormuş gibi hissedersin. | TED | إذا تم تشغيل المجموعات العصبية في نفس الوقت، ستواجه صورة مركبة تماماً كما لو كنت فعلاً قد رأيتها. |
Dışarıda çalışıyorsanız yani tek başınıza veya izole edilmiş yerlerde, sanki suçluymuşsunuz gibi çalışmanız demektir. | TED | إذا كنت تعمل في الخارج، يعني أن تعمل بمفردك أوفي أماكن معزولة، تماما كما لو كنت مجرما. |
Benimle sanki tam o anda doğru yerde doğru bir şey yapıyormuşum gibi konuştu. | TED | فقد تحدّثت إليّ وكأنني أنتمي وأساهم في ذلك تماماً كما لو كنت موجوداً بالفعل هناك وقتها. |
sanki evde bir ışığı düğmesinden kapatıyormuş gibi hastaların metabolizmaları yavaşlayacak. | TED | سينخفض معدل الأيض الخاص به كما لو كنت تغلق مفتاح المصباح في بيتك. |
Watson bu odada sanki yanlızmış gibi davranıp beni görmemeni istememde bir sakınca var mı? | Open Subtitles | هل لديك اعتراض يا واطسون ان تسحب الستائر عرضا كما لو كنت وحدك فى الغرفة ؟ |
Son ana kadar bütün zamanımı planlamalıydım ofisten çıkarken defterimi masaya bıraktım, sanki unutmuşum gibi. | Open Subtitles | لقد أردت أن تكون تحركاتى كلها محسوبة حتى آخر لحظة لذا فقد تركت كتاب الضريبة الخاص بى فى المكتب كما لو كنت قد نسيته |
sanki onun cinayetle yargılanmasını istiyormuşsun gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | تتحدث كما لو كنت تريد أن تراها تحاكم بتهمة القتل |
Karşında görmeye dayanamadığın korkunç bir şeyler görüyordun sanki. | Open Subtitles | كما لو كنت شاهدت شيئا مخيفا جدا ولا تستطيعى مواجهته |
Uzanıyormuşsun gibime geliyor. | Open Subtitles | كما لو كنت ستصل لشيء |
Uzanıyormuşsun gibime geliyor. | Open Subtitles | كما لو كنت ستصل لشيء |
Çılgın bir gece kulübünün tam ortasındaymışım gibime geliyor. | Open Subtitles | يبدو الأمر كما لو كنت غارقة فى وسط... مكان أشبه بملهي ليلى مجنون! |