Ama bu gece, Hiçbir şey iyi vakit geçirmemi engelleyemez. | Open Subtitles | ولكن هذه الليلة لاشي يمنعني من ان امضي وقت ممتع |
Ama şu var ki, Hiçbir şey benim romatizmam kadar hızlı ilerlemiyor. | Open Subtitles | ولكن علي القول، لاشي يجدي نفعا مع الروماتيزم |
Frost... benim için Hiçbir şey ifade etmiyorsun başka bir ölü Vampirden başka. | Open Subtitles | فروست انك لاشي بالنسبة لي غير مصاص دماء ميت |
Vurulan yerde boş bir nokta var. Eşleştirecek bir şey yok. | Open Subtitles | تمزّق النقاط المجوّفة عند الإصطدام ستيوارت , لاشي هناك |
Bay Sorkin, Bay Lachey şimdi sizinle görüşecek. | Open Subtitles | سيد (سوركين), السيد (لاشي) سيقابلك الآن. |
Hayır, babanızın arkasından iş çevirmek gibi bir niyetim yok. Öyle bir şey değil. | Open Subtitles | لا , لا اعني من وراء والدك لاشي مثل هذا |
Hiçbir şey bundan daha kötü olamazdı, on yıl boyunca Hiçbir şey... 3652 gün ve 3653 gece boyunca... | Open Subtitles | لاشي لمدة عشر سنوات لا شيئ لمدة 3652 يوما و3653 ليلة |
Hiçbir şey daha kötü olamaz Hiçbir şey... 10 yıldan kötü olamaz. | Open Subtitles | لاشي ممكن يكون اسوء لاشيئ لاشي لمدة عشر سنوات |
Onu geride bırakmaktan başka Hiçbir şey seni daha mutlu edemez, değil mi? | Open Subtitles | لاشي يمكن ان يجعلك اسعد وهو تركها , اليس كذلك ؟ |
Muhtemelen Hiçbir şey ama bu adamı daha önce hiç devriye gezerken görmedim ve kendini bir anda gösteriverdi. | Open Subtitles | من المحتمل انه لاشي ، لكني لم أرى ذلك الرجل على الدورية من قبل وهو ظهر فقط في الوقت المناسب؟ |
Hiçbir şey umduğum gibi gitmiyor. | Open Subtitles | لاشي يتجه في حياتي يتجه للطريق الذي أريده |
Bir büyücünün özü ve ruhu, kömür parçasından başka Hiçbir şey kalmasın. | Open Subtitles | جوهرة السحرة , الروح والضمير سيكون لاشي سوا قطع من الفحم |
Korkarım ama gerçeğin önüne Hiçbir şey geçemez. | Open Subtitles | أنا أخشى أنه لاشي ممكن أن يكون أبعد من الحقيقة |
Hiçbir şey Amanda Rosewater için yeterli değildir. | Open Subtitles | لاشي يكفي إطلاقاً بالنسبة لأماندا روزووتر |
Hiçbir şey. Oyalanmaya ihyitacım yok. Zamanım da yok zaten. | Open Subtitles | لاشي لا أحتاج للتسلية فليس لدي الوقت لذلك |
Ve elbette, Hiçbir şey başarı kadar başarılı olamaz: şüpheciler fikir değiştirip birbiri ardına dediler ki "Evet biz de Nano kategorisinde bir araba yapmak istiyoruz. | TED | وبالطبع ، لاشي يودي للنجاح كالنجاح فبعدها قام المتشككون بتغيير مواقفهم وواحداً تلو الاخر بدأوا يقولون،" نعم، نحن ايضاء نريد ان نصنع سيارة بنفس شريحة النانو |
Hiçbir şey yok efendim. Ortalıkta kimse yok. | Open Subtitles | لاشي يحدث هنا سيدي لم يظهر احد |
Vurulan yerde boş bir nokta var. Eşleştirecek bir şey yok. | Open Subtitles | تمزّق النقاط المجوّفة عند الإصطدام ستيوارت , لاشي هناك |
Gurur duyacak bir şey yok efendim, dövüşmeyi seven bir adamım hepsi bu. | Open Subtitles | لاشي أفتخر به ياسيدي، ما أنا إلّا رجل يهوى القتال. |
Seni The Sing-off yarışmasından Nick Lachey ile görüştürebilirim. | Open Subtitles | استطيع ترتيب اجتماع لكِ مع (نيك لاشي), |
Bay Lachey, büyük hayranınızım. | Open Subtitles | سيد (لاشي), أنا من أكبر معجبيك. |
Önemli bir şey değil. | Open Subtitles | لاشي يدعو للخوف |
- Hiç bir şey, kesinlikle Hiç bir şey. | Open Subtitles | لا شي ، لاشي. |