Birisi bir şey sorarsa, Cookie'yle dün yaptığımız görüşmeden bahsetme sakın. | Open Subtitles | إذا سألك أحد فلا تقل شيئا عن اجتماعك مع كوكي البارحة |
Cookie'nin ne yapabileceğini bana anlatma. O zaman senden nefret ettim. | Open Subtitles | ستيفن، لا تخبرني ما كان يمكن أن تفعله كوكي لقد كرهت حينها |
Cookie senin aletin hakkında bir bok duymak istemiyor. Değil mi bebeğim? | Open Subtitles | كوكي لاتريد سماع ترهاتك أليس كذالك ياحبيبتي |
Ve günün birinde Köck 4 adet Walther tabancayla çıkageldi. | Open Subtitles | وفي يوم من الأيام ظهر (كوكي) ومعه 4 مسدسات والثر. |
İkimiz de beklerken, Kouki'nin babası öldüğünde nasıl olduğu aklıma geldi. | Open Subtitles | بينما كنا ننتظرانهما تذكرت عندما توفي والده كان شعور كوكي رهيبا |
Batmış durumdayız. Son üç ayın kirasını Cookie ödedi. | Open Subtitles | أننا مفلسان سددت كوكي أيجار 3 الاشهر الماضية |
Şimdi, bu evi satabileceğini düşünüyor musun, Cookie? | Open Subtitles | كوكي هل تعتقدين أنه يمكنك بيع هذا البيت؟ |
Lisansımızı korumak ve ışıkları yanık tutmak istiyorsak Cookie'yi bulmalıyız. | Open Subtitles | إذا أردنا أن نحافظ على ترخيصنا وعلى الأضواء مفتوحةفيجب أن نعثر على كوكي |
- Cookie'ye söylemeliyiz. - Olmaz. O en yakın kuzeniydi dostum. | Open Subtitles | -يجدر بنا إخبار كوكي كلا، لقد كان أقرب أقربائها يا رجل |
- Cookie'ye söylemeliyiz. - Olmaz. O en yakın kuzeniydi dostum. | Open Subtitles | -يجدر بنا إخبار كوكي كلا، لقد كان أقرب أقربائها يا رجل |
Hadi, haftasonu için bir yerlere gidelim, ve Cookie'ye yanıldığını gösterelim. | Open Subtitles | هيا , لنذهب بعيدا في نهاية الاسبوع لنري كوكي كم هي مخطئه |
Sana mükemmel haberlerim var. Cookie senin menejerliğini yapmayı ve sıradaki albümünün yapımını üstlenmeyi kabul etti. | Open Subtitles | لدي اخبار جميله , كوكي وافقت على إدارتك وتولي امر انتاج البومك القادم |
Söylüyorum sana, Cookie elinkedi en iyi koz. | Open Subtitles | انا اخبرك كوكي هي افضل رهان لديك , اعني بأنها كانت تتوسل الي لتقوم بإدارتك |
Çünkü katılıyorum.. Cookie o işi de ayarlamış. | Open Subtitles | نعم لأنه لدي مقابله , كوكي قامت بالترتيب لها ايضا |
Peki, Porsha, sana Cookie'nin ödediği paranın iki katını kazandıracak bir yol biliyorum desem? | Open Subtitles | هذا ماتفعله اتعلمين يابورشا , ماذا لو كنت اعرف طريقه تجعلك تتقاضين ضعف ماتدفعه لك كوكي |
Cookie, sistem tam rayına oturana kadar binaya giriş yapan herkesin kimliklerini iki kez kontrol ediyoruz. | Open Subtitles | كوكي حتى يعمل النظام , نحن نقوم بالتحقق من بطاقات التعريف لكل من يدخل الى المبنى |
Köck ile ciddi konuşmayı uzun bir süre önce bıraktım. | Open Subtitles | توقفت عن أخذ كلام كوكي) بشكلٍ جدّي منذ مدة). |
Kouki'yle kaçıp geri döndüğü o günden beri yatağını ıslatmayı bıraktı. | Open Subtitles | منذ ذلك اليوم الذي هربت و عادت فيه مع كوكي توقفت عن تبليل سريرها |
Aya Koike ev ödevlerinde bana yardım edecek. | Open Subtitles | (آيا كوكي) ستأتي لمساعدتي في حلّ واجباتي المنزلية |
- Kurabiye'nin dönüşünü kutluyoruz. | Open Subtitles | حسنا حسنا نحن نحتفل بعودة كوكي. |
Zor çerez ha? İyi bakalım, bir ısırık almaya yeltensene. | Open Subtitles | كوكي صعبة، هاه، حسنا، مشاهدة لي أن أغتنم لدغة من يا. |
# Dört Willie Geists, Üç Cokie Roberts, İki Willard Scotts # | Open Subtitles | أربعة من (ويلي جيست ♪) ♪ (وثلاثة من (كوكي روبرت ♪ (اثنان من (ويلارد سكوت ♪ |
Sıradaki durak Kuki, Kuki. | Open Subtitles | المحطة القادمة هي (كوكي) |
Her şeyle ilgileneceğim, kurabiyem. | Open Subtitles | سوف نعتني بكل شيء يا كوكي |
Şans kurabiyesi laflarına benziyor bu. | Open Subtitles | يارجل، يبدو لي هذا كحكم "فورتشن كوكي" "بيلي" |