O zaman sanırım ben de normal olmadığım için mutluyum. | Open Subtitles | . حسناً , اعتقد بأنني سعيدة لأنني لست طبيعية ايضاً |
Zengin olmadığım için hep üzüntü duydum. | Open Subtitles | انصت لي أيها الوغد العجوز لطالما كنت آسفًا لأنني لست ثريًّا. |
Ama ayrıca düşündüğün gibi biri olmadığım için de çok üzgünüm. | Open Subtitles | لكنني آسف جدا لأنني لست الشخص الذي كنت تظنينه لكنني آسف جدا لأنني لست الشخص الذي كنت تظنينه |
Küçük Bayan Kanser Gene kadar kederli ve asil olamadığım için mi? | Open Subtitles | لأنني لست حزينة و نبيلة مثل السيدة الصغيرة حاملة جين السرطان ؟ |
Sizin gibi havalı bir iş adamı değilim diye beni sevmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تحبني لأنني لست رجل أعمال ثرياً مثلك أنت و"كودي". |
Sana katılmıyorum. Aynı fikirde olduğumu sanmıyorum. Çünkü değilim. | Open Subtitles | لست موافقاً لا تظنينني موافقاً لأنني لست |
Zavallı babamın beni kendi acıma tapınmadan edemediğim bir halde bıraktığı kısmen yetenekli bir yazar olmadığım içindir. | Open Subtitles | ربما لأنني لست كاتب موهوب باعتدال الذين أبي الخاسر تركها مع عدم القدرة لوقف عبادة آلامها الخاصة. |
Orta yaşlı siyahî bir kadın olmadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لأنني لست امرأة سوداء في منتصف العمر |
Ama büyük, teatral bir konuşma yapabilecek havamda olmadığım için, sadece şunu söyleyeceğim: | Open Subtitles | لكن نظرا لأنني لست في مزاج للإدلاء ببعض البيانات الكبيرة، الدراماتية، الشاملة سوف أقول لك هذا فقط: |
Yanında olmadığım için çok şanslısın, yılancık. | Open Subtitles | أنت محظوظٌ لأنني لست معك، أيّها الثعبان، |
Ve gerçekten buna da hazır olmadığım için kendime de ihanet etmiş olurum. | Open Subtitles | و لأنني لست جاهزة لفعل ذلك سأكون قد خنت نفسي |
Şarkı söylemek dışında hiçbir şeyde iyi olmadığım için, eğer şarkı söyleyemezsem bunun hiçbir şeyde iyi olmayacağım anlamına gelmediğini gösterdiğin için. | Open Subtitles | لأنك اظهرت لي ذلك فقط لأنني لست جيدة بأي شيء آخر غير الغناء , ذلك لا يعني |
Yani, beni yaşlı olmadığım için seviyorum. | Open Subtitles | في الأساس، أنت تنجذب لي فقط لأنني لست إمرأة عجوزة |
Senin devamlı olarak istediğin pon pon kızlardan olamadığım için üzgünüm ! | Open Subtitles | آسفة لأنني لست المشجعة ! الجميلة التي أردتها دائماً |
Mickey, tüm kuralları çiğneyelim diyecek isyankar biri olamadığım için kusura kalma. | Open Subtitles | "ميكي", أنا آسف لأنني لست متمردًا وكل ما يهمه هو "كسر جميع القواعد". باستمرار, حسنًا؟ |
Hayır, sırf ponpon kız falan değilim diye... | Open Subtitles | كلا ، فقط لأنني لست مشجّعة أو شيء من هذا القبيل... |
Bana güzel olduğumu söyleme sakın Çünkü değilim. | Open Subtitles | -لا تجرؤ أن تقول لي أنني جميلة , لأنني لست كذلك |
Belki de yeterince Yahudi olmadığım içindir. | Open Subtitles | ربما هذا لأنني لست يهودية بما يكفي |
Ya da benden korkmanın nedeni körü körüne kuralları takip etmemem, senin gibi koyun olmamam mı! | Open Subtitles | أو انه يخاف مني لأنني ليست كالأعمى اتبع قواعدك الخاصة لأنني لست خروف مثلك |
Şükran duyma zamanı olduğunu biliyorum ve o olmadığıma şükran duyuyorum. | Open Subtitles | .. أعتقد أنه الوقت لتقديم الشكر وأنا شاكرة لأنني لست مكانها |
Korkarım kendimden bahsedemem, efendim, çünkü ben ben değilim, biliyorsunuz. | Open Subtitles | لا أستطيع توضيح نفسي يا سيدي لأنني لست نفسي حقيقة |
Bu hikâye önemli çünkü ben kesinlikle özel değilim; çünkü başıma gelenler eşsiz değildi. | TED | هذه القصة مهمة أصلاً لأنني لست مميزاً، لأن لا شيء مما حدث لي كان فريداً. |
Çünkü ben pek Thurston Howell kadar zengin sayılmam da. | Open Subtitles | لأنني لست تورستان هويل : ما تعلم |
Sonra da diğerleri için yeterince endişe etmiyorum diye vicdan azabı çekiyorum. Bunlar bile yeterli değil. | Open Subtitles | وأشعر بالذنب لأنني لست قلقة أكثر علي الآخرين ولكن ليس لدي ما يكفي |