| Onlar hakkında, kendi güçlerin hakkında bilmediğin çok şey var. | Open Subtitles | هناك الكثير الذي لا تعرفينه عنهم عن قوتكِ الخاصة |
| Ama öyleyse, senin burada olma nedenin bu... seninle ilgili bilmediğin kısmı öğrenmek. | Open Subtitles | لكن أيضاً لهذا أنت هنا لتجدين الجزء عنك الذي لا تعرفينه |
| Benimle ilgili bilmediğin bir şeyin olma ihtimali yok mu? | Open Subtitles | اليس من المستحيل ان بعضا مني لا تعرفينه ؟ |
| Onu hastane dışında hiç görmedin. Onu tanımıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لم تريه خارج هذه المستشفى أنتِ لا تعرفينه |
| Hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | إنك لا تعرفينه حتى إنك لا تعرفين عنه شيئاً |
| Birini tanıdığını sanırsın ama Tanımazsın. | Open Subtitles | تعتقدين أنّكِ تعـــــــــرفين شخصاً، وأنتِ لا تعرفينه. |
| İyi haber şu, gerçekten bilmediğiniz bir şey için sorguya tutulmazsınız. | Open Subtitles | الخبر الطيب أنه لا يمكن اجبارك على الشهادة على أمر لا تعرفينه |
| bilmediğin çok şeuy var. | Open Subtitles | أحب الحفلات هذا مما لا تعرفينه عني نعم, صحيح |
| Belki de baban o ucubeye bilmediğin bir şey yapmıştır. | Open Subtitles | أو ربما فعل والدكِ شيئاً بذلك المخلوق شئ لا تعرفينه أنتِ |
| Kendin hakkında bilmediğin bu kadar şey varken beni nasıl kurtaracaksın? | Open Subtitles | كيف تنقذينني وهناك الكثير مما لا تعرفينه عن نفسك؟ |
| bilmediğin şey, bildiğini bilmeden ne kadar bildiğindir. | Open Subtitles | ما لا تعرفينه هو مقدار ما تعلمين بدون ما تعرفين ما تعلمينه. |
| Sana, bilmediğin ama bilmeyi çok isteyeceğin bir şeyi söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأخبركِ بشيئ لا تعرفينه ولكنك تريدين معرفته |
| - O hikayede bilmediğin çok şey var. | Open Subtitles | هناك الكثير في هذه القصة مما لا تعرفينه. |
| bilmediğin şey ise Denise birkaç ay önce bir kızı gözyaşlarıyla bıraktı. | Open Subtitles | ما الذي لا تعرفينه , دينيس بأنه منذ بضعة أشهر |
| Bak, bu gece hakkında senin bilmediğin bir şeyi biliyorum. | Open Subtitles | رأيتِ, أعرف شيئاً عن الليلة أنتي لا تعرفينه |
| Onu tanımıyorsun. Evimizi o inşa etti. | Open Subtitles | انتي لا تعرفينه أيضاً هو من قام ببناء منزلنا و... |
| Onu tanımıyorsun bile. Onu hiç anlamadın. | Open Subtitles | أنتِ لا تعرفينه لم تفهمينه قطّ |
| Bak, Onu tanımıyorsun bile. O çok tatlı. | Open Subtitles | أسمعي، أنت حتى لا تعرفينه - من الممكن أن يكون لطيفاً |
| Güzel bir dünyada yaşıyorsun, ama bunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | انتى تعيشين في عالم جميل لكنك لا تعرفينه |
| Güzel bir dünyada yaşıyorsun, ama bunu bilmiyorsun. Özgürlüğe, güneşe, soluyabileceğin havaya sahipsin--" | Open Subtitles | انتى تعيشين في عالم جميل لكنك لا تعرفينه |
| Onu Tanımazsın. | Open Subtitles | أنتِ لا تعرفينه |
| Sizin bilmediğiniz ise bunun Sağlık Bakanlığını kandırmak olduğu her şekilde büyük bir olay. | Open Subtitles | ..والذي يبدو أنكِ لا تعرفينه هو أن الإحتيال على وزارة الصحة بأي شكل.. أمر خطير جدا |
| Ona inandığım için deli olduğumu düşünerek bakıyorsun. Onu tanımadığın için böyle düşünüyordun. | Open Subtitles | وأنتِ تنظرين إليّ وكأنني مجنون لتصديقه ولكن هذا لأنّكِ لا تعرفينه فحسب |