Kız prenses değil ama bir pazarlık kozu olarak kullanabiriz. | Open Subtitles | انها ليست أميرة، لكنها قد أن تكون مفيدة كورقة مساومة. |
Yani beni pazarlık kozu olarak kullandın. | Open Subtitles | إذاً، استخدمتني كورقة مساومة بشكلٍ أساسي |
Pazarlık kozu olarak bu bilgiyi bir süre saklamak istedin yani. | Open Subtitles | وظننت أنه يمكنك الاحتفاظ بهذه المعلومات, بهذا القدر الصغير من المعلومات كورقة مساومة؟ |
Hapşırmaktan olmuş olmalı. Bir kağıt varmış galiba. | Open Subtitles | لابد أنكَ عطستَ عليه إن شكلهُ يبدو كورقة |
Ve homo sapiens (akıllı insan), milyonlarca yıl boyunca, hayatta kalmak için yeteneklerini geliştiren organizmalarla dolu olan çok geniş bir Yaşam Ağacı'nın küçük bir yaprağı. | TED | والإنسان العاقل كورقة صغيرة من أوراق شجرة الحياة الكثيفة ، والتي هي مليئة بكائنات تكافح لكي تبقى خلال ملايين السنين. |
yaprak gibi titriyordu, yüzü kıpkırmızı olmuştu. | Open Subtitles | بدأ فى الاهتزاز كورقة شجر ثم اندلعت البثور |
Seni küçük, gri bir kâğıt parçası gibi hayal ettim. | Open Subtitles | تخيلتك تبدو كورقة رمادية صغيرة |
Beni Kara Peri'yi öldürmeye zorlamak için... Kanca'yı pazarlık kozu olarak kullanıyor. | Open Subtitles | وهو يستعمله كورقة مساومة لإرغامي على مساعدته لقتل الحوريّة السوداء |
Bu adamın hayatını pazarlık kozu olarak mı kullanacaksın? | Open Subtitles | سوف تستغل حياة هذا الرجل كورقة مساومة؟ |
Torunumu pazarlık kozu olarak mı kullandın sen? | Open Subtitles | هل استخدمتي حفيدتي كورقة مساومة؟ |
Arya'yı bir pazarlık kozu olarak görüyor. | Open Subtitles | (لقد رأى فرصة لاستغلال (اريا كورقة مساومة |
Ebert bir kağıt parçası kadar bembeyaz olmuştu ve tek bir kelime edemedi. | Open Subtitles | إيبرت" إبيضّ كورقة" ولم ينطق بكلمة واحدة |
Kırpılmış kağıt yaptın ve malzemeleri paketlemekte kullandın. | Open Subtitles | إستعملتَه كورقة نفايةِ وربط مادّةِ. |
Evet, seni ezilmiş lahana yaprağı! | Open Subtitles | نعم ، أنت كورقة الملفوف المسحوقة |
Ölen bir ağacın son yaprağı gibi titredi. | Open Subtitles | "وقفت ترتعش في الريح كورقة أخيرة على شجرة تحتضر" |
Fırtınanın çıktığı gün uçup giden solmuş yaprak gibi süprülecek. | Open Subtitles | سيتم مسحه كورقة ذابلة اليوم الذي تتوقف فيه العاصفه |
Ve şimdide,Kendini aciz hissediyorsun. Rüzgardaki bir yaprak gibi. | Open Subtitles | والأن أنت تحس بأنك عاجز كورقة شجر فى مهب الريح |
Dümdüz olurdu. Tıpkı bir kâğıt parçası gibi. | Open Subtitles | مُسطح كورقة |