"كنت تقول" - Traduction Arabe en Turc

• diyordun
• söylüyordun
• diyordunuz
• söylüyorsun
• demiştin
• söyledin
• diyorsun
• diyorsan
• dedin
• söylemiştin
• işlerin
• söylerdin
• derdin
• diyecektin
• demiştiniz

Ne diyordun? Diyordum ki daha önce ben de taksi kulanmıştım... 9. cadde, güneye giden en kestirme yoldur.
ماذا كنت تقول كنت اقول اني كنت سائق أجرة

Eğer yeraltı hakkında bir şeyler diyordun, bak, var şey arıyor hakkında.
كنت تقول شيئاً عن العالم السفلي عن الحث عن شيء هناك .

Balenin gerçek bir spor olmadığı hakkında ne diyordun?
إذاً ماذا كنت تقول عن أن الباليه ليس برياضة حقيقية ؟

Hayatının şu anki halinden ne kadar da memnun olduğunu söylüyordun değil mi?
كنت تقول شيئا ما، صحيح؟ وأنك مسرور تماما بالمرحلة التي وصلت إليها بالحياة

diyordunuz ki, bazı kişilerin kanunları çiğneme ve her çeşit suçu işleme hakları vardır.
كنت تقول أن هنالك أناسا يستطيعون, ولهم الحق المطلق في أن يرتكبوا جميع الأفعال الشانعة

Tamam, yani bu şeyin tüm makinayı kontrol edebildiğini mi söylüyorsun?
حسنا، لذلك، كنت تقول لي هذا الشيء يمكن تشغيل الجهاز كله؟

Hep, oh, buna değmeli ve benden yapmamı istediğin çok büyük bir mesele diyordun.
إوه , أرجوك,لقد كنت تعرف ذالك كنت تقول ماذا استحق و الذي تطلبينه شئ كبير

Daha geçen gün, Andromeda'nın prensi en iyisi diyordun.
لقد كان اليوم الماضى كنت تقول ان امير اندروميدا كان الافضل

Ne diyordun, Ajan Embesil?
أعتقد انني قادر على تحمل مسؤولية نفسي في هذه المهمة ماذا كنت تقول ، أيها العميل الأبله؟

Biraz önce zamanlamayla ilgili bir şeyler diyordun.
لقد كنت تقول قبل قليل شيئاً بشأن التوقيت ؟

Earl, oğlunla ilgili... bir şey diyordun...
اذن , إيرل لقد كنت تقول شيئا ما عن ابنك 000

diyordun ki... Üç karakter var, değil mi?
إذن, كنت تقول يوجد هذه الثلاث الشخصيات, صح ؟

Ucu bize dokunacak derken ne diyordun? İşte bunu.
ماذا كنت تقول عن السيف الذي يقطع في كلا الناحيتين ؟ أووه ، هذا

Pekâlâ ne diyordun, burada dostça, güzel güzel iki gün boyunca oturacağız.
إذاً كنت تقول أن نجلس هنا جميعنا بشكل لطيف و ودود

Daha az önce korkudan titreyerek Efendim diyordunuz bana.
منذ دقيقة كنت تقول لي يا سيدي وأنت ترتعد من الرهبة

Ve sen, seni General Marks ve özel asistanının yaktığını söylüyorsun
أنت كما كنت تقول تعرضت لضغوط من قبل جنرال ماركس و مساعده الخاص.

Bu yerle ilgili garip bir şey yok mu demiştin?
أنت كنت تقول شيء حول هذا المكان لا يبدو شاذّ؟

Şirketlerin de öyle yaptığını söyledin.
كنت تقول كيف كانت تقوم بها الشركات، على إنفراد

Sürekli böyle diyorsun ama evliliğini bozmuş gibi hissetmek istemiyorum.
كنت تقول ذلك لكني لا أريد أن أشعر كأنّي أدمر زواجك.

Buraya gelmek kötü bir fikirdi diyorsan... ..ben de öyle düşünmeye başladım.
إذا كنت تقول أن القدوم لهنا كان فكرة سيئة فلقد بدأت أوافقك على ذلك

- Pardon. Ne dedin? Ne?
أنا آسف , ماذا كنت تقول , لم أستطع أن اسمعك

Bunu sen söylemiştin. O senin için tek ve eşsizdi!
لقد كنت تقول دائما الي نفسك انها الوحيدة المناسبة لك

Yani bu işlerin milyonlarca dolarlık bir şaka savaşı olduğunu mu söylüyorsunuz?
لذا، كنت تقول كان كل هذا عدة ملايين من الحرب مزحة الدولار؟

Sen hep dostlar arası hiç bir şeyin değişmeyeceğini söylerdin, Avi.
لقد كنت تقول بأن الامور لا تتغير بين الاصدقاء يا آفي

Onu hayvandan ayıran budur. Hep böyle derdin.
كنت تقول أن ذلك ما يجعله مختلفاً عن الحيوان

Bir şey mi diyecektin?
ماذا كنت تقول ؟

Ofisine hiç ayak basmamanızla ilgili ne demiştiniz?
ماذا كنت تقول من قبل عن عدم وطأك لمكتبه؟