"لا أستطيع إخبارك" - Traduction Arabe en Turc

    • Sana söyleyemem
        
    • Size söyleyemem
        
    • sana anlatamam
        
    • Bunu söyleyemem
        
    • - Söyleyemem
        
    • Onu söyleyemem
        
    • anlatamam sana
        
    Bunu Sana söyleyemem, ama Danny Bolan'ın mahkumiyetini kaldırmak için yeterli. Open Subtitles لا أستطيع إخبارك بهذا لكن هذا كافي لإلغاء إدانة داني بولان
    Sana karşı dürüst olmak istiyorum ama bunu Sana söyleyemem. Open Subtitles اسمعي، أود أن أكون صادقة معك لكنني لا أستطيع إخبارك بذلك يا عزيزتي
    Size söyleyemem. Lütfen parayı verin. Open Subtitles لا أستطيع إخبارك فقط أعرني المال، من فضلك
    Size söyleyemem. Bu yasal değil. Hadi yaylan. Open Subtitles لا أستطيع إخبارك ، هذا غير قانوني ، ابتعد
    Kaç kez böyle bir şey yapmak istediğimi sana anlatamam. Open Subtitles لا أستطيع إخبارك كم مرة أردت أن أجري هذا الإتصال
    Bunu söyleyemem, ama bunlar oradaki standart sorunlar. Open Subtitles لا أستطيع إخبارك بهذا، لكن هذه قضية معيارية هُنا.
    - Söyleyemem. Benim çocuğum yok. Open Subtitles لا أستطيع إخبارك ما تفعلين فليس لدي أقارب
    Onu söyleyemem. Open Subtitles لا أستطيع إخبارك.
    Kendi iyiliğin için başka bir şey anlatamam sana. Open Subtitles لكن لسلامتك الخاصة، لا أستطيع إخبارك المزيد.
    Bir şeyler istediğimi biliyorum ama ne olduğunu Sana söyleyemem. Open Subtitles أعلم أني أبحث عن شيئ ما ، لكني لا أستطيع إخبارك ما هو
    Sana söyleyemem. Tek söyleyebileceğim çok kötü birşey olduğu. Open Subtitles لا أستطيع إخبارك كل ما أقول أنه ليس أمراَ سيئاَ جداَ
    Söyleyemem... söyleyemem, o paraya nasıl ulaşacağını Sana söyleyemem diyorum çünkü, adamın o paraları vereceği tek kişi benim. Open Subtitles أقصد لا أستطيع إخبارك كيف تضع يدك عليه لأنه أنا الشخص الوحيد الذي يعطى إلي
    Ayrıca sabuna ya da çamaşır deterjanına alerjin olduğunu da Sana söyleyemem. Open Subtitles أيضاً لا أستطيع إخبارك أن ما أصبت به هو حساسية ضد الصابون أو منظف الغسيل.
    Sürpriz, Sana söyleyemem. Kamyonette. Open Subtitles إنها مفاجأة, لا أستطيع إخبارك إنها في مؤخرة السيارة
    Hannah, bunu Sana söyleyemem biliyorsun. Open Subtitles هانا، تعلمين ذلك بانني لا أستطيع إخبارك بذلك
    Bunu Size söyleyemem, efendim. Bu gizli bir bilgidir. Open Subtitles لا أستطيع إخبارك بذلك ، سيدي . أنها التعليمات
    Size söyleyemem, çünkü işvereniniz bize söylemiyor. Open Subtitles أعنى , لا أستطيع إخبارك لأن رئيسك لن يخبرنا
    Fakat isimlerini Size söyleyemem. Open Subtitles ولكنني لا أستطيع إخبارك بأسمائهم.
    bugün Gopal'la buluştuğumda ne hissettiğimi sana anlatamam today. Open Subtitles لا أستطيع إخبارك ما مررت به عندما قابلت جوبال اليوم
    Hayır, yemin etmelisin. Yoksa sana anlatamam. Open Subtitles لا و عليك أن تقسم , وإلا لا أستطيع إخبارك
    - Sana Bunu söyleyemem. - Neden ki? Open Subtitles ـ لا أستطيع إخبارك بذلك ـ و ما المانع ؟
    SAN FRANSİSKO - Söyleyemem. - Görebilir miyim? Open Subtitles ـ لا أستطيع إخبارك ـ هل أستطيع رؤيتها؟
    Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu anlatamam sana. Open Subtitles لا أستطيع إخبارك بمدى خطورة هذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus