Onunla buluşacağımı bilen tek kişi sendin. | Open Subtitles | كنت أنت الشخص الوحيد الذى كان يعلم أننى سأرى توتس |
Doğruca onun koca mavi gözlerinin içine baktım Johnson'ı öldüren kişi sendin. | Open Subtitles | لقد نظرت مباشرةً بداخل تلك العيون الواسعو الزرقاء لقد كنت أنت من قتل جونسون |
Seni üzmek istemem ama bildiğim kadarıyla, onu en son gören de sendin. | Open Subtitles | لم أقصد إزعاجك ولكن على حد علمي كنت أنت آخر شخص قابلها قبل مقتلها |
Düşünsenize. Şu resimdeki Siz olabilirsiniz ya da masanızın altındaki bir şey. | TED | فكروا فيها ، ما إذا كنت أنت في تلك الصورة أو شي تحت مكتبك |
- Efendim? Dün gece arabamı alıp gezmeye çıkan sen miydin? | Open Subtitles | هل كنت أنت من أخذ سيارتي للدوران ليلة البارحة ؟ |
O sendin. Senin kalbin Einon'ın göğsünde atıyor. | Open Subtitles | لقد كنت أنت إذا الذى قلبه يخفق فى صدر أينون |
O sendin. Senin kalbin Einon'ın göğsünde atıyor. | Open Subtitles | لقد كنت أنت إذا الذى قلبه يخفق فى صدر أينون |
Her zaman aşk hakkında konuşan sendin. | Open Subtitles | لطالما كنت أنت الذى يحدثنى عن الحب دائماً |
Onu alan sendin hatırla bunu... 200 adamdan | Open Subtitles | كنت أنت الذى أخذتها للمنزل أتذكر هذا مائتين رجلا |
- Clark her ikisi aynı anda olamaz. Ya sendin, ya da değildin. | Open Subtitles | لايمكنك أن تحظى بالأمرين معاً إما كنت أنت أو لا |
Hatırladığım kadarıyla gönüllü olan sendin. | Open Subtitles | كما تم إعلامي , لقد كنت أنت من تطوعت لتلك المهمة |
Geçen gece gelen sendin, değil mi? | Open Subtitles | كنت أنت الفاعل في تلك الليلة، أليس كذلك؟ |
Evet, ailede benimle gerçekten konuşan tek kişi sendin. | Open Subtitles | أجل , كنت أنت الوحيد في عائلتي الذي كان يتحدث إليّ |
Siz para kazanmakla meşgulken dilediğimiz gibi fikir üretme yetkisini bizim gibi pratik olmayan entelektüellere bıraktınız. | Open Subtitles | أنت تركت للمثقفين غير العمليين مثلى حقل الأفكار بأكمله لإفساده كما نرجو بينما كنت أنت مشغولاً بجنى المال |
Siz gerçekten suçlu olsaydınız veya bu işe bulaşmış bulunsaydınız aklınızın bilakis başınızda olduğu konusunda ısrarcı olur muydunuz? | Open Subtitles | هل كنت ستلح هذا الإلحاح كله, إن كنت أنت القاتل؟ وهل كنت ستلح على أنك فعلت ما فعلت واعيا كل الوعي؟ |
Doğal olarak bu dediklerini yapacaktın, eğer başpiskopos sen olsaydın... | Open Subtitles | الذي كنت ستتبعه بطبيعة الحال لو كنت أنت من أصبح مطرانًا |
- Ya o sen olsaydın? | Open Subtitles | ماذا لو كنت أنت الذي بالخارج ؟ |
- Çantayı taşıyan sendin. - Sen hazırladın. | Open Subtitles | كنت أنت من تحمل الحقيبة - نعم، الحقيبة التي قمت بتعبئتها أنت - |
Onu biri öldürdüyse bu sensin. Ona o işi verdiğinde öldürdün. | Open Subtitles | إن قتلها أيّ أحد، فقد كنت أنت عندما كلّفتها بذلك العمل |
sen de bir Müslüman isen, ben de kahrolası bir Papa olmalıyım. | Open Subtitles | و إذا كنت أنت مسلماً ، لابد أن أكون أنا بابا الفاتيكان |
Müzikhol sahnesinden söz ettiğinizde bana ipucu veren sizdiniz, Albay. | Open Subtitles | كنت أنت يا سيدي الجنرال من أعطاني تلميح عندما ذكرت أنه كان يعمل بالمسرح |
Burada söz edilen Kikuchiyo sen isen on üç yaşında olman lazım. | Open Subtitles | أذا كنت أنت كيكيشيو المذكور هنا فأنت يجب أن تكون في الثلاثين من العمر |
Bir tek sen vardın, yenmeme izin vermeyen! | Open Subtitles | كنت أنت الشخص الوحيد الذي لم يجعلني أتمكن من الفوز |
Tek şahidim sensen polis karakolunun tümünü de öldürsem bana bir şey olmaz. | Open Subtitles | أستطيع أن أقتل قسم الشرطة بأكمله إذا كنت أنت الشاهد الوحيد |
Yerinde olsam aile pikniklerine gitmezdim. | Open Subtitles | أنا لا أستمرّ بأيّ نزهات عائلية إذا أنا كنت أنت. |