"كُلّ يوم" - Traduction Arabe en Turc

    • her gün
        
    • hergün
        
    • her günü
        
    • her pazar
        
    • Her geçen gün
        
    Annem çalışmaya başlayana kadar her gün babama yemek hazırlardı. Open Subtitles أمّي تعمل العشاء لأَبِّي كُلّ يوم قَبْلَ أَنْ تبدأ بالعَمَل.
    Korkarım bana göre çok hızlı konuşuyor... ama onlara her gün hemşirelik yaptıkça öğreneceğim. Open Subtitles أخشى أن تكون سريعة جدّاً بالنسبة لي .. لكنّي سأتعلّم كيف أعتني بهم كُلّ يوم.
    Bayan Castavet, bana her gün içmem için kendi bitkileriyle, bir vitamin içeceği hazırlıyor. Open Subtitles تعد السّيدةِ كاستافيت شراب فيتامينِ لي كُلّ يوم مِنْ الأعشابِ الجديدةِ التي تزرعها
    300 yıl önce birbirlerini her gün ziyaret etmek isteyen iki kız kardeş yaptırmış. Open Subtitles لقد بُنِى قَبْلَ أَكْثَرِ مِنْ 300 سَنَة مِن قِبل أختين التاني أرادتَا زيَاْرَة بعضهم البعض كُلّ يوم.
    hergün gazetecileri çağırıp günahları için af diliyordu, yaptığı her şeyi itiraf ediyordu. Open Subtitles هو كَانَ يَدْعو المراسلين كُلّ يوم إعتِذار عن ذنوبه، إعتِراف بمهما عَملَ أبداً.
    her gün için para yazıyoruz. Open Subtitles إذا كنت لا تُريدُ دَفْع غرامة نحن نخصم عن كُلّ يوم تأخير
    Bu takım her gün saat 10'da konuşlanacak. Open Subtitles هذه الفرقةِ تَنتشرُ كُلّ يوم في الساعة 10.
    her gün ilaçlarımı alayım ve şu çocuklar gibi pörsümeye mi başlayım? Open Subtitles خُذْ دوائَي كُلّ يوم ويَنكمشُفوقمثلأولئكالأطفالِ؟
    Bu babamın, her gün kullanırdı. Open Subtitles هذه أشياءَ أبي المستعملة كُلّ يوم. الأشياء الصغيرة.
    Henry Bowers bu hafta her gün okuldan sonra bir saat fazla kalacaksın. Open Subtitles هنري،ممكن تَبْقى السّاعة بعد المدرسةِ كُلّ يوم هذا الإسبوعِ.
    Küçük iyi kızlar her gün yıkanır. Open Subtitles البنات الصغيرات الجيدات يَغْتسلنَ كُلّ يوم.
    her gün benim çalar saatimi yumruklardı. Olay ne? Open Subtitles كَانوا يدفعوني أعمل ساعة كُلّ يوم أخبرني عن البضاعة؟
    Bu safça, Diana. her gün insan satın alıyorum. Open Subtitles ذلك ساذجُ، دايانا أَشتري الناسَ كُلّ يوم
    Bu safça, Diana. her gün insan satın alıyorum. Open Subtitles ذلك ساذجُ، دايانا أَشتري الناسَ كُلّ يوم
    her gün onların üzüldüğünü görüp hissetmek, ...onu çok yıpratmıştı. Open Subtitles رُؤية وتَحسُّ خوفَهم كُلّ يوم لَبسَه حقاً أسفل.
    Ona her gün fransız bayrağını yıkatır ve... her gece ekmeği yemesi için zorlardı. Open Subtitles العَلَم الفرنسي كان لا بُدَّ أنْ يغَسلَ كُلّ يوم. في الليل، كان لا بُدَّ أنْ تَأْكلَ حلية.
    Biri senden her gün yemek yemeli. Open Subtitles شخص ما يَجِبُ أَنْ يُؤْكَلَ مِنْك كُلّ يوم.
    Hayatı boyunca kiliseye gitmemişti. Sonra her gün gitmeye başladı. Open Subtitles هو ما كَانَ عِنْدَهُ إهتمامُ في الكنيسةِ، ثمّ بَدأَ بالذِهاب كُلّ يوم.
    hergün bayanlar çok havalı şeyler yapıyorlar. Open Subtitles كُلّ يوم السيدات يَعملنَ شيءُ يُبرّدُ حقاً.
    Phil işe hergün o kamyonetle gider. Open Subtitles يَأْخذُ فِل تلك الشاحنةِ للعَمَل كُلّ يوم.
    Geçtiğimiz sekiz yılın her günü bu hayatı hak etmediğimi düşünerek geçti. Open Subtitles تعرف، كُلّ يوم للسنوات الثمان الماضية، شعرتُ مثل أنّي لا أستحق الحياة
    12 yıl boyunca, her pazar bu kiliseye gittim ama o pazar özeldi. Open Subtitles ومن اثنتا عشْرة سنةِ وانا اذَهِب إلى هذه الكنيسةِ، كُلّ يوم أحد لكن هذا الأحدِ كَانَ خاصَّ
    Ama bu illetle ilgili Her geçen gün yeni şeyle buluyorlar. Open Subtitles لَكنَّهم يَكتشفونَ أشياءً جديدةَ حول هذا المرضِ كُلّ يوم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus