"لإرسال" - Traduction Arabe en Turc

    • gönderme
        
    • göndermeye
        
    • gönderecek
        
    • yollamak için
        
    • göndermem
        
    • göndermesini
        
    • yollama
        
    • gönderip
        
    • yollayacak
        
    • göndermeyi
        
    • göndermenin
        
    • yollayabilir
        
    • göndermek için
        
    • iletmek
        
    • yollamaya
        
    Kapıdan haberimiz var. Ve bütün bu canavarları geri gönderme vaktinin geldiğini düşünüyoruz. Open Subtitles نحن نعلم بأمر المدخل، وقد حان الوقت لإرسال هذه الوحوش إلى البيت.
    Beni o mesajı göndermeye zorlamasaydın bir daha öyle bir şansım olmayacaktı. Open Subtitles لو لم تدفعيني لإرسال تلك الرسالة فلم تكن الفرصة ستتاح لي أبدًا
    Davetiyeleri gönderecek cesareti buldun mu? Open Subtitles إذاً، هل واتتك الجرأة لإرسال تلك الدعوات؟
    Bunu Ay için yapmak isterseniz sadece mürettebatı yollamak için yakıta milyarlarca dolar harcarsınız. TED إذا حاولت القيام بذلك على القمر، أنت ستحرق مليار دولار من الوقود فقط لإرسال الطاقم الى هناك.
    O çocuk, yüksek rahibe olarak atanır ve rüyaları, kuşun kanatlarıyla gönderme gücüne sahiptir. Open Subtitles حينئذٍ ، تُعرف تلكَ الطفلة بماهية الكاهنة الكبرىّ ، و تكون لديها القدرة لإرسال الأحلام ، على أجنحة الطيور.
    Dışişleri Bakanlığı oraya bir ekip gönderme talebimiz konusunda bize engel oluyor. Open Subtitles وزارة الخارجية ظلت تماطلنا في طلبنا لإرسال فريق الى هناك
    Üzgünüm ama kızımı tanımadığımız insanlarla bir müzeye gönderme konusunda rahat değilim. Open Subtitles -اسمعيني، أنا آسف لست مرتاج لإرسال أحد ابنائي للمتحف مع بعض الغرباء
    Onlar insanları cezaevlerine göndermeye önceden programlanmış duygusuz uzaktan kumandalı makineler veya robokoplar değildi. TED لم يكونوا طائرات بلا طيار أو رجالاً آليين بلا عاطفة، مبرمجين مسبقاً لإرسال الناس إلى السجن.
    SG-1'i, Yüzbaşı Carter'ın gördüğü koordinatlara göndermeye hazırım. Open Subtitles إننى على إستعداد لإرسال إس جى 1 إلى تلك الإحداثيات التى رأتها الكابتن كارتر
    İnsan gönderecek kadar yok. Yeterince uzun süre bir solucan tünelini açık tutamayız. Open Subtitles ليس لإرسال شخص فلا يمكننا تأمين إستقرار الثقب الدودى
    çocuklarını koleje gönderecek kadar ve ikinci bir araba almaya yetecek kadar kazandılar. Open Subtitles جنوا بما يكفي لإرسال أولادهم إلى الكليّات
    Teddy dayının otopsi sonuçlarına tekrardan baktım. Onu bir mesaj yollamak için öldürdün. Mesaj, alınmıştır. Open Subtitles راجعتُ تقرير تشريح جثة خالك و صور الأشعة قتلتَه لإرسال رسالة، وصلت الرسالة
    Çavuş, tahliye ekibi göndermem için yerini tam olarak öğrenmeliyim. Open Subtitles أيها الرقيب، نحن بحاجة لمعرفة موقعك بدقة لإرسال إخلاء طبي.
    "Bizim yolumuz" derken... ..ruhlarınızın dağdan maddeyi göndermesini rica etmesi mi? Open Subtitles طريقك يعني تسأل أرواحك الجبل لإرسال المادة إليك أسفل النهر؟
    Çocuklarını üniversiteye yollama fırsatı sağlıyorlar. Open Subtitles يوفرون لهم الوسائل لإرسال أطفالهم للجامعة.
    Sanırım artık birisini Hammond'a gönderip, onun emeklilik planlarını tekrar gözden geçirmesini söylemeliyiz. Open Subtitles أعتقد أن الوقت قد حان لإرسال أحد ما لمحادثة هاموند للحديث معه حول إعادة التفكير في خطة تقاعده
    Rebadow'un ailesinin, çocuğu Disney Dünyası'na yollayacak 3,000 $'ı yokmuş, belki de biz gönderebiliriz. Open Subtitles ليسَ لدى عائلة ريبيدو الـ 3000 دولار لإرسال الولَد إلى عالَم ديزني لِذا فَكَّرت، ربما علينا أن نُرسلَه
    Paul çok daha uzun süre dayanacak bir mesaj göndermeyi seçeceklerine inanıyor. Open Subtitles يعتقد بول أنهم سيختارون لإرسال الرّسائل مع قدرة احتمال أكثر بكثير.
    Peki yalnızca protomolekülü Güneş Sistemimize göndermenin yolu olan iletim sistemi olsaydı? Open Subtitles ماذا لو كان مجرد نظام تسليم؟ طريقة لإرسال الفيروس إلي نظامنا الشمسي؟
    Şerif ona bir araba yollayabilir misin? Open Subtitles مدير الشرطة، يمكن أن أزعجك لإرسال السيارة خارج؟
    NID ajanları bu siteleri şifreli ileti göndermek için kullanıyorlar. Open Subtitles عملاء الإن أى دى يستخدمون هذه المواقع لإرسال رسائل مشفرة
    Buzun altına radar sinyalleri iletmek için kullanılıyorlar. TED هذه تستخدم لإرسال إشارات الرادار إلى الأسفل داخل الجليد.
    Matty insanları, buldukları fotoğraf makinelerini, taşınabilir bellekleri öksüz kalan fotoğraflarla kendisine yollamaya davet ediyor. TED يدعو ماتي الناس لإرسال آلات التصوير الرقمية التي وجدوها إليه، شرائح الذاكرة التي فقدت بصور يتيمة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus