Bu aslında astronot olmak gibi birşeydi çünkü biz kimsenin daha önceden görmediği şeyleri görür ya da gidip görmediği yerlere giderdik. | TED | كأنّنا كنّا رائدي فضاء، لأنّنا تمكّننا من الذهاب إلى أماكن و رؤية أمور لم يسبق لأحد رؤيتها أو الذّهاب إليها من قبل. |
çünkü unutma ki seni zaten bir kez öldürdüm. Kolaylıkla tekrar öldürebilirim. | Open Subtitles | لأنّنا يجب ألاّ ننسى أنّني قتلتكِ مرّة سلفاً، و بوسعي فعلها مُجدداً. |
Neden? çünkü bunun sürmekte olan bir davayla bir ilgisinin olabileceğini düşündük. | Open Subtitles | لأنّنا نعتقد بأنّ لديه أمرٌ ما هناك كان يعمل عليّه بقضيّة سارية |
çünkü biz çevreyiz, ve birbirimize nasıl davrandığımız gerçekte çevreye nasıl davranacağımızdır. | TED | لأنّنا نحن الّذين نمثّل البيئة، وأسلوب تعاملنا مع بعضنا البعض يعكس تماما كيفيّة تعاملنا مع البيئة. |
O zaman bir sorun yok. - çünkü oraya gitmiyoruz. | Open Subtitles | فالأمر يسير كما يجب إذاً لأنّنا لسنا ذاهبَين إلى هناك |
Bir haftayı aşkın süredir yeni numara almadık da ondan. | Open Subtitles | ذلك لأنّنا لمْ نستلم أيّ أرقام منذ أكثر من أسبوع. |
çünkü o da söylemek istedi, ...ama o...markette olduğumuz için söyleyemedi. | Open Subtitles | أرادَ أن يقولها لكنّه شعرَ بغرابة لأنّنا كنّا في بقّاليّة. |
Burada bir yerlerde olsa iyi eder çünkü daha pastayı kesmedik. | Open Subtitles | حسنٌ، يجدر أن يكون موجوداً بالجوار، لأنّنا لم نُطفيء الشموع بعد. |
Adam komikmiş. Büyük ikramiyeye konduğunu sanma, dostum çünkü beş kuruşumuz kalmadı. | Open Subtitles | إنّه ظريف، لا تحسب أنّك فزت بالجائزة الكبرى يا رفيقي لأنّنا مفلسون |
O zaman bir sorun yok. - çünkü oraya gitmiyoruz. | Open Subtitles | فالأمر يسير كما يجب إذاً لأنّنا لسنا ذاهبَين إلى هناك |
Burada bir dakika durmak istiyorum, evrenin ortaya çıkışından 380 bin yıl sonra, çünkü aslında bu aşamadaki evren hakkında epey bilgi sahibiyiz. | TED | الآن أودّ أن أتوقّف لِلَحظة، 380,000 سنةً بعد بدءِ الكون، لأنّنا في الواقع نعلم الكثير حول الكون في هذه المرحلة. |
Bu sonuçlar bizi oldukça şaşırttı, çünkü insan beynine işlenmiş eğilimleri ortadan kaldırabildik. | TED | لقد دُهشنا تماماً لهذه النتائج لأنّنا تمكنّا من إقصاء ميلٍ إنسانيّ متجذّرٍ. |
O senin hakkında bir şeyler duydu çünkü biz bilirsin, onunla yakınız ve sen onun hakkında bir şey duymadın çünkü... | Open Subtitles | لقد سمعت عنك لأنّنا ,كما تعلمين مرتبطان ,و لم تسمعي عنها بسبب |
Boşuna zahmet etmişsin. çünkü biz her şeyin farkındayız. | Open Subtitles | كان بوسعي إغناؤك عن المشوار لأنّنا سنصبر حتّى النهاية |
- Nasıl? çünkü biz sahtecikten zeki ve üstünmüşüz gibi davranıyoruz, ...halbuki kalpten öyleymişiz gibi hissetmiyoruz. | Open Subtitles | لأنّنا يجب أن نزيّفَ ذكاءنا و تفوّقنا حتّى مع أنّنا لا نشعر بذلك هنا |
Evet, geldik çünkü biz iyiyiz zilyon kez söylediğim gibi. | Open Subtitles | نعم، أتينا، لأنّنا على ما يرام، كما أخبرتكم "بجيليون" مرّة. |
- çünkü küçük sandalyelere de oturabiliriz. Bazen küçük bir sandalyeye oturur ve kendimi.. | Open Subtitles | لأنّنا يمكن أن نجلس بكراسي صغيرة أحياناً يعجبني الجلوس بها |
Buna hâlâ inanıp inanmadığını bile bilmiyoruz da ondan. | Open Subtitles | لأنّنا لا نعلم ؛ إذا كان لا يزال يؤمن ذلك |
çünkü bunlar ne sen kasabaya geldiğin için oldu ne de birbirimize âşık olduğumuz için. Sevdiğim herkesin tehlikede olmasının sebebi bunlar değil. | Open Subtitles | أو لأنّنا و قعنا بالحبّ سوياً، هذا ليس سبب وضع كلّ من أحبّ بمهبّ الخطر. |