Genç bir muhabir olarak, en çarpıcı etkiyi sağlamak için farklı bir şey yapmam gerektiğini düşündüm. Çünkü olanları herkes biliyordu, fakat hala bu sistemi bozacak bir şey yoktu. | TED | كمراسل شباب، اعتقدت أنني يجب أن أفعل ذلك بطريقة مختلفة، ليكون لها أقصى قدر من التأثير، حيث أن الجميع كان يعلم بما يحدث، ورغم ذلك لم يكن هناك شيء يردعه. |
Mezuniyetten sonra Helena gazetesinde muhabir olarak işe girdi ve o kasabaya taşındı. | Open Subtitles | بعد التخرج، حصل على وظيفة كمراسل لصحيفة هيلانة وانتقللتلكالمدينة |
Derek sunucu ya da muhabir olacak ve biz de bütün dünyayı dolaşacağız. | Open Subtitles | أو كمراسل أجنبي وسنسافر في جميع أنحاء العالم |
Şunu söylemeliyim ki, bunca yıllık muhabirlik hayatımda bunun gibi bir şeyi daha önce hiç görmedim. | Open Subtitles | عليّ القولّ، طوال عملي كمراسل إخباري، فلم أرى شيئًا كهذا قط. |
Mesleğim, Kazakistan televizyonunda muhabirlik. | Open Subtitles | مهنتي العمل كمراسل لتلفزيون كازخستان |
Şimdi, yıllar boyunca bir gazeteci o ya da bu sebeple öğrendiği bazı şeyleri haber yapamıyor. | Open Subtitles | الآن ، خلال سنوات من حياتي كمراسل عرفت أن هناك أمور لا يجب أن أعلنها |
Evet ama sadece biraz bilgilenmeye çalışıyorum meraklı bir haberci gibi, ya da gizli görevdeki bir polis gibi. | Open Subtitles | أجل, لكن كنت أحاول الحصول على معلومات كمراسل فضولي أو شرطي متخفي |
Sung Cha Ok'u In Ha'nın annesi olarak görmeyi bırakacağım ve onunla bir muhabir olarak savaşacağım. | Open Subtitles | ساتوقف عن التفكير في سونغ تشا اوك على أنها والدة إن ها واوجهها كمراسل ضد مراسل |
Sen bir muhabir olarak bu duruma objektif yaklaşmalıydın. | Open Subtitles | أنت من ينبغي له أن ينظر للامر من وجهة نظرة موضوعية كمراسل |
Aklımda kendimle ilgili hep bu fikir vardı, muhabir olmak. | Open Subtitles | أنا أتخيل نفسى دائما كمراسل صحفى |
Bu yüzden hayatın boyunca ezik bir muhabir mi olmak istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد أن تقضي طيلة حياتك كمراسل بائس؟ |
Bir muhabir olarak onun yanlışlarını ortaya çıkaracağım ve özür dileteceğim. | Open Subtitles | كمراسل ساكسف كذبها واجعلها تعتذر |
Eğer aldığım bilgi doğruysa o zaman ben bir muhabir olarak... | Open Subtitles | ...ان كانت المعلومات التي وصلتني صحيحة ، وقتها كمراسل |
Bir muhabir olarak senin kendi adaletini sağlamana engel olacağım. | Open Subtitles | ...كمراسل ساوقفك عن الاستمرار في انتقامك |
Mesleğim, Kazakistan televizyonunda muhabirlik. | Open Subtitles | مهنتي العمل كمراسل لتلفزيون كازخستان |
Manhattan Observer'da suçlarla ilgili bir muhabirlik işi aldım. | Open Subtitles | بدأت عملي للتوّ كمراسل جرائم "في جريدة "مانهاتن أوبزيرفر هذا مكان جميل |
LOWELL BERGMAN PBS PROGRAMI FRONTLINE İÇİN MUHABİRLİK YAPMAKTADIR VE BERKELEY'DEKİ CALIFORNIA ÜNİVERSİTESİ | Open Subtitles | يعمل (لويل بيرجمان) حاليا كمراسل لسلسة حلقات برنامج " فرونتلاين " لشبكة (بي بي اس) وأيضا كمدرس في (كلية الصحافة-جامعة (كاليفورنيا) في (بيركلي |
Araştırmacı gazeteci olarak nadiren insanların ilgisini çekebiliyorsunuz. | Open Subtitles | كمراسل تحقيقات، نادرًا ماتجذب انتباه الناس. |
Hatırlarsanız, Monsieur Gale, sizden gazeteci kılığında Lady Horbury ile görüşmenizi istemiştim. | Open Subtitles | أنت تتذكر يا سيد "غايل" أني طلبت منك التنكر كمراسل لمقابلة السيدة "هوربري" ؟ |
Bir gazeteci olarak on yıldan fazla deneyimden sonra işimdeki ana aktörleri bildiğimi sanıyordum ama MÖHK'nı hiç duymamıştım. | Open Subtitles | بعد أكثر من عقد كمراسل حربي، ظننتني على علم بأغلب اللاعبين المشاركين، لكن لم يسبق لي أن سمعت بالـ"جي ساك". |
Evet ama sadece biraz bilgilenmeye çalışıyorum meraklı bir haberci gibi, ya da gizli görevdeki bir polis gibi. | Open Subtitles | على الحصول أحاول كنت لكن أجل, متخفي شرطي أو فضولي كمراسل معلومات |