Choi Hye Joo'nun ne iğrenç bir sürtük olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | انت لاتعرف كم هي حقيرة وشريرة , تشوي هاي جو |
Belli ki, bir lider olmanın ne demek olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | بوضوح , أنت لاتعرف شيئا حول أن تكون قائد الرجال |
Bu Maria'nın suçu değil. Mary'nin kuzusu olduğunu bilmiyor olabilir. | Open Subtitles | ليس خطأ ماريا كونها لاتعرف أنه كان لماري حمل صغير |
O gece olanlarla ilgili hiçbir şey bilmiyor, güvenin bana. | Open Subtitles | ثقن بي، إنها لاتعرف شيئًا حول ما حدث تلك الليلة |
Hiçbir zaman gerçekte ne olduğunu bilemezsin. Diğer insanların arasında kucak dansı garipti. | Open Subtitles | لانك لاتعرف بالضبط ماعليك فعله فمن الغريب أن تحصل على رقصة في أحضانك |
O kadar kolay değil. Onu tanımıyorsun. Yüzleştirmeyle o kadar iyi başa çıkamaz. | Open Subtitles | الأمر ليس بهذه السهولة، لاتعرفينها، لاتعرف كيف تتعامل مع المواجهة |
Okumayı bile bilmiyorsun, bir çocuğa nasıl bakacaksın. Hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لاتعرف كيف تقرأ، فكيف ستتعامل مع طفل إنك لاتعرف شيئاً |
Adamlarımı bilmiyorsun. Hepsi sert, yürekli ve bir Meksikalı vatansever. | Open Subtitles | انت لاتعرف رجالي ، كلهم مكسيكيون اقوياء وشجعان ووطنيون. |
Ömrünün sonuna kadar bu arabayı süreceksin. Hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | عليك قيادة السيارة بقية حياتك فأنت لاتعرف شيئ |
Ama mazimi bilmiyorsun. | Open Subtitles | لَكنك لاتعرف شيء عن حياتي قبل أن إجتمعنا |
Belki yerini bilmiyorsun, ama birlikte onu bulabiliriz. | Open Subtitles | ربما لاتعرف أين مكانها ولكن ربما نساعد بعضنا البعض على إيجادها |
Benim yaşadığım bölgede hiç görmedim seni. Nerede yaşadığımı bilmiyorsun. | Open Subtitles | لم أرك في الأحياء التي أعيش فيها أنت لاتعرف أين أسكن |
Bir motosiklet çetesine sızmak istiyorsun ve nasıl motosiklet sürülür bilmiyor musun? | Open Subtitles | تريد أن تتسلل الى عصابة دراجات وأنت لاتعرف كيف تسوق دراجة ؟ |
Senle 100 km geleceğim ve bilmiyor musun? | Open Subtitles | اطلب منى الذهاب 60 ميلا معك وانت حتى لاتعرف |
Belki bunu bilmiyor, fakat doğum gününü kutlamalı. | Open Subtitles | ربما لاتعرف هذا , ولكنها تحتاج إلى أن تحتفل بميلادها |
A.. ık görsen s.. sen mi yalasan mı bilemezsin! | Open Subtitles | إذا رأيت المهبل، لاتعرف ماتفعله أتضاجعه أو تدخل صحناً فيه |
Ne kadar şanslı olduğunu bilemezsin. Sadece albayın eline iyi kağıt geliyor. | Open Subtitles | انك لاتعرف كم حظنا ، الكولونيل يسحب أوراقا رائعة |
Sen bu kadını tanımıyorsun. Ben tanıyorum, ve keşke sadece namıyla olsa. | Open Subtitles | أنت لاتعرف هذه المرأة أنا أعرفها لو كان بمجرد السمعة فقط |
Eğer bir şeyi korumayı bilmiyorsan, ona sahip olmayı hakketmiyorsundur. | Open Subtitles | إن كنت لاتعرف كيف تعتنى بشئ فا أنت لاتستحقه |
Saygısızlık olarak almayın ama neyle karşı karşıya olduğunuzu hiç bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | بدون إستهزاء، أنتَ لاتعرف لديكَ ادنى فكرة عن الذي تتعامل معهُ. |
Sen bir hayvansın, iman ile küfür arasındaki farkı bilmezsin. | Open Subtitles | أنت حيوان لاتعرف الفرق بين الإيمان |
Annem beni artık tanımıyor, klinikteki en iyi oda onunkisi. | Open Subtitles | أمي التي لاتعرف عني شئ لها افضل غرفة في العيادة |
Yani odamda kendini öldüren çocuk hakkında hiçbir şey bilmediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | تعني انك لاتعرف عن هذا الطفل الذي قتل نفسه في غرفتي؟ |
Ya da neyin abartıldığını ya da gerçek olduğunu. Neye inanacağınızı bilemezsiniz. | Open Subtitles | أنت لاتعرف أبدا ماهو الملفق وما هو المبالغ فيه , وما الحقيقي |
Sokaklarda ölsem haberin olmaz. | Open Subtitles | كَانَ يمكنُ أَنْ أكُونَ ميتة في الشارعِ ثلاث مراتِ . و انت لاتعرف أي شيء عن ذلك. |
Senin adının konduğunu bilmiyordun. | Open Subtitles | اني في غاية الغرابة انت لاتعرف اسمه ؟ |
- Köpekleri tanımıyorsunuz. - Hayır hiç köpeğim olmadı. | Open Subtitles | يبدو انك لاتعرف الكثير عن الكلاب لا لم اقتنى واحد من قبل |
Hiçbir şey bilmeyen kız olmak da bir o kadar berbat. | Open Subtitles | أجل، إنه سيء بقدر اعتباري الصديقة الحميمة التي لاتعرف بشكل كافِ |
Hayatta tek yaptığım çalışmaktı. Bir bok bildiğin yok! | Open Subtitles | كل ما كنت افعله هو التمرُن انت لاتعرف شئ |