"لا تفهمين" - Traduction Arabe en Turc

• Anlamıyorsun
• Anlamıyorsunuz
• anlamazsın
• bilmiyorsun
• anladığın yok
• Anlamıyor musun
• anlayamazsın
• anlamadın
• anlamadığını
• farkında değilsin

Bizi Anlamıyorsun bile. Cehenneme gitmesi gereken kişi sensin, melez.
انت لا تفهمين انت من يجب عليه الذهاب الى الجحيم

Anlamıyorsun. Tamam mı? Dikkatini çekmek için kendimi küçük düşürdüm.
لا تفهمين , أُذللت و أنا أحاول أن أجلب انتباهك

Bana çift kişilik yatak almıyorsun çünkü neden ihtiyacım olduğunu Anlamıyorsun
لكنكِ لن تبتاعين لي فراشاً مزدوجاً لأنكِ لا تفهمين حاجتي له

Bak, Anlamıyorsunuz, O şimdi orada kızımı alıyor, şimdi, şimdi!
أنت لا تفهمين إنه هناك الآن إنه يقلها الآن، الآن

Muhtemelen Anlamıyorsun ama bu başına gelen en iyi şey
لعلك لا تفهمين هذا الآن لكنه أفضل ما حدث لك

Farkındayım, hiç meraklı olmayan ahmak bir kadın olduğumu düşünüyorsun, lâkin Anlamıyorsun.
أنا أعلم إنك تعتقدين أنني امراة ..حمقاء بدون فضول لكنكِ لا تفهمين

- Hiç Anlamıyorsun be kızım! - Sana çok kızgınım!
إنّكِ لا تفهمين الأمر، أليس كذلك أنا غاضب جداً منكِ.

"Neden bin yıl sonra böylesine ortaya çıkmışken, hala annemle kalasın ki?" Ve bana, "Hiç bir şey Anlamıyorsun." dedi.
لماذا تريد ان تصرح للعلن بعد بعد كل هذه السنوات وتبقى مع امي ؟ عندها قال انتِ لا تفهمين شيئاً

Anlamıyorsun. Bunların hepsi bir düşünce.
.لا تفهمين الأمر يا أمي كل الأمر أنها مجرد أفكار

Seninle gurur duymak istiyorum. lrma, beni Anlamıyorsun. Daha önce kimseye karşı böyle şeyler hissetmedim.
لكن يا ايرما,أنت لا تفهمين أنا لا أريدك أن تفعلين هذا من أجلى

Anlamıyorsun. Bence sandığından daha iyi anlıyorum.
ـ أنتي لا تفهمين ـ أكثر من أن تتمنى فعلت

Anlamıyorsun. Ares delirdi. Bu kazanamayacağınız bir savaş.
أنت لا تفهمين إنه مجنون هذا قتال لا يمكنك كسبه

Langford'un söylediklerinde ne anlam olduğunu Anlamıyorsun.
أنتى لا تفهمين ما معنى أن أظهر ببرنامج لانجفورد

Lisa, ailemi Anlamıyorsun.
هل جربت الجذم المقلوبه ليزا انت لا تفهمين والداى

İşler nasıldır Anlamıyorsun. Erkekler işler nasıldır bilir.
انتِ لا تفهمين كيف تعمل هذه الاشياء الرجال يفهمون كيف تعمل

Anlamıyorsun. Horace olursam, evimiz olmaz.
أنتِ لا تفهمين لو كنتُ هوراس ، فلن يكون هناك بيت

- Ama Anlamıyorsunuz. - Deliğin tam yanına gitti.
ولكنكِ لا تفهمين انها هناك بجانب السارية

Hayır, Anlamıyorsunuz.
أنت لا تفهمين إنها لم ترد ذلك الطفل مطلقا

Sen böyle şeylerden anlamazsın en iyisi bize bırak.
أنت لا تفهمين شيئاً عن تلك الأشياء ، إتركيها لنا

Benim nasıl çalıştığımı bilmiyorsun. Bazı kurallarım vardır.
أنتِ لا تفهمين كيف أعمل، لدي طريقة معينة في العمل

Bir bok anladığın yok! Şimdi yürüyebiliyorum.
لا ، أنت لا تفهمين شيء أستطيع المشي الآن

Dünyaya ne kadar güzel olduğunu göstermek istiyorum, Anlamıyor musun?
أنتِ لا تفهمين أنني أيد أن أريى العالم هذا الجمال

Ama yaparken, bana ne kadar zor geldiğini de anlayamazsın.
لكنّكِ أيضا قد لا تفهمين أبدًا كم كان صعبًا عليّ أن أفعل ما فعلت..

bence psikolojik desteğe ihtiyacı olan sensin, çünkü hala anlamadın.
الذي يَحتاجُ بَعْض المساعدةِ النفسيةِ لأنك ما زِلتَ لا تفهمين.

Bunu şimdi anlamadığını biliyorum, ama bir gün anlayacaksın.
أعرف أنكي لا تفهمين ذلك الآن ولكنك ستفهمين يوما ما

Belki geri dönüşümün ne kadar kolay olduğunun farkında değilsin.
ربما أنتِ لا تفهمين كيف أن إعادة التكرير أمر سهل