Hayır, bence bir şey ya da birini arıyordun. | Open Subtitles | لا، أظن أنّك كنتِ تبحثين عن شيءٍ ما أو أحدٍ ما |
Yıllardır bir adamı arıyordun. | Open Subtitles | لسنواتٍ عديدةٍ من الآن، كنتِ تبحثين عن رجلٍ |
Eğer yardım çağırmanın bir yolunu arıyorsan seni kurtarmaya gelen herkesi öldürürüm. | Open Subtitles | إذا كنتِ تبحثين عن سبيلٍ لطلب العون فسأقتل أيّاً من يأتي لنجدتكِ. |
Yapacak bir şeyler arıyorsan, neden yeni bir kazak örmüyorsun? | Open Subtitles | إذا كنتِ تبحثين عن شيء لتفعليه، لما لا تقومين باستخدام الخيوط الكروية؟ |
Onu aradığını bile bilmiyordum. | Open Subtitles | أترين؟ لم أكن أعلم حتى أنكِ كنتِ تبحثين عنها. |
Ne aradığını biliyorum... Ama onu bulamayacaksın. | Open Subtitles | أنا أعلم مالذي كنتِ تبحثين عنه ولن تجديه |
Sanırım aradığın hikâye bu. Adını duymuş olmana şaşırdım. | Open Subtitles | أعتقد أنّها الرّواية التي كنتِ تبحثين عنها، يفاجئني أنّك سمعت عنها أصلاً |
aradığınızı buldunuz mu? Yanlış ev. | Open Subtitles | مهلاً، هناكَ شيء أخير هل وجدتِ ما كنتِ تبحثين عنه؟ |
Depo 12 eşyaları arasında ne arıyordun? | Open Subtitles | ما الذي كنتِ تبحثين عنه في صناديق المستودع 12؟ |
Kasanın anahtarlarını arıyordun öyle değil mi? | Open Subtitles | كنتِ تبحثين عن مفاتيح القبو .صح ؟ |
Teknede ne arıyordun? | Open Subtitles | ما الذي كنتِ تبحثين عنه على القارب؟ |
Hayır, sen zeytinyağını arıyordun. | Open Subtitles | كلّا، لقد كنتِ تبحثين عن زيت الزيتون |
Beni arıyorsan şimdi pek uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | لأنكِ لو كنتِ تبحثين عني فهذا ليس الوقت المناسب |
Eğer şeker arıyorsan, yerde biraz var. | Open Subtitles | ،إن كنتِ تبحثين عن سكر فستجدين بعضاً منه على الأرضية |
Bir şirket için denizaşırı bir ülkede en çekici ve uygun yeri arıyorsan, yani babam gibi, orası tam yeridir. | Open Subtitles | إن كنتِ تبحثين عن المنزل الأكثر جاذبية و تناسباً أمام البحر كما قال أبي, هذا هو المكان الناسب |
Tatlım, savaşacak birşey arıyorsan kansere ne dersin? | Open Subtitles | عزيزتي، إن كنتِ تبحثين عن شئ لتتعاركي معه ماذا عن مرض السرطان ؟ |
Tüm kalbimle aradığını bulmanı umuyorum. | Open Subtitles | إنني حقاً ، أتمنى لك بأن . تجدي الرجل الذي كنتِ تبحثين عنه |
Başka bir iş aradığını duydum ve seni kalmaya ikna edecektim. | Open Subtitles | سمعتُ بأنكِ كنتِ تبحثين عن عملٍ آخر، وكنت سأقنعكِ بالبقاء. |
Şimdi de onu aradığını öğreniyorum. | Open Subtitles | و الآن أعلم أنّكِ كنتِ تبحثين عنه |
Hey. Beni aradığını söylediler. | Open Subtitles | سمعت أنكِ كنتِ تبحثين عنّي |
Bir golf kulübüne katılmak istiyorsan.. ...ve çakma bir beyaz koca arıyorsan aradığın kişi benim. | Open Subtitles | إن أردتِ دخول نادٍ ريفيّ و كنتِ تبحثين عن زوجٍ أبيضَ مزيّفٍ، فأنا بالخدمة. |
Oda 105'te aradığınızı buldunuz mu? | Open Subtitles | هل وجدتِ ما كنتِ تبحثين عنه في الغرفة 105؟ |