"لإبقائه" - Traduction Arabe en Turc

    • tutmak için
        
    • kalması için
        
    • korumak için
        
    • tutma
        
    • tutacak
        
    Onu sağ tutmak için ne gerekiyorsa yapın, Doktor. Pekçok sorumuz var. Open Subtitles افعلي ما تحتاجيه لإبقائه على قيد الحياة دكتور, عندنا كثير من الأسئلة
    Bu sizi içeride tutmak için değil, onu dışarıda tutmak için. Open Subtitles ليس هذا لإبقائكم هنا في الداخل. بل لإبقائه هو في الخارج
    Kadın adamla evli ve burada kalması için beş yıldır mücadele ediyorlar. Open Subtitles وهى زوجته وهم يحاربوا منذ خمس سنوات لإبقائه هنا
    Böyle kalması için elimden geleni yapacağım. Open Subtitles وأنا سأبذل كلّ جهدي لإبقائه على هذه الحال
    Aklını ve insanlığını korumak için elimden geleni yaptım. Open Subtitles و بذلت جهدي للمحافظة على دماغه و لإبقائه بشريا
    İçinde tutma gibi bir şansın olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أعني... لا أعتقد أن لديك خياراً لإبقائه سراً
    Hayır, onu sıcak tutacak birinin olmasına sevindim. Open Subtitles لا, أنا مسرورةٌ أن كان لديه شخص ما لإبقائه دافئاً
    Eğer ayrılmaya çalışırsa, Seni kullanmanı bekliyorum Onu orada tutmak için birçok cazibe. Open Subtitles حسنا، إذا كان يحاول مغادرة، أتوقع منك استخدام العديد من السحر لإبقائه هناك.
    Onu atana veya tutmak için geçerli bir sebep gösterene kadar buradayız. Open Subtitles لن نرحل قبل أن يغادر أو تريني سبباً واحداً لإبقائه
    Durumunu stabil tutmak için küvete ve ilaçlara ihtiyacı var. Open Subtitles لقد عاد الطفح يحتاج الدواء والحمام معاً لإبقائه مستقراً
    Bu hayvanın dünyada yatacak yeri yok. Onu kilitli tutmak için çok uğraştım. Open Subtitles .لا مكان لذلك الوحش في العالم عملتُ جاهداً لإبقائه محتجزاً
    Ama müteahhit firma, Pacific Acquisitions bu fikri canlı tutmak için gücünü kullanıyor. Open Subtitles ولكن المطور، يستحوذ على المحيط الهادئ، يستخدم نفوذهم لإبقائه على قيد الحياة.
    O belgelerde ne varsa, gizli kalması için öldürmeye razı. Open Subtitles ،بغض النظر عمّ تحتويه تلك الأوراق فإنه كان ينوي القتل سعياً لإبقائه سراً
    Biz serebral maddesinin haritasını çıkarırken sakin kalması için ona yatıştırıcı bir şeyler gösteriyoruz. Open Subtitles لقد أعطيناهُ مهدئاً لإبقائه مسترخياً ، بينما نأخذ خريطة مادته الدماغية
    Kadro dışı kalması için bir sebep var mı? Open Subtitles ليس هناك سبب لإبقائه خارجا هل هناك؟
    LaRoche benzincideki görevliyi öldürdü belki sessiz kalması için. Open Subtitles (لاروش) قتل عامل محطة البنزين -ربّما لإبقائه هادئاً
    Ayrıca büyük ihtimalle sessiz kalması için ona para ödememiz gerekecek ki hâli hazırda zaten fazlasıyla ödeme yaptığımız adam var. Open Subtitles {\pos(192,215)}وغالباً سيتوجب علينا الدفع له لإبقائه صامتاً والله يعلم أننا لدينا ما يكفينا من هذه النوعية
    Eğer yine tahta Lancasterları geçireceksen korumak için York desteğine ihtiyacın olacak, ve hala ben bir York evladıyım. Open Subtitles إذا أعدت لانكاستر إلى العرش ستحتاج دعم يورك لإبقائه و أنا لا زلت إبن يورك
    Ve bu noktada kesin olarak yaptıkları bir şeyse; %0.1'lik o çok harika bir şeyi elde ettiyseniz, değerini bilmeniz, onun özelliğini korumak için, belirli süre zarfında bir diğerini daha elde edemeyeceğinizden emin oluyorlar. TED و شيء واحد يقومون به بالتأكيد في هذه اللحظة ألا و هو حين حصولكم على العنصر المميز ذي النسبة 0.1 بالمئة, فهم يحرصون على ألا يظهر لكم عنصراً آخر مثله لفترة من الوقت. للإبقاء على قيمته و لإبقائه خاصاً.
    Evet, çünkü birisi burayı korumak için savaşıyor. Open Subtitles نعم، لأن شخص ما قاتل لإبقائه
    Bu da bir kriz çıkarıp Foreman'ı burada tutma ve Chase'i kovma planına sekte vuracak. Open Subtitles و هذا سيفد خطتك الرائعة لإبقائه بالإنهيار و طرد (تشايس)
    Bu da bir kriz çıkarıp Foreman'ı burada tutma ve Chase'i kovma planına sekte vuracak. Open Subtitles و هذا سيفد خطتك الرائعة لإبقائه بالإنهيار و طرد (تشايس)
    Yarından itibaren dokunulmaz olacak tabii onu burada tutacak bir yol bulamazsak. Open Subtitles سيكون بعيداً عن متناولنا بدءاً من الغد، ما لم نجد وسيلة لإبقائه هنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus